Kategoriler

SAVAŞ KARTI

2021 yazımda daha herhangi bir hareketlilik yokken, Ukrayna Donbas'taki olacak savaştan sizlere bahsetmiştim. Yeni yüzyılın şekillenmesi küreselcilerin, NATO’ya bir çok çeşitli nedenlerden dolayı açtığı savaş, Karabağ’dan sonra ikinci değişim olarak tarihe geçti. İnsanlık var olduğu sürece paylaşım savaşları hep olmuş, olacaktır. Dünya’da bazı noktalar, zamanın konjonktürüne göre kırılgan ve savaşa her an zemin hazırlayan dengeler üzerinde tutulmuştur. Bu noktalar, inançtan tutun ülkelerin bir takım çıkarlarına kadar değişiklikler göstermektedir. Ülkelerin zaafları, yani ekonomik gelir çeşitliliği, coğrafi yapısı, dini ve ırksal çeşitliliği üst aklın kaşıyabileceği en kolay noktalar olmuştur. Asla devlet olarak siz başlattığınızı sansanız da bile size bu zemini ve sizi buna mecbur eden nedenleri oluşturan üst aklın olduğunu unutmamak lazım. Dün Ermenistan'ı cesaretlendirenler aynı senaryoyla Ukrayna’yı da Rusya'nın önüne atmış gibi görünüyor. Sovyetler birliğinin yıkılmasıyla birlikte bağımsızlığını ilan eden Ukrayna gibi ülkeler hiç bir zaman Rusya'nın kontrolünden çıkamamıştır. Bunun nedeni Rusya'nın hakimiyeti zorbalıkla yapmaya çalışmış olması, Çarlık zamanından kalan baskının, Slav halklarına sinmiş nefretidir. Buda bu gibi ülkeleri başka bir güç arama eğilimine itmiştir. Yüzyıl önce Osmanlı’dan koparılan parçalar tekrar bizimle bütünleşmek isterken, daha 90’lar da yıkılan Sovyetler birliğinin yıkılmasıyla kurulan ülkeler, Rusya'dan nefret etmektedir. Bunu iyi analiz eden NATO, Ukrayna’ya cesaret vermiş, madalyonun diğer yüzünde ki amacını devreye koymuştur. Aynı ırktan olan iki ülkenin birbiriyle olan savaşında, her yönden zayıflaması , böylelikle ABD’nin Karadeniz’de varlık gösterebilmesi ve ordusu olmayan Avrupa’ya hakim olabilmesi için önemlidir. Rusya'nın dolar yerine altın biriktirmesi de bu savaş için kaçırılmaması gereken bir noktadır. Arka planda para ve silahın yeni yüzyılı şekillendirme ve birbirine hakimiyet kurma savaşı tüm hızıyla devam edeceğini söylemek isterim. Adalar denizi, Keşmir sorunu, Tayland, vs bir çok kırılgan nokta her an Suriye veya Afganistan gibi kan dökülecek zeminde tutulmaktadır. Yem olarak atılan Ukrayna malesef hala Avrupa ve NATO’dan askeri olarak bir destek görmedi. Rusya ‘ya ekonomik olarak yapılacak yaptırımlar ne kadar başarılı olacak bilemem. Ama Avrupa'nın özellikle gaz konusunda Rusya’ya bu kadar muhtaç olduğu soğuk günlerde nasıl bir direnç göstereceği merak konusu. Türkiye ise bu savaşta yapması gereken doğruları dış politika rolünü kusursuzca oynuyor. Hem Avrupa gibi olaylara müdahalesiz kalmıyor hem de olaylara direk askeri yönden katılıp kendisini her yönden riske etmiyor. Yani asla beklemediğim, artık olmaz dediğim tankların bir ülkeye girme olasılığı, bana artık her şeyin olabileğini gösterdi. Eğer bu olaylara Çin,Tayvan,ABD gerginliği de girerse gerisinin çorap söküğü gibi geleceğini öngörüyorum. Güçlerin hakimiyet kavgası tüm hızıyla sürüyor. Bizse bu kavgadan yararlanıp yeni bir güç dengesi kurmak için Türk devletleri teşkilatını kurup yolumuza devam ediyoruz. Böyle birliklerin tam manasıyla askeri , eğitim teknoloji vs şekil bulması yıllar sürse de hayal etmesi bile buna değer. Gelecekler özellikle adalar denizine dikkat. Selam ve dua ile..

Yorumlar

Bayram Kaplan 3 Yıl Önce

Mükemmel bir yazı olmuş. Ellerine sağlık kardeşim.

Tüm Yorumlar