Kategoriler

SAVAŞ GİRDABI  

İnsanlık olarak geri dönüşü olmayacak bir sürece doğru gidiyoruz. Yüz sene önce ikinci dünya savaşından sonra yapılan paylaşımların miladı doldu. Peki şimdi ne olacak? Kim kazanacak, kim kaybedecek? Bizim konumumuz bu süreçte ne? İçerideki hareketlilik neyin nesi?  Gelin şöyle derin bir analiz yaparak konuyu neticelendirelim. 

Önce Sayın Hakan Fidan Çin’e gidiyor, BRCIS için ve ipek yolunda kazan kazan politikası güderek iki büyük hamle gerçekleştiriyordu. Yani Türkiye doğu eksenine doğru çok önemli hamleler yapıyordu. Buna Türk Birliği teşkilatını katmadan ilerlemek konuyu yarım anlatmak demek olduğunu bilerek paranteze alıyorum. Sayın Erdoğan buna binaen Esat la görüşebileceğini söylüyordu. Cevap, biz ıskalasak da içeriden veriliyordu. Kayseri de Suriyeli uyruklu biri kız çocuğuna istismar ediyor, bunun neticesinde halk sokağa dökülüyordu. Ardından Türkiye’nin Suriye’de kontrol ettiği bölgeler karışıyordu. Mesaj netti Esat’la görüşmek İsrail’in yapmak istedikleri oyuna büyük bir setti. Rusya’nın da  Esat'la ilişkimizin böyle olmasını istemesi, İsrail’in tıkır tıkır işleyen planlarını bozacak nitelikteydi. İsrail ABD ile Akdeniz’deki milyonlarca metreküp karbon yataklarına tek başına sahip olma arzusu ve sözde inançları gereği büyük İsrail’in kurma hevesleriyle birleşince öldürmeyi çok basit bir eylem olarak görüyordu. Önce Filistin şimdi de Lübnan’a gözünü dikmiş durumda. 

Hatırlarsanız yakın dönemde İran genel kurmay başkanı Kasım Süleyman’ı aracında roketle vurularak öldürülüyor, ardından Cumhurbaşkanı Reisi uçak kazasında ölüyordu. Yani bir ülkenin en üst seviyedeki iki bireyini bu kadar rahat öldürebiliyorlardı. Kılıçlar kınından çoktan çıkmıştır.  Sadece olaya içeriden bakıp büyük resmi görmediğimiz için bazen bu oyunun parçası bile olabiliyorduk. Yapay kıtlık, tedarik zincirinin kırılması, hastalıklar,insanlığı geri dönülmez bir sürece doğru itiyordu. Bun birde küresel güçlerin dünya genelindeki bilek güreşi de eklenince olay daha da büyüyordu. 

Türkiye büyük bir karar verdi. Doların hegemonyasını sarsacak büyük bir hamleyi bu.  

Pandoranın kutusu hem bizim için, hem dünya için açıldı.  Artık hiç bir şey eskisi gibi olamaz. Yeni denklemlerin oluşması içinse yıllar var.  Bize düşen küresel sosyal medya destekli eylemlerden uzak durmamızdır. Seçimle gelmeyen hiç bir hükümetin milli olmayacağını bilmenizi isterim.  Gerisi devlet aklının güdümündedir.  

Selam ve dua ile... 

Yorumlar