Altı Nokta Körler Derneği Konya Şubesi üyesi 6 görme engelli, bir oyuncak dükkanını ziyaretlerinde aldıkları bilgi üzerine kendileri de oyuncak bebek yapmaya karar verdi.
Yaşları 30 ile 60 arasında değişen engelliler, yaptıkları araştırma neticesinde, derneğin de desteği ile oyuncak yapımı için gerekli elyaf, kumaş ve diğer malzemeleri temin etti.
El emeği ile yaptıkları ilk denemelerde güzel sonuçlar alan engelliler, oyuncak bebek yapımında seri üretime geçerek daha çok gelir elde etmeyi ve derneklerine katkı sağlamayı planlıyor.
"Engelliler üretimden uzak dursun' yargısını yıkmak için başladık"
Altı Nokta Körler Derneği Konya Şube Başkanı Mehmet Ali Şahin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, oyuncak bebek yapımına "engelliler sosyal hayattan, üretimden uzak dursun" yargısını yıkmak için başladıklarını söyledi.
Engelli bireylerin sosyal hayata katılımlarının hem kendileri hem de yakınlarının psikolojik durumu açısından çok önemli olduğunu belirten Şahin, "Arkadaşlarımızın sosyal hayata ve üretime katılımı için ne yapabileceğimizi araştırdık. Oyuncak bebek yapabileceğimize karar verdik. Engelli kardeşlerimize gelir kaynağı olması açısından böyle bir adım atmayı düşündük." diye konuştu.
"Evlerine küçük de olsa bir kazanç götürüyorlar"
Arkadaşlarının ekip çalışması içinde hareket ettiğini, biri kıyafetleri dikerken diğerinin elyafı doldurduğunu dile getiren Şahin, şöyle devam etti:
"Şu anda oyuncak bebek yapan 6 arkadaşımız var. 55-60 yaşındaki üyelerimiz de oyuncak yapıyor. Onları günün stresinden uzaklaştırabildiğimiz için biz de mutlu oluyoruz. Seri üretime geçtiklerinde arkadaşlarımız için daha fazla gelir getireceğine inanıyoruz. Ayrıca bunun derneğimize de katkı sağlayacağını düşünüyoruz. Küçük de olsa bir gelirleri olduğu için mutlu oluyorlar. Evlerine küçük de olsa bir kazanç götürüyorlar."
"Sabah kalktığımda yapacağım bir işim var"
Oyuncak bebek yapan 55 yaşındaki Cemalettin Acar da bir şeyler üretmenin mutluluğunu yaşadıklarını anlattı.
En büyük dileklerinin sağlanacak daha çok imkanla seri üretime geçmek olduğunu anlatan Acar, şunları kaydetti:
"Oyuncakçıya gidip 'biz şunları yapabiliriz' diye tasarladığımız oyuncak bebekleri anlattık. Tamamen kendi tasarımlarımız olsun istiyoruz. İlk etapta zor oldu ama yavaş yavaş alışmaya başladık. Artık sabah kalktığımda geleceğim bir yer, yapacağım bir işim var. Bir yerde oturup 'ne yapacağım' diye düşünmektense, buraya gelip işimle meşgul oluyorum. Meşgul olmak bana çok iyi geliyor, kendimi psikolojik olarak daha rahat hissetiyorum."