“TÜRK ŞİRKETLERİ YEREL OYUNCU KİMLİĞİ KAZANIYOR”
BTSO Başkan Yardımcısı İsmail Kuş, ticaret merkezlerinin Türkiye’nin 2023 ihracat stratejisi hedefleri doğrultusunda şirketlerin dünyaya açılmasını sağladığı söyledi. Ekonomi Bakanlığı’nın ihracat noktasında sunduğu desteklerin firmaların dünyaya açılması için fırsat olduğunu ifade eden İsmail Kuş, “Bir ülkede ciddi bir aktör olmak için o pazarda mutlaka yerel oyuncu kimliği kazanmalıyız. Bu merkezlerle firmalarımız hedef pazarlarda yerleşik bir düzene sahip oluyor. BTSO olarak New York’ta Empire States binasına yakın bir konumda hayata geçirdiğimiz Türk Ticaret Merkezimiz de firmalarımıza büyük imkanlar sağlıyor. Bakanlığımızın maddi destekleriyle firmalarımız, Manhattan’da posta kutusu maliyetıne showroom sahibi oldu” dedi.
4 FARKLI SEKTÖR, 57 FİRMA
Türk Ticaret Merkezi’ndeki işyerlerini ziyaret eden Bursa heyetine bilgiler aktaran Erkan, yıl boyu ürünlerin sergilendiği ve şu an 70 firma kapasitesi bulunan merkezde 57 firmanın faaliyet gösterdiğini açıkladı. Erkan, merkezde hazır giyim, tekstil, kimya ve mobilya sektörüne yönelik firmaların faaliyet gösterdiğini söyledi.
“TÜRKİYE’Yİ ÖRNEK ALIYORLAR”
İran’ın geçen yıl tekrardan uluslararası piyasa ile entegrasyon sürecine girdiğini ifade eden Erkan, BM nükleer anlaşması çerçevesinde BM tarafından uygulanan yaptırımlar kalktıktan sonra belli alanlarda ekonomide yabancı firmaların gelmeye başladığını kaydetti. İran’ın birçok ürünü yapabildiğini ifade eden Erkan, “Ülkenin ihtiyacı olanları yüzde 70’e kadar yapabiliyorlar. Ancak yüzde 30’unu yatırımlarla yapması gerekiyor. Sınırdaşımız olan ülkeye bütün sektörlerde yatırım imkanı mevcut. İmalat sanayi açısından yeterli değil. Bu alanda gelişmek istiyorlar. Bu yönde de gerek AB ile entegrasyonu, gerek yüzyıllardır bir arada yaşaması nedeniyle Türkiye’yi kendine örnek ülke seçmiş durumda” dedi.
YÜZDE 20 KOTA AVANTAJ OLUŞTURABİLİR
Ülkede konfeksiyon sektörü için kota uygulandığını açıklayan Erkan, ürün satan firmanın 2 yıl içinde yüzde 20 üretimini burada yapma zorunluluğu koştuğunu hatırlattı. Bu durumun Türkiye açısından önemli avantajlar barındığını da ekleyen Erkan, “Avrupa firmalarının burada biran evvel üretime geçmeleri mümkün değil. Biz, Türk firmalarının burada fason olarak üretim yaptırıp, gerisi ile de İran pazarına girebileceğimizi düşünüyorum. Hazır giyim firmalarımızın ardından tekstil firmalarının da üretim için İran pazarına gireceği anlamına geliyor. Bu potansiyeli kullanmamız gerekiyor” diye konuştu.
“İYİ MAL TÜRKİYE’DEN ALINIR”
İç piyasanın Çin mallarından kendini çekmeye başladığını da dile getiren Erkan, “İran’da ’İyi mal Türkiye’den alınır’ algısı var. Ülkede yüzde 35’i Azeri olmak üzere yüzde 55 Türkçe konuşan bir nüfus var. Dizilerden Türkçe öğrenen çok insan var. Fırsatları değerlendirmemiz lazım. Uluslararası sisteme girince iş yapmak zor” şeklinde konuştu.