Pandemi olarak adlandırılan koronavirüs (COVID-19) salgını ilişkileri de etkiliyor. Vaka sayılarının arttığı her geçen gün sürecin ne kadar daha bu şekilde devam edeceği akıllarda soru işareti yaratıyor. Bu sürecin çiftlerin üzerinde de olumlu ya da olumsuz etkiler bıraktığı gözlemleniyor. Yoğun çalışma hayatından evden çalışma düzenine geçen çiftlerin, psikolojik olarak bu durumdan etkilendikleri dikkat çekiyor.
İstanbul Bilgi Üniversitesi Psikoloji Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Yudum Söylemez’in çiftler için önerdiği tedbirlerin başında rahatlama ve nefes egzersizleri, ev içinde spor, duygularını yazdıkları günlük, müzik aleti çalmak, resim yapmak ya da arkadaşlarıyla online sohbet etmek geliyor. Fakat sosyal izolasyon ve pandeminin getirdiği kaygı ilişkilerin sorgulanmasına da yol açıyor. Bu sürecin getirdiği farkındalık ve birlikte daha fazla zaman geçirmek eşleri birbirlerine yakınlaştırırken daha önce fark edilmeyen sorunların su yüzüne çıkması ayrılıkları da tetikleyebiliyor.
Birlikte hayal kurun ve birbirinize umut verin
Konuyla ilgili Dr. Öğr. Üyesi Yudum Söylemez, sosyal izolasyon süreci boyunca kısıtlamaların ve sıkılmaların insanların yaratıcı taraflarını ve güçlü yanlarını ortaya çıkarmalarına vesile olabileceğini söylüyor. Hayatın artık eskisi gibi olmayacağını ve çiftlerin bu süreci fırsata çevirmelerini öneren Söylemez, “Önceliklere dair farkındalık kazanmakla işe başlanabilir. Çiftler hiç yapmadıkları kadar maddiyattan çok manevi değerleri paylaşmayı, birlikte hayal kurmayı, birbirlerine umut verebilmeyi deneyimleyebilir. Çocuklar için de anne ve babalarının bu süreçle olabildiğince sağlıklı bir şekilde başa çıktıklarını görmek gelecekleri için güzel bir öğreti olabilir” dedi.
20 dakikalık mola ilişkiyi daha sağlıklı yapıyor
Yoğun iş yükünün getirdiği stresle evden çıkamamanın yarattığı psikolojik travma çiftlerin birbirlerine karşı olan davranışlarını etkiliyor. Gerginlik anlarında çiftlerin kendilerine neyin iyi gelip gelmediğini bilemediklerini anlatan Dr. Öğr. Gör. Yudum Söylemez, gergin konuşmaları çiftlerin yüz yüze ve göz göze yapmalarının da gerginliği engellediğini aktarıyor. Eşlerin 15-20 dakika mola verdikten sonra konuşmaya devam etmelerinin ilişkilerini daha da sağlıklı hale getireceğini belirtiliyor. Ayrıca çiftlerde kendilerine ait ilgi alanları, mekanları olması ve sonrasında ortak alanlarda birleşmeleri, ilişkilerini canlı tutmada ön plana çıkıyor.
Ev işlerine yardım cinsel yaşamı olumlu etkiliyor
Pandemi döneminde ilişkilerde en çok ön plana çıkan sorunlardan biri de ev işlerinde erkeklerin kadınlara yeterince destek olmaması. İstanbul Bilgi Üniversitesi Dr. Öğr. Üyesi Yudum Söylemez, “Bununla ilgili yapılan araştırmalar ev işlerine yardım eden erkeklerin olduğu ailelerde ilişki doyumu ve cinsellik tatminin iki taraf açısından da daha yüksek olduğunu gösteriyor. Ev kadının alanıdır inancının artık değişmesi gerekiyor. Erkekler bu konuda sorumluluk alırken, kadınların da buna alan açması ve mükemmeliyetçi olmaması işleri kolaylaştırıyor” dedi.
Terapistler online çalışıyor
Pandeminin çiftler üzerinde yarattığı psikolojik tahribatlara çözüm olarak terapi seansları öneriliyor. Çift ve aile terapistleri bu süreçte online çalışıyor ve online çift terapisi etkin bir yöntem olarak gösteriliyor. Ancak terapi alacakların terapistin bu alanda bir eğitimi olmasına dikkat etmeleri gerekiyor. Bunun yanı sıra çiftlerin hobilerine ayırdıkları zaman hem kendi ruh sağlıkları hem de ilişkileri için çok büyük fayda sağlıyor. Çiftlerin güvenli bir şekilde ve tutkuyla bir hobi ile meşgul olması onları birbirleri için daha çekici kılıyor.
Sosyal izolasyon sorunları gün yüzüne çıkarıyor
Pandeminin getirdiği kaygı ilişkilerin sorgulanmasına da yol açıyor. Bu süreç, eşlerin birbirlerini daha iyi tanımalarını sağlayabileceği gibi ilişkideki sorunların su yüzüne çıkmasına da sebep olabiliyor ve bu durum boşanmaya kadar gidebiliyor. Çocuklu çiftlerde bu durum, çocuklar ile biraz daha korunma altına alınıyor, çocukların evin içine getirdikleri enerji sayesinde çoğunlukla ilişkiyi koyucu etkiler ortaya çıkabiliyor. Birçok çiftin hayatın koşuşturmasına ve çocuklarla ilgili yoğunluğa odaklanarak ilişkideki sorunlarını görmezden geldiğini belirten İstanbul Bilgi Üniversitesi Dr. Öğr. Üyesi Yudum Söylemez, koronavirüsle gelen sosyal izolasyonun bu sorunları su yüzüne çıkaracağını ve boşanmaların artabileceğini söylüyor.
İstanbul Bilgi Üniversitesi Hakkında:
İstanbul Bilgi Üniversitesi, 1996 yılında Türkiye’de üniversite yaşamına yeni bir soluk getirmek amacıyla “Okul için değil yaşam için öğrenmeliyiz” ilkesiyle yola çıkarak kurulmuştur. Yaklaşık 1500 kişilik bir öğretim kadrosuna sahip olan üniversitenin 20.000’e yakın öğrencisi ve 45.000’e yakın mezunu vardır. İstanbul Bilgi Üniversitesi, Sosyal ve Beşeri Bilimler, Hukuk, İşletme, İletişim, Sağlık Bilimleri, Mimarlık ile Mühendislik ve Doğa Bilimleri fakültelerinin yanı sıra yüksekokulları, meslek yüksekokulları ve enstitüleri çatısı altında 150’yi aşkın ön lisans, lisans ve doktora programı sunmaktadır. Kurulduğu günden bu yana öğrencilerine uluslararası gelişim fırsatları sunan İstanbul Bilgi Üniversitesi, Yükseköğretim Derecelendirme Kuruluşu QS’in 2020 yılı “Gelişmekte olan Avrupa Ülkeleri ve Orta Asya Üniversiteleri Sıralaması”nda en iyi 130 üniversite arasında yer almaktadır. İstanbul’un merkezinde, santralistanbul, Dolapdere, Kuştepe ve Kozyatağı olmak üzere dört kampüsü bulunmaktadır. İstanbul Bilgi Üniversitesi hakkında ayrıntılı bilgiye www.bilgi.edu.tr adresinden ulaşılabilir.