Bugün pek çok sevinci birlikte yaşadıklarını belirten Erdoğan, "Rabb'ime, ülkeme ve milletime bu tür eserler kazandırmayı nasip ettiği için binlerce kez hamdediyorum." diye konuştu.
Türkiye'nin son 18 yılında bu gök kubbede hoş sedalar bırakmak için aldıkları her nefesin, attıkları her adımın, sarf ettikleri her kelamın, geçirdikleri her anın kendileri için şereflerin en büyüğü olduğunu ifade eden Erdoğan, "Ülkemizi kavgada, dövüşte, polemikte, küçük hesaplarda değil, hizmet siyasetinde yarışılan bir iklime taşımış olmayı en önemli başarımız olarak görüyoruz. Bu büyük değişimi kavrayamadığı için hala hizmet, eser, proje siyasetiyle değil, milletin ortak değerlerini istismarla ayakta kalmaya çalışanları tebessümle seyrediyoruz. Bunların da kem aletle kemalat olmayacağı gerçeğini bir an önce görmelerini diliyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
Her şey gibi milletin hayır duasını alacak eserler bırakmanın da nasip işi olduğunu dile getiren Erdoğan, "Dünya koronavirüs salgınının pençesinde kıvranırken biz, her biri kendi alanında çığır açacak eserlerin yükselişinin sevincini yaşıyoruz." diye konuştu.
Çanakkale'de 2023 metre orta açıklığıyla dünyanın en büyüklerinden biri olacak köprünün 18 Mart Zaferi'ni temsil eden 318 metrelik kulesinin son bloğunun yerleştirildiğini aktaran Erdoğan, GAP'ın en büyük projelerinden yeni ismi Prof. Dr. Veysel Eroğlu olan Ilısu Barajı'nı tamamlamanın da kendilerine nasip olduğunu söyledi.
Erdoğan, İstanbul'da Başakşehir Çam ve Sakura Hastanesi, Prof. Dr. Murat Dilmener Acil Durum Hastanesi, Prof. Dr. Feriha Öz Acil Durum Hastanesi, Dr. İsmail Niyazi Kurtulmuş Hastanesi gibi çok önemli sağlık tesislerini tamamladıklarını, acil durum hastanelerinden üçünün 45 günlük sürede bitirildiğini ifade etti.
Adı 27 Mayıs Darbesi ile anılan Yassıada'nın milletin verdiği isimle Demokrasi ve Özgürlükler Adası olarak hizmete sunulduğunu hatırlatan Erdoğan, dün Ankara'da 9 ayrı şehirdeki 10 Millet Bahçesi'nin açılışını gerçekleştirdiklerini, bugün de burada Yusufeli Barajı'ndaki ilerlemenin ve diğer tesislerin açılışının gururunu yaşadıklarını söyledi.
"Görüldüğü gibi salgın dönemini sağlıkta, gıda ve temizlik ürünleri tedarikinde, kamu düzeninde başarıyla yöneten Türkiye, kutlu yürüyüşüne de asla ara vermemiştir." diyen Erdoğan, planlanan normalleşme takvimini sağlık ve ülkenin önceliklerinden taviz vermeden dengeli bir şekilde adım adım hayata geçirdiklerini ifade etti.
Ekonominin çarklarının yeniden tam güç dönmeye başladığını dile getiren Erdoğan, "Maske, mesafe, temizlik kurallarına uygun şekilde hayatı hızla her alanda normal ritmine kavuşturuyoruz. Onun için de işte cumartesi pazar günlerini de şu anda artık kısıtlama noktasında serbest olarak ilan ettik ve vatandaşlarımızın rahatlıkla artık sokağa çıkabilmelerinin yolunu da açtık. Ama maske, mesafe, temizlik buna çok dikkat edeceğiz." ifadelerini kullandı.
Avrupa ülkeleri başta olmak üzere dünyadaki normalleşme adımlarına uygun şekilde ihracatta, turizmde, ticarette çok güçlü gelişmeler beklediklerini belirten Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Son aylarda salgına karşı alınan tedbirler nedeniyle yaşadığımız kayıpları telafi etmenin çok ötesinde hedeflere sahibiz. Geleceğimize ümitle bakmamız için pek çok sebebimiz var. Büyük ve güçlü Türkiye hedefine ulaşmaya dünden daha yakın ve daha kararlıyız. Bizim büyüklüğümüz nüfusumuzun çokluğundan, ekonomimizin rakamlarından, silahlarımızın menzilinden, şehirlerimizin şatafatından ibaret asla değildir ve olmayacaktır. Türkiye, sanayisi, teknolojisi, tarımı, ticareti, hizmet altyapısı yanında asıl insani duruşuyla büyük bir devlet olduğunu salgın sürecinde tüm dünyaya göstermiştir, göstermeyi de sürdürecektir. En önemli gücümüz olan birliğimize, beraberliğimize, kardeşliğimize sahip çıktığımız müddetçe Allah'ın izniyle bizi yolumuzdan alıkoyacak hiçbir engel görmüyoruz."
"18 yılda 585 yeni baraj"
Türkiye'nin kalkınma mücadelesinde barajların sembolik bir önemi olduğunu dile getiren Erdoğan, ülkenin yıllarca Allah'ın bir lütfu olan sularının kontrolsüzce topraklarından akıp gitmesini seyrettiğini söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:
"Tarım arazileri susuzluktan çatlarken, şehirlerde yaşayan insanlar susuzluktan kavrulurken, yağış dönemlerinde seller önüne gelen her şeyi alıp götürürken, velhasıl Türkiye'nin bileklerine geri kalmıştık prangası vurulmuşken, biz kendi insanımızın değerlerine savaş açanlarla uğraşıyorduk. Baraj inşası işte bu geri kalmışlıktan, özellikle kurtuluş mücadelesinin adeta sembolüydü. Rahmetli Adnan Menderes'in iktidara gelir gelmez önem ve öncelik verdiği konulardan birisi baraj inşası olmuştur. Aynı şeklinde rahmetli Demirel de yıllarca siyasetini baraj teması üzerine kurmuştur. Ağır sanayi mücadelesi ile gönüllerde taht kuran Erbakan Hoca'mızın gündeminde de bu konunun özel bir yeri vardır. Buna rağmen 2003 yılına geldiğinde Türkiye toplam 276 baraja ancak sahip olabilmişti. Biz 18 yılda bunun üzerine 585 yeni baraj ilave ettik. Yine 2003'ten önce ülkemiz toplam 105 adet suyun gücünü elektriğe dönüştüren hidroelektrik santrali inşa edilmişti. Biz 18 yılda 576 hidroelektrik santralini daha ülkemize kazandırdık. Göletlerimizin sayısı 228 iken bunun üzerine 329 gölet daha ilave ettik. İçme suyu tesislerinin sayısı 84 iken biz 247 ilave tesisi daha insanımızın hizmetine sunduk. Sulama ve taşkın koruma tesislerinin sayılarını da 2 kat artırdık. Böylece Türkiye'nin su potansiyelinin en verimli şekilde kullanılmasını sağlayacak büyük bir yatırım seferberliğini hayata geçirdik."
Türkiye'nin en büyük bölgesel kalkınma projesi olan Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP) bünyesindeki projelerin çok önemli bir bölümünün kendi iktidarları döneminde yapıldığını belirten Erdoğan, "GAP kapsamında sulanan arazi büyüklüğünü yüzde 19'dan yüzde 53'e çıkartarak Güneydoğu Anadolu Bölgemizdeki mümbit toprakların verimliliğini artırdık. Bugün de bir başka iftihar projesi, Yusufeli Barajı'nın 3 milyonuncu metreküp beton dökümüne şahitlik ediyoruz." ifadelerini kullandı.
Toplamda 4 milyon metreküp betonla inşa edilecek Yusufeli Barajı'nda böylece dörtte üçlük gerçekleşmenin geride bırakıldığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Çoruh Nehri ve yan kolları, su bakımından gerçekten çok hareketli bir havzadır. Halen bu havzada 2 bin 500 megavat kurulu güce sahip 50 elektrik üretim tesisi faaliyet gösteriyor." şeklinde konuştu.
Çoruh Nehri üzerinde "gerdanlık gibi" dizili olan Muratlı, Borçka ve Deriner gibi her biri devasa büyüklükteki baraj ve elektrik santrallerinin Türkiye'ye hizmet verdiğini dile getiren Erdoğan, şöyle devam etti:
"Önümüzdeki yılın nisan ayında tamamlamayı planladığımız 540 megavat kurulu güce sahip olacak Yusufeli Barajı, bu gerdanlığın adeta imamesi durumundadır. Barajımız toplamda 275 metreyi bulacak gövdesiyle 100 katlı bir binanın yüksekliğine eş değerdir. Yusufeli Barajı'nın tutacağı suların kontrollü salınımıyla havza üzerindeki diğer barajların elektrik üretimi de yüzde artacaktır.
Tamamen kendi mühendislerimizin ürünü olan bu eser, ekonomimize yılda 1,5 milyar lira katkı sağlamanın yanında Çoruh Vadisi'ni taşkınlardan da koruyacaktır. Barajla birlikte yollar, köprüler, menfezler, tüneller ve elbette yeni Yusufeli ilçemiz de inşa edildi, inşası devam ediyor."
"Dünya gördüğünde şaşıracak"
Yusufeli'nde yepyeni bir hayat alanı kurulduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Gerçekten kontrolüne gittiğimizde bu eser nadide bir eser, dev bir eser ve inşallah açılışını yaptığımızda da ne kadar iftihar etsek o kadar önemli. Dünya, 'hidroelektrik santral nedir, sulama nedir?' bunu gördüğünde şaşıracak." dedi.
Dağların arasında böyle bir eserin yapılmış olması, bunu Türk firmalarının, Türk mühendislerinin, Türk mimarlarının, Türk işçilerinin yapmış olmasının ayrı bir övünç kaynağı olduğunu vurgulayan Erdoğan, Türkiye'ye bu iftihar verici eserin kazandırılmasında emeği geçen, ter döken bakanları, Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü personelini, mühendisinden işçisine herkesi ve yüklenici firmayı tebrik etti.
Taşlıdere Vadisi Islahı 5. Kısım Hizmete Alma Töreni
Taşlıdere Vadisi Islahı Projesi'nin Rize'ye hayırlı olmasını dileyen Erdoğan, bugüne kadar 58 ıslah projesinin hayata geçirildiği Rize'de açılışı yapılan tesisle 9 meskun mahal ve 1000 dekar tarım alanının daha taşkın riskinden korunmuş olacağını kaydetti.
Bayburt Demirözü Sulama Projesi'nin de 18 yerleşim yerindeki 113 bin dekara yakın arazinin verimini artıracağını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, her iki projenin de hayata geçirilmesinde emeği geçenleri tebrik ederek, Türkiye'ye eser kazandırmak mücadelesinde kendilerine destek olan herkese şükranlarını sundu.
Konuşmasının ardından Rize, Yusufeli ve Bayburt'taki tören alanlarına video konferansla bağlanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu ile diğer yetkililerden projelerle ilgili bilgi aldı.
Bayburt Demirözü Sulama Projesi
Cumhurbaşkanı Erdoğan, projenin inşaatına 2017'de başladıklarını ve şu an sulamaya hazır hale geldiğini belirterek, şu bilgileri verdi:
"Buranın yatırım tutarı 239 milyon Türk lirası yani böyle önemli. Rastgele bir yatırım değil. Bayburt 16, Gümüşhane 2 adet, toplam 18 adet yerleşim yerine ait 12 bin 600 dekar arazi modern sulama sistemiyle sulanacaktır. Projeli durumda bitki deseninde ağırlıklı olarak hayvancılığa yönelik yem bitkisi olma özelliği taşıyan yonca, hububat, silajlık mısır ve macar fiği burada bulunmakta. Sulu tarımla birlikte gelir getirecek şeker pancarı, fasulye, bakliyat ürünleriyle, meyvecilik ve sebze üretimi de burada gelişecektir. Proje ile 11 bin 260 kişiye doğrudan ve dolaylı istihdam sağlanacaktır.
Projeyle çiftçilerimize yılda 85 milyon lira ilave zirai gelir artışı da ayrıca sağlanacaktır."
Konuşmanın ardından tören alanlarında bulunanlar tarafından kurdele kesildi.