Fetullahçı Terör Örgütü'ne (FETÖ) yönelik 100 binin üstündeki soruşturmada, örgütün taktikleri, çeşitli sahtekarlık yöntemleri, yasalara uygun olmayan çalışmaları ortaya çıkarıldı.
FETÖ'nün 15 Temmuz 2016'daki darbe girişiminin ardından harekete geçen Cumhuriyet Başsavcılıkları,Türkiye genelinde iki yıl içerisinde darbe girişimi ve örgüte yönelik 100 binin üzerinde soruşturma başlattı.
Soruşturmalar, örgütün ilginç taktiklerini ve gerçek yüzünü ortaya çıkarttı.
Savcıların yaptığı soruşturmalarda elde edilen deliller ve ifadelere göre, askeri personele ilişkin fişleme amaçlı bilgiler "MATRIX" adı verilen özel programla çalıştırılan flaş bellekler aracılığıyla örgüt yöneticilerine aktarıldı.
Örgüt yöneticileri, askeri yapılanma içerisindeki üyelerine, programın yüklü olduğu özel flaş bellekleri dağıttı. Örgüt üyelerinin flaş bellekleri bilgisayara taktığında programa, verilen özel şifrelerle giriş yaptı.
Askeri yapılanma içerisindeki üyelerin, rütbeli askerlerle ilgili verdikleri bilgilerin tamamı bu taşınır belleklerde depolandı.
Falcon oyun simgesiyle kamufle edildi
Bilişim alanında da çeşitli taktikler geliştiren örgütün kriptolu haberleşme ağı "Falcon", cep telefonlarına elektronik, spor ve video oyunu odaklı canlı görüntü sağlayan programın simgesiyle yüklendi.
FETÖ üyeleri programa, diğer bir şifreli haberleşme ağı olan "ByLock"ta olduğu gibi verilen "ID"ler üzerinden giriş yaptı. Örgüt üyeleri birbirlerini bu program üzerinden ekleyerek iletişim kurdu.
Örgüt tarafından Falcon'dan gönderilen mesajların 48 saat içinde otomatik silinmesinin ardından mesajların ve talimatların saklanması için özel not defteri uygulaması da geliştirildi.
"Cryptnote" adlı uygulamanın deşifre olmasının önüne geçmek için meşru bir uygulamanın simgesini ve adını kullanan örgüt, üyelerin cep telefonlarına özel geliştirdiği programı yükledi.
Örgüt üyeleri bu programa Falcon'da olduğu gibi verilen şifrelerle giriş yaptı. FETÖ mensupları, Falcon'dan gönderilen talimatları bu uygulamaya kaydederek gerek görüldüğünde tekrar okunması için sakladı.
MİT'i suçlamak için Reyhanlı saldırısına göz yumuldu
Hakimler ve Savcılar Kurulu Teftiş Kurulu Başkanlığının raporuna göre, MİT tırlarının durdurulmasına ilişkin soruşturma kapsamında tutuklanan, Hatay'ın Reyhanlı ilçesindeki saldırıya ilişkin iddianameyi de hazırlayan eski Cumhuriyet Savcısı Özcan Şişman'ın, "ByLock" kullanıcısı olduğu tespit edildi.
Şişman, FETÖ'nün amacı doğrultusunda örgüt mensubu kolluk görevlileriyle hareket etti.
Türkiye'yi ve hükümeti yurt içi ve yurt dışında zor durumda bırakarak itibarsızlaştırma gayesi taşıyan Şişman, 11 Mayıs 2013'te Hatay'ın Reyhanlı ilçesinde bomba yüklü iki aracın patlatılması sonucu 53 kişinin hayatını kaybettiği, çok sayıda vatandaşın yaralandığı saldırıyı MİT ile ilişkilendirerek sözde Selam Tevhid-Kudüs Ordusu'nun şiddet eylemi olarak sunmayı amaçladı.
Şişman, Reyhanlı saldırısının planlayıcısı Anas Asalieh ve bağlantılarına yönelik Antakya ve Samandağ'da MİT-Emniyet koordinasyon toplantısında alınan karara rağmen planlanan operasyonu erteledi.
Ayrıca Şişman, Asalieh ve bağlantılı diğer kişilere ilişkin telefon-ortam dinlemeleri olmasına ve operasyon konusunda mutabakat sağlanmasına rağmen, 1 Mart 2013'te Hatay Yayladağı'ndan Türkiye'ye giriş yapan Asalieh'in yakalanmasına yönelik operasyon talimatı vermekten de kaçındı.
"Ellerinde somut silah-patlayıcı ve benzeri malzeme bulunmaması, operasyondan beklenen neticenin alınamayacağı endişesi taşıdığını" ileri süren Şişman, operasyonun ertelenmesini savundu. Böylece Şişman, Reyhanlı ilçesindeki terör saldırısını haber almasına rağmen operasyon başlatmadı, MİT'i suçlamak için saldırıya göz yumdu.
Müfettişe özel zil sesi
Çorum Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen FETÖ soruşturması kapsamında, örgüte ait eğitim kurumlarında yasal olmayan uygulamaların nasıl gerçekleştirildiği belirlendi. Bu soruşturmaya göre de örgüt, eğitim kurumlarında belgesiz öğretmen çalıştırdı.
Okullara gerçekleştirilecek müfettiş denetimlerinde ise belgesiz öğretmenlerin derslerden çıkarak okullardan uzaklaşmaları için ilginç bir yönteme başvuruldu. Müfettişlerin okullara denetime geldiğinde teneffüs zil sesleri farklı tonlarda çalındı. Böylece, belgesiz çalışan öğretmenler şifre olarak kullanılan zil sesinin çalmasıyla denetimlere karşı uyarıldı.
Para transferine iş gezisi kılıfı
Kırklareli'nde yürütülen bir soruşturmada ise FETÖ'nün "iş gezisi" adı altında düzenlediği yurt dışı gezilerinde para transferi yaptığı tespit edildi.
Yurt dışına çıkışlarda her bir kişinin gümrükten çıkarabileceği para miktarının hesaplanmasıyla geziye katılanlara 5'er bin avro para dağıtıldı. Bu paralar katılımcılar tarafından gidilen ülkeye sokuldu. Daha sonra toplanan paralar, örgütün yurt dışındaki birimlerine dağıtıldı.
Kırklareli'ndeki soruşturmada kurban bağışlarında da usulsüzlük yapıldığı belirlendi. Örgüt, kurban bedelinin üzerinde topladığı paraları kendi kasasına aktardı.
Soruşturmalarda, terör örgütü elebaşı Fetullah Gülen'in olağanüstü özelliklere sahip biri olarak görüldüğü de deşifre edildi.
Örgüt üyeleri, ABD'nin Pensilvanya eyaletinde görüştükleri terörist başı Gülen'in bardağından artan suyu içmek için adeta birbirleriyle yarıştı.
Örgüt üyelerine atlet hediyesi
Eskişehir'de alınan bir sanık ifadesine göre, Gülen, bazı örgüt mensuplarına kendi giydiği atletleri hediye olarak gönderdi. FETÖ üyelerinin bu atletleri giyerek uyuduğu ortaya çıktı.
İzmir'de yürütülen FETÖ soruşturması kapsamında itirafçı olan eski emniyet mensubu, örgüt elebaşı Fetullah Gülen'in yaşadığı Pensilvanya'daki malikaneye yaptığı ziyarette yaşadıklarını anlattı. İtirafçı N.Y, örgüt üyelerinin Gülen'in ağzını sildiği peçeteyi sakladığını aktardı.
N.Y, ifadesinde, "Gülen'in içtiği bardaktan artan suyu 'zemzem' diye şişeye koyuyor, sonradan içiyorlardı. Orada bulunduğum süre içerisinde eski Galatasaraylı futbolcu Arif Erdem, kapatılan Samanyolu TV Genel Yayın Yönetmeni Hidayet Karaca ve kapatılan Zaman gazetesi yazarı Ali Ünal'ı gördüm. Hatta Fetullah Gülen'in artık suyundan en çok Arif Erdem içiyordu." dedi.
Başka bir itirafçı S.K ise Gülen'in ısırdığı bir hurmanın bir örgüt üyesine verilmesini, "Fetullah Gülen orucunu açmak için hurmadan bir miktar ısırdı. Kalanını ise Ankara'da kamu görevinden ihraç edildiği söylenen kişiye 'üzülmesin' diye ulaştırılmak üzere salonda bulunan birine verdiler." ifadeleriyle anlattı