Mustafa, AA muhabirine yaptığı değerlendirmede, PYD/PKK tarafından işgal edilen Suriye'nin Afrin bölgesinin en kısa zamanda kurtarılması gerektiğine işaret etti.
"Türkiye'nin bu bölücü örgüte karşı planlarını destekliyoruz." diyen Mustafa, şunları kaydetti:
"İşgal altındaki bu bölgelerin daha önce kurtarılması lazımdı. Fırat Kalkanı'nda olduğu gibi biz yine Türkiye ile iş birliğine hazırız. DEAŞ'ı ortadan kaldırdığı gibi Afrin ve diğer bölgelerde de bu örgütü de ortadan kaldırması için Türkiye'ye yardım öneriyoruz."
ABD'nin sözde ordu planı
Mustafa, ABD'nin SDG ismini kullanan PYD/PKK'lılardan oluşturacağı sözde orduya da değinerek şöyle konuştu:
"Bize göre ABD'nin duruşu devrimin başından net. Washington sadece Suriye'nin kuzeyine yoğunlaşıyor. Proje bu bölgede DEAŞ'ın varlığı, daha sonra buraların sözde SDG tarafından işgaliyle uygulanmaya başlandı."
"Biz SMDK olarak Suriye içinde mezhep ya da ırk temelli her oluşumun karşısındayız." ifadesini kullanan Mustafa, muhaliflerin oluşturduğu geçici hükümetin ulusal ordu hazırlığı yaptığını anımsattı.
Mustafa, "Çekirdeği Fırat Kalkanı gruplarından oluşturulan, geçici hükümete bağlı ulusal bir ordu kuruyoruz. Bu orduyu geliştirmek istiyoruz ki gelecekte Suriye ordusunun çekirdeğini oluştursun." dedi.
Bölücü proje
Mustafa, ABD'nin projesinin SMDK'nin siyasetiyle özellikle bölünme konusunda çatıştığını dile getirerek SMDK'nin Suriye'nin birliğinden yana olduğunu vurguladı.
SMDK'nin ABD desteğiyle Suriye'yi bölmek için hareket eden PYD/PKK'nın eylemlerini yakından takip ettiğini belirten Mustafa, "Uluslararası Af Örgütü ve diğer uluslararası örgütlerin ABD destekli bu yapının işgal ettiği yerlerde zorla göç ve demografik yapıyı değiştirmeye yönelik uygulamalarına dair belgeleri var." diye konuştu.
Terörün terörle savaşı
Abdurrahman Mustafa, ABD'nin Rusya ya da rejimin uygulamalarına önem vermediğini, askeri ve siyasi konuları Moskova'ya bıraktığını söyleyerek "Sadece bir terör örgütünü başka bir terör örgütüne karşı destekleyerek terörün terörle savaşına odaklanıyor." değerlendirmesinde bulundu.
Teröre karşı Özgür Suriye Ordusunun desteklenmesinin daha doğru bir adım olacağını dile getiren Mustafa, "ÖSO'yu destekleyerek Suriye'nin birliğini koruyabilirdik. Ancak ABD terör örgütüne destek sunuyor ve bölme projeleri var." ifadesini kullandı.
Zorla silah altına alma
Mustafa, ABD'nin terör örgütü PYD/PKK'dan 30 bin kişilik bir güç kurması konusunda, "Ellerinde böyle bir sayı yok ancak bölgedeki insanları zorla PYD saflarına katıyorlar. Bu şekilde bu gücü oluşturacaklar. Bu, vatandaşların isteğiyle olmuyor ve ihlaller söz konusu." dedi.
Mustafa sözlerini şöyle sürdürdü:
"Mesele DEAŞ ise bu örgüt zaten bitti. O zaman 'sınır güvenliği gücü' kurmanın amacı ne? Neyi kimden koruyacak? Bu güç ilk önce Suriye'nin gelecekteki birliğini ve istikrarını tehdit ediyor. İkinci olarak komşu ülkenin, Türkiye'nin güvenliğini tehdit ediyor. Ayrıca bunu reddediyoruz. SMDK'nin siyaseti Türkiye'nin siyasetiyle uyumlu çünkü Türkiye de Suriye'nin bölünmesine karşı."
Kürtlerin temsilcisi SMDK çatısı altında
SDG ismini kullanan PYD/PKK'nın "Kürtlerle bir ilgisinin olmadığının" altını çizen Mustafa, Kürtlerin temsilcisinin Suriye Kürt Ulusal Konseyi (ENKS) olduğunu söyledi.
Mustafa, ENKS'nin SMDK çatısı altında yer aldığına dikkati çekti.
Bölgede "teröristlerden ordu kurulmasının" daha çok kan akıtılmasına neden olacağını belirten Mustafa, SMDK'nin Birleşmiş Milletlere PYD'yi terör listesine alması için talep sunduğunu hatırlattı.
ABD öncülüğündeki DEAŞ karşıtı koalisyonun sözcüsü Albay Ryan Dillon, Suriye’de SDG ismini kullanan terör örgütü PYD/PKK mensuplarından oluşan ve 30 bin kişiyi bulacak "sınır güvenliği gücü" kuracaklarını açıklamıştı.
Sözde ordu hazırlıklarını ilk olarak AA, 9 Ocak'taki haberiyle duyurmuştu.
ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson, dün akşam saatlerinde yaptığı açıklamada ise "Türkiye'ye bir açıklama borcumuz var. Bu, tamamen yanlış resmedilmiş ve yanlış tanımlanmış bir durum ve bazı kişiler yanlış konuşmuş. Herhangi bir sınır güvenlik gücü kurmuyoruz." demişti.
ABD yönetimi, Suriye’de SDG adını kullanan terör örgütü PYD/PKK’yı müttefiki olarak niteliyor ve Münbiç’teki unsurları SDG gücü olarak kabul ediyor.
Esed rejimi, Temmuz 2012'de Afrin'i çatışmadan PYD/PKK’ya devretti. İlçe, örgütün iç savaş boyunca en fazla yuvalandığı alanlardan oldu. Coğrafi yükseltileri nedeniyle Kilis'in merkezi ve Hatay'ın önemli bölümü Afrin'deki örgütün ateş menzilinde kalıyor. Örgüt uzun yıllardır Amanos Dağları'nı Suriye'den Türkiye'ye sızmak için kullanıyor. PYD/PKK, Suriye'nin kuzeybatısından Akdeniz'e çıkmak için de Afrin'e bel bağlıyor. Terör örgütü, Afrin üzerinden Fırat Kalkanı ve İdlib çatışmasızlık bölgesini de tehdit ediyor.
Türkiye, Fırat Kalkanı Harekatı'yla terör örgütü DEAŞ'ı sınırından uzaklaştırıp, PYD/PKK'nın işgalini sınır hattı boyuna yaymasının önüne geçtikten sonra hedefin Afrin olduğunu açıklamıştı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, önceki gün yaptığı açıklamada, "TSK, en kısa sürede Afrin ve Münbiç meselesini Allah'ın izniyle halledecektir. Hazırlıklarımız tamamlanmıştır harekat her an başlayabilir." demişti.
Türkiye-Suriye sınırının yüzde 65'i PYD/PKK'nın işgali altında bulunuyor.