İddialara göre, 10. günün sonunda B.Ş.’nin sol gözü enfeksiyon kaptı. Hastanede gerekli teçhizat olmadığından bebek bir eğitim ve araştırma hastanesine sevk edildi.
Gazete Habertürk'ten Arzu Kaya'nın haberine göre doktorlar aileye, enfeksiyonun beyne doğru gittiği, sol gözü almak zorunda olduklarını ancak yoğun bakım ünitelerinin dolu olduğu bilgisini verdi.
Görme yetisinin bittiği anlaşılan bebek, iki hastane daha dolaştı. Doluluk gerekçe gösterildi. En sonunda B.Ş. bebek, 28 Temmuz’da bir devlet hastanesinde ameliyat edildi ve sol gözü alındı.
Ancak aile, doğumun yapıldığı özel hastane için suç duyurusunda bulundu.
Savcılık, “taksirle yaralama” suçundan soruşturma başlatıp hastane yetkilisinin ifadesini aldı. Yetkili, ifadesinde sorumluluğunun olmadığını ifade ederek suçlamaları reddetti. Savcılık, dosyayı Adli Tıp’a gönderdi. Sağlık Bakanlığı da konuya ilişkin inceleme başlattı.
HER AY BİR OPERASYON
Denizcilik işiyle uğraşan baba Abdullah İ., kızının başına gelenlerden sonra işi bıraktı, psikolojisi bozulan eşi ve 9 yaşındaki kızı M. ile ilgilenmeye başladı.
Her ay kontrolü olan bebeğin tedavi masrafları için dairesini sattı. Abdullah İ., “Ameliyattan sonra üzüntüden kalp krizi geçirdim. Bebeğimiz her ay operasyon geçiriyor.Her ay göz çukuru diğer gözle simetrik büyüsün diye küremsi materyal koyuyorlar. Ömür boyu bu sürecek. Göz nakli şansımız artık yok” diye konuştu.
Anne Esra İ. ise “20 günde 18 kilo verdim. Psikolojik destek almam lazım. Bebeğimin fotoğrafını çekemiyorum. Sokağa çıktık geçen gün. Birisi çocuğumun gözüne dikkatlice baktı, 3 gün kendime gelemedim. Bebeğim gülünce ben ağlamaya başlıyorum. İleride ikizini görüp ‘Ben niye böyleyim’ demeyecek mi? Aynaları kaldırdım, anlamasın, görmesin yüzünü...” dedi.