CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin Kocaeli İl Başkanlığının koordinasyonunda Gebze, Darıca, Dilovası ve Çayırova ilçe başkanlıkları işbirliğiyle Çayırova'da bir otelde düzenlenen toplantıda, muhtarlar, avukatlar ve sivil toplum kuruluşları ile iş dünyası temsilcileriyle bir araya geldi.
Kılıçdaroğlu, ülkenin kavgadan bıktığını, yeni bir anlayışla yola çıkmak ve Türkiye'nin sorunlarını çözmek zorunda olduklarını söyledi.
Kılıçdaroğlu, yargının bağımsız olması gerektiğine değinerek, baskı altına alınıp, hakları elinden alınan kişinin başvuracağı tek yerin mahkemeler olduğuna işaret etti.
"O hakim başkalarının talimatıyla karar veriyorsa, hukukun üstünlüğüne göre değil de bir yerlerden gelen talimata göre karar veriyorsa orada can ve mal güvenliği yoktur." diyen Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
"En tipik örneği, 33 asker 7 kez ömür boyu müebbet hapse mahkum edildi, 15 Temmuz darbe girişimine katıldıkları için. Komutanın verdiği talimata herkes uyar, uymazsa da suç işler. Askerlikte komutanın verdiği talimat tartışılmaz. Peki nasıl oluyor da 33 ere 7 kez ağırlaştırılmış müebbet vereceksiniz komutana bir şey olmayacak, talimatı verene bir şey olmayacak. Bunu vicdan kabul eder mi, bunu ahlak kabul eder mi? Dayısı olan, arkası olan, kayın pederi olan ve parası olan dışarıda olacak, gariban içeride olacak. Bank Asya'nın önünden geçeni içeri atacaksınız, devlet memuruysa devlet memuriyetinden atacaksınız, Bank Asya'nın kuruluşuna izin verene hiçbir şey yapmayacaksınız. Adaletin olmadığı bir yerde devlet olmaz. Devleti ayakta tutan adaletin kendisidir. Can ve mal güvenliğimizi adalet sağlayacak, hukuk sağlayacak."
"Cumhurbaşkanı tarafsız olmalı"
Kemal Kılıçdaroğlu, "Neden diyoruz 'Cumhurbaşkanı tarafsız olmalı, 81 milyonun cumhurbaşkanı olmalı? Çünkü Cumhurbaşkanı hakim tayin eden kişidir. Bir partinin genel başkanı hakim tayin ederse yargıya en büyük darbe vurulmuş olur. Benim rakibim olan bir genel başkan mahkemeye hakim tayin ederse veya ben tayin edersem mahkemeye bir hakim, vatandaşın oraya davası düştüğünde 'Falan genel başkan bu hakimi buraya tayin etmişti, bu hakim adil olmaz.' diyecektir." şeklinde konuştu.
Kılıçdaroğlu, adalet konusunda ortak bir payda oluşturmak zorunda olduklarının altını çizerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bir üniversite hocasını düşünün. Örnek vereyim, Sayın İbrahim Kaboğlu. Hayatı boyunca eline silah almamış, elinde tuttuğu tek şey kalem ve bir kanun hükmünde kararnameyle kapının önüne konuyor. Fransa'da üniversitede ders veriyor, pasaportuna el konuyor. İş bulamıyor. Yani sivil ölüme mahkum ediliyor. Onun gibi düşünmeyebiliriz ama bilgiye ve bilime, bilim insanına saygı göstermek hem inancımızın hem insan olmamızın bir gereğidir."
"Elinizi vicdanınıza koyun ve gidip oyunuzu öyle kullanın"
Kılıçdaroğlu, "Hepimize düşen bir görev var. 24'ünde sandığa gideceğiz. Ben 'Gidin şu partiye, bu partiye oy verin.' demiyorum. Sadece bir şey istiyorum, elinizi vicdanınıza koyun ve gidip oyunuzu öyle kullanın, başka bir şey istemiyorum." ifadelerini kullandı.
Demokratik parlamenter sistemin olması gerektiğini belirten Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
"Sayın Muharrem İnce de böyle bir açıklama yaptı biz de böyle bir açıklama yaptık, seçim bildirgemize de koyduk, 'demokratik parlamenter sistem olmalıdır bizim ülkemizde' dedik. Her güç denetlenebilmelidir ve demokratik parlamenter sistem olmalıdır. Hemen şu eleştiriyi yapıyorlar, 'Vay efendim siz eskiye dönmek istiyorsunuz.' Hayır, biz eskiye dönmek istemiyoruz. Biz zaten eskiyi eleştiriyorduk, 'eski bir işe yaramaz' diyorduk, '12 Eylül darbe hukukunun eseridir' diyorduk. Biz eskiyi değil çağdaş, uygar, demokratik parlamenter sistem istiyoruz. Darbe hukukundan arınmış bir hukuk sistemi istiyoruz. Bağımsız, güçlendirilmiş bir parlamento istiyoruz. Gazi Meclis'in şanına yakışır bir görev tanımı istiyoruz, Gazi Meclis kimsenin vesayetinde olmasın istiyoruz. Bizim istediğimiz bu. Biz böyle bir parlamenter sistem istiyoruz. Peki ne yapacağız, yüzde 10 seçim barajını kaldıracağız. Kim getirdi? Darbeciler getirdi. Kim savunuyor? 20 Temmuz darbecileri, biz savunmadık."
"Kesin hesap komisyonu kurulmadan parlamentoda demokrasiden söz edemeyiz"
Yurt dışındaki 6,5 milyon vatandaşın hiçbirinin ikametleri burada olmadığı için milletvekili olamadığını aktaran Kılıçdaroğlu, yurt dışının seçim çevresi olması gerektiğini belirtti.
Yurt dışındaki vatandaşın derdi varsa onu TBMM'de anlatacağını dile getiren Kılıçdaroğlu, "Niye bu düzenlemeyi yapmıyoruz? Bizim savunduğumuz parlamenter demokrasi sistemi bu sistem değildir. Herkesin birbirini kontrol ettiği sistemdir demokratik parlamenter sistem." dedi.
Kılıçdaroğlu, vergiyi harcayanın harcadığı paranın hesabını vermediğini savunarak, "Demokrasilerde hesap vermek namuslu politikacının görevidir, şereftir hesap vermek çünkü para benim param değil milletin parası. Kesin hesap komisyonu kurulmadan parlamentoda demokrasiden söz edemeyiz. Yani hükümet, parayı harcayan organ parlamentoya gelecek, paralar nerelere harcandı hesabını verecek. Bu hesap verilmiyor, verilmediği için demokrasi gelişmiyor. Sivil toplum örgütleri, sendikalar, meslek kuruluşları aslında hesap sormaları lazım." diye konuştu.
CHP'nin yola, köprüye, limana karşı olmadığını dile getiren Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
"Hiçbirine karşı değiliz, neye karşıyız, 'arkadaş yolu kaça yaptın?' Bu soruyu soruyoruz. Köprüyü kaça yaptın. 'Köprüyü kaça yaptın?' diye sorunca, vay efendim siz köprüye karşısınız. Köprüyü kendi cebinden yaptıysan vallahi sormayacağım ama köprüyü milletin parasıyla yaptıysan müsaade et ben de sorayım, benim vergimle yaptın sen. Kaça yaptın sen bu köprüyü? Elin oğlu kaça yapıyor, sen kaça yapıyorsun?"
Türkiye'yi bölgenin yıldızı yapabileceklerini vurgulayan Kılıçdaroğlu, "Silahları ya Amerika veriyor ya Rusya veriyor ve ölenlerin tamamı da bizim akrabalarımız. Bunu biz engelleyeceğiz. Ortadoğu Barış ve İşbirliği Teşkilatı'nı kuracağız. Türkiye, İran, Irak ve Suriye bir araya geleceğiz." dedi.
Konuşmasının ardından kendisine Cumhuriyetin Kurucusu Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün halıya betimlenmiş portresi takdim edilen Kılıçdaroğlu, daha sonra katılımcılarla iftar yaptı.
Muhabir: Şahin Oktay