Norveç'in Oslo Üniversitesi’nde Sağlık Politikası ve Ekonomisi üzerine araştırmalar yapan Prof. Dr. Adnan Kısa, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kanserin dünya genelinde doğrudan ve dolaylı toplam maliyetinin geçen yıl yaklaşık 1,5 trilyon dolar olarak hesaplandığını söyledi.
Söz konusu maliyetin 2014’te 1,3 trilyon dolar olduğuna işaret eden Kısa, "kanser faturası"na hastaların tedavisine ilişkin ilaç, hastanede yatarak tedavi gibi doğrudan maliyetler ile iş gücü ve yaşam kalitesi kaybı nedeniyle ortaya çıkan dolaylı ve toplumsal maliyetlerin de dahil edildiğinin altını çizdi.
En çok kanser harcamasını ABD yaptı
Kısa, kanser nedeniyle 2017'de ortaya çıkan doğrudan maliyetlerin 165 milyar dolarının AB ülkelerinde, 90 milyar dolarının ABD’de, 57 milyar dolarının Japonya’da gerçekleştiğini belirterek, kanserle ilgili en fazla harcamayı ABD'nin yaptığını, bu ülkenin kanser tedavisine yönelik harcamalarının 2020'de 157 milyar dolara çıkacağının tahmin edildiğini kaydetti. Kısa, Türkiye’de kanser tedavisi ve ilaçlarına doğrudan yapılan yıllık harcamanın yaklaşık 3 milyar dolar olduğunu dile getirdi.
Gelişmiş ülkelerin tamamının kanser hastalığına sebep olan risk faktörlerini azaltmaya dönük harcamalara yöneldiğine işaret eden Kısa, "Bu müdahaleler maliyeti düşük, toplumun tüm kesimlerini kapsayacak halk sağlığı stratejileri olarak gündemde yerini almaktadır. Örneğin sigara tüketiminin kontrolü, çevre kirliliğinin azaltılması, içme sularının sağlıklı halde sunulması, fiziksel aktivitelerin toplumda yaygınlaştırılması, obezite ile mücadele, alkol kullanımının azaltılması için tüm sektörlerin iş birliği sağlanarak kansere sebep olan risk faktörleri azaltılmaktadır." değerlendirmesinde bulundu.
Tedavisi en pahalı kanser türleri melanoman
Tedavisi en pahalı kanser türleri arasında melanomanın bulunduğunu aktaran Kısa, bu tedavide yıllık ilaç maliyetinin 256 bin dolar olduğunu belirtti. Diğer kanser türlerinde de tedavi maliyetlerine değinen Kısa, "Prostat kanseri tedavisi 80 bin dolar, kolon cerrahisi tedavisi 36 bin dolardır. Bu rakamlar ülkemizde daha düşük düzeyde seyretmektedir." diye konuştu.