Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım, Haber Türk Gazetesi'nden Meriç Mülder'e bir röportaj verdi. Yıldırım, şike davasından, Yargıtay kararlarına, TFF'den medyanın tutumuna kadar birçok konuda önemli açıklamalarda bulundu.
- Her sabah polis gelip alacak düşüncesiyle yaşamak psikolojinizi nasıl etkiliyor?
“Benim psikolojimi Fenerbahçe’nin başarıları ve başarısızlıklarından başka hiçbir şey etkileyemez. Ben hep aynı şeyi söyledim. Korkaklar her gün, cesurlar bir gün ölür. Ve ben Fenerbahçe’nin başkanı olarak Fenerbahçe’ye ve büyük Fenerbahçe taraftarına yakışır bir şekilde yaşadım. Tavizsiz ve onurluca yaşadım her zaman. Bundan sonra da böyle yaşayacağımdan kimsenin şüphesi olmasın.”
“MUSTAFA KEMAL'İN ASKERLERİYİZ' DİYE BAĞIRMAK SUÇ MU?”
- Mustafa Kemal’in askerleriyiz tezahüratı nedeniyle ceza bekliyor musunuz?
“Şimdi yine ‘Mustafa Kemal’in askerleriyiz’ tezahüratı yüzünden Disiplin Kurulu’na sevk edilmişiz. ‘Mustafa Kemal’in askerleriyiz’ diye bağırıldığı raporda var. Bari rapordan çıkarın öyle sevk edin. Rapora bunu niye yazıyorsunuz? Türkiye’de, bu cumhuriyette ‘Mustafa Kemal’in askerleriyiz’ demek suç mu? Suç mu olacak? Böyle saçmalık olur mu? Bunların hepsinin sıkıntıları sonunda siyasete gidiyor, hükümete gidiyor. Alt kademelerdeki adamlar bunları yapmasınlar. Gereksiz yere bunları büyütüyorlar ondan sonra da siyaset zarar görüyor. Sanki siyaset talimat verdi pozisyonuna geliyor olay. Yanlış. İnsanın sana tepkisi mi var. Bırak tepkisini koysun. Ondan sonra biter zaten bu iş. Beşiktaş maçlarında, bağırmıyorlar. Yarın bizimkiler de bağırmaz. Maalesef alttakiler marifet zannediyor, yardakçılık yapacağız diye yapıyorlar.”
"TAPELERDEN ÇOĞU SİLİNMİŞ"
- Şike soruşturmasındaki bazı tapelerin kaybolduğundan dert yanıyorsunuz. Nerede o tapeler?
“Kayıp. Fezlekede, ‘Trabzonspor yöneticilerinin yapmış oldukları şike ve teşviği önlemek için Fenerbahçeliler çalışma başlatmıştır’ diye yazıyor. O zaman senin elinde bir şeyler olması lazım ki bu ifadeyi yazabilesin. Nerede o zaman bunlar? Neye dayanarak yazdınız? Bunlar ortada yoksa durum çok vahim. Bazı evrakların, dökümanların savcılık aşamasında bazı savcılar tarafından sümenaltı edildiği söyleniyor. İlgili tapelerin hepsi kayıtlardan silinmiş. Araştırıyoruz, ‘Yok’ diyorlar. Her şey düzmece. İftira üzerine yok etme operasyonudur bu. Emenike’nin para sayma görüntüleri nerede? Çıkarsınlar da bir görelim artık.”
"TFF'Yİ DEMİRÖREN YÖNETMİYOR"
- Tüm yaşadıklarınızı değerlendirdiğinizde olay bu noktaya gelmeyebilir miydi?
“Elbette. Bir kere Türkiye’de her konuda baskı var. Her türlü kurumda var. Bu baskıları da bazen insanlar kendileri oluşturuyor, kendi adına görev görüyor. Bir şey isteyen yok belki ama kendisi birilerine, bir yerlere yaranmak için o baskıyı kendi kendine oluşturuyor. Bugün federasyonun içinde bulunduğu durum gibi. TFF’de hem disiplin hem de tahkim kurullarının acilen değişmesi lazım. Çünkü buradaki kişilerin hepsi birilerinin adamı. Mehmet Ali Bey’in istifasından sonra Yıldırım Bey kurullara pek dokunmamış anladığım kadarıyla. Aynı kişiler daha önce de vardı. O şunun, bu bunun adamı. Ben bunu yüzlerine anlattım. Yıldırım Bey’e de, Ufuk Özerten’e de söyledim."
"PARALEL DEVLETİN ADAMI"
"Disiplin ve tahkimin vermiş oldukları yanlış kararlar sportif açıdan olayı bu noktalara getirmiştir. İçeride pazarlıklar etmişlerdir. Bir oylama yaptılar. Yöneticilerin lehine çıkan karar sonra aleyhine çıktı. Fenerbahçe’nin aleyhine çıkan lehine döndü. Sonra yine aleyhine çıktı. Böyle kararlar olmaz. Burada tarihi karar veriyorsunuz. Konuyu tam bilerek karar vereceksin. Sen 107 yıllık bir kulübün kaderiyle oynuyorsun. Adamın hiçbir şeyden haberi yok. Sokaktan almışlar, ‘Senin avukatın, benim avukatım’ diye getirmişler. Onun avukatı, bunun avukatı, paralel devlete ait adam. Bunlar karar verdiler. Burası acıdır acı. Daha bu noktalara gelmedik ama geleceğiz. Bunları biz sorgulayacağız."
"DEMİRÖREN’İN KABAHATİ YOK"
Ufuk Özerten’in avukatı Disiplin Kurulu’nda ikinci başkan. Böyle şey olur mu? Ne talimat verirlerse onu uyguluyorlar. Federasyonu bugün Yıldırım Bey idare etmiyor, bunu net söyleyeyim. Hiçbir kabahati de yok. Çünkü hakim değil bu konulara. Vermişler kucağına, değiştiremiyor. Ya seçim zamanını bekliyor veya siyasi baskı oluyor. İkisinden biri. Kurullara dışarıdan müdahale var. Bunları bundan sonra daha çok konuşacağız. Saat 17.00’ye kadar Tahkim Kurulu orada beklemeye mecbur. Adam gidiyor halı sahada top oynamaya. Galatasaraylılar ile doldurdular yine oraları. Rezalet. Herkes bilsin.”
"YOL HARİTASINI YÖNETİM ÇİZER"
- Cezaevine girerseniz Fenerbahçe’nin yol haritası nasıl olacak? Bir daha başkanlığa dönecek misiniz?
“Ben cezaevine girdikten sonra Fenerbahçe’nin yol haritasını çizecek olan Fenerbahçe Yönetim Kurulu’dur. Benim Fenerbahçe’nin başkanlığına dönüp dönmeyeceğim sorusu ise bugüne kadar bana bu teveccühü gösteren Fenerbahçe kongre üyelerine sorulması gereken sorudur. Ama herkesçe bilinmeli ki, Fenerbahçe ile benim arama ne fezlekeler, ne iddianamaler, ne kararlar ne de demir parmaklıklar girebilir.”
"İDDİAYI BEN Mİ İSPAT EDECEĞİM"
- Medyada algı kirliliği mi oluşturuluyor?
“Kesinlikle. Biz kimseye suçlu-suçsuz diyemeyiz. Ancak mahkemeler, adil yargılama yapılan mahkemelerde suçlu bulunursan suçlu olursun. 17 Aralık operasyonuna bakın. Suçlanan kişiler bakanlar, çocukları. Kaçacak halleri yok. Kaçarlarsa zaten bakanlıkları biter. Çağırır ifade alırsın, suç varsa iddianameni hazırlarsın. Bizde öyle değil. Önce medyada bir kirli algı oluşturuluyor, o algıdan sonra ona göre mahkeme yapılıyor. Örneğin İbrahim Akın konusu. ‘Parayı benim verdiğimi ispat etsinler köprüden kendimi atarım’ dedim. Ben mi ispat edeceğim onlar mı? Ama ispat etmiyorlar. Para verdimse ne zaman, nerede, kime verdim?”
"FENERBAHÇE DEĞİL, ADALET YÜRÜYÜŞÜ"
- Fenerbahçeli Avukutlar Derneği’nin düzenlediği yürüyüş büyük ilgi gördü. Yürüyüşte Galatasaraylı ve Beşiktaşlılar’ın da olması sevindirici miydi?
“Diğer takımlar da vardı. Sakarya, Bursa, Karşıyaka vardı. Herkese sonsuz teşekkür ediyoruz. Çünkü bu Fenerbahçe yürüyüşü değil, adalet yürüyüşüydü. Özel Yetkili Mahkemeler’de yargılanan herkesin yürüyüşüydü. Onların aileleri de vardı. Toplum olarak herkes tepkisini gösterdi. Fenerbahçeli avukatlara da teşekkür ediyoruz. İnsanlar adalete ihtiyaç duyuyorlar. Yargının doğru uygulanmasını istiyorlar.”
"SİYASİ FİGÜR DEĞİLİM"
- Yürüyüşte “Aziz Yıldırım parti kursana” sloganları atıldı.
“Ben siyasete girmem, siyasi figür de değilim. Siyaset yaparsak da neler olabileceğini ileride söylerim. Şu anda acelesi yok.”