Kategoriler

HÜSEYİN BOZBAŞ’IN GERÇEĞİ BU KİTAPTA

Cihat DÜNDAR, Prof. Dr. Hüseyin Bozbaş ile sizin için konuştu. Kolesterol Gerçeği adlı kitabı üzerine değerlendirmelerde bulunan Bozbaş, kitabı aracılığıyla okurlarına verdiği önemli bilgileri anlattı. Kalp damar hastalıklarının engellenmesi için alınması gereken önlemleri anlatan Bozbaş, kitabıyla ilgili gelişmeler ile birlikte yeni çalışmalarını anlattı ve bir itirafta bulundu : okuyucularımdan çok güzel geri bildirimler aldığımda tüm yorgunluğum geçti

Öncelikle sizi tanımak isteriz. Prof. Dr. Hüseyin Bozbaş kimdir?
15 Kasım 1973 tarihinde Sivas’ın Kangal ilçesi Akpınar köyünde doğdum. Sivas 4 Eylül Kongre Lisesi’nde ortaöğrenimimi tamamladıktan sonra Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne (İngilizce) girdim. Tıp fakültesine başlarken çocuk doktoru olmak istiyordum fakat fakülte yıllarında kalp ve damar hastalıklarına büyük ilgi duymaya başladım. 1999 yılında mezun oldum ve aynı yıl Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı’nda asistanlığa başladım. 2004 yılında ABD Cleveland Klinik Kardiyoloji Bölümü’nde Prof. Dr. Murat Tuzcu’nun yanında bulundum. 2009 yılında doçent,  2018 yılında profesör oldum. Elliden fazla uluslararası hakemli dergide ve 20’den fazla da ulusal hakemli dergide yayımlanan makalem, 3 adet Türkçe tıp kitabında bölüm yazarlığım ve 1 adet kendi yazdığım kitabım mevcuttur.

Biraz sizden konuşalım. Hobileriniz nelerdir?

Spor yapmak, kitap okumak ve seyahat etmek. Kitap okumayı çok seviyorum ama zaman bulmakta zorlanıyorum. Keşke daha fazla zamanım olsa ve daha fazla kitap okuyabilsem.
 

“Kalp Damar Hastalıkları Önlenebilir mi? Sorular ve Hasta Hikâyeleriyle Kolesterol Gerçeği adlı kitabınız çıktı, neden bu kitabı yazdınız? Sizi kitap yazmaya götüren süreçten bahseder misiniz?

İki nedenle: Birincisi kalp damar hastalıklarının önemine ve önlenebilir olduğuna dikkat çekmekti. Ülkemizde ve tüm dünyada hayat kayıplarının en sık nedeni kalp damar hastalıklarıdır. Maalesef bu kötü ününden dolayı çağımızın hastalığı olarak da isimlendirilmektedir. Rakamla ifadesi ürkütücü olup ölümlerin % 40’tan fazlası kalp damar hastalıklarına bağlı gerçekleşmektedir. Ülkemiz açısından durum ise daha vahimdir. Örneğin Avrupa Birliği ülkelerinde kalp krizleri kadınlarda 65, erkeklerde 55 yaş civarında yoğunlaşmaktadır. Ülkemizde ise kalp krizi yaşı Avrupa Birliği ülkelerine göre 5-10 yaş daha erken görülmektedir. Üzülerek belirtmeliyim ki kalp damar sağlığı açısından karnemiz maalesef iyi değildir. Yılda 700-800 anjiyografi işlemi gerçekleştiren bir kardiyolog olarak hastaların yaşına dikkat ettiğimde azımsanamayacak oranının bizim yaşlarda, yani 40-50 yaş arası olduğuna şahit olmaktayım. Çok erken yaşlarda görülen bu ciddi sağlık sorununa dikkat çekmek istedim. Halkımızı bu anlamda bilgilendirmek, kalp damar hastalığına neler yol açıyor, risk faktörleri neler tek tek açıklamaya çalıştım. Bunlardan ne kadar çoğuna sahipsek kalp damar hastalığına yakalanma ihtimalinin katlamalı bir biçimde arttığını ve bu risk faktörlerini ne kadar iyi tedavi edersek o ölçüde korunma sağlayacağımızı en güncel tıp literatürünü tarayarak rakamlarla ifade etmeye çalıştım. Gerekli önlemlerin alınması ile büyük ölçüde kalp damar hastalığı gelişimin önlenebilir olduğunu vurguladım.

İkincisi ise kolesterol konusunda yaşanan bilgi kirliliğinin bir nebze de olsa önüne geçmekti. Ülkemizde maalesef hastalarımızın azımsanmayacak bir oranı medyadan duydukları gerçek olmayan haberlerden etkilenmekte ve ilaçlarını kesmekteler. Bunun sonucunda ise kalp damar hastalığına bağlı olaylarda ciddi artış, hatta hayat kayıpları meydana gelmekte. Yaşanan ciddi mağduriyetlerden etkilendiğim ve çok üzüldüğüm için bu konuya etraflıca yer vermeye çalıştım. Önlenebilir, tedavi edilebilir bir durumdan dolayı hastaların yaşadıkları sürece -kendi kalemlerinden- hasta hikayeleri başlığı altında yer verdim. İlacını kesen hastaların hepsi ciddi kalp damar olayları yaşamıştı. Kimi büyük kalp krizi geçirmiş, kimisine stent takılmış, kimi By-Pass ameliyatına gitmiş ve kimi ise hayatını kaybetmişti. Bu hastaların çoğu ilaçlarını kesme nedeninin medyadan duydukları haberler olduğunu belirtmişti. Oysa modern, kanıta dayalı tıbbın ispatladığı gibi kolesterol düşürücü tedavilerini aksatmasalardı büyük ihtimalle bu mağduriyetler yaşanmayacaktı. Halen tüm dünyada 200 milyondan fazla insanın kullandığı statin içeren kolesterol düşürücü ilaçlar bu hastalarda damar açıklığını koruyucu, kalp krizini azaltıcı, ömrü uzatıcı ilaçlardı. ‘Keşke’ demeden edemediğim için, bundan sonra hastalarımızın ve yakınlarının ‘keşke’ dememesini amaçladığım için bu konuya hasta hikâyeleriyle yer verdim. Bizim bu hastalara uygulamak zorunda kaldığımız tedavi ve hastane sürecini anlattım.

Kitap soru cevap formatında yazılmış. Neden böyle bir yol izlediniz?

Rahat okunsun diye. Uzun uzun tıbbi bilgiler vermek yerine bu şekilde daha çekici olacağını düşündüğüm için.

Kitabınızda hasta hikayelerine yer veriyorsunuz. Bu hikayelerden hangileri sizi daha çok etkiledi?

Bu hastaların hepsinin hikayesi önemliydi. Ancak 2 tanesi beni daha çok etkilemişti. Bu hastalardan ilki 48 yaşında olup Van’dan başvurmuştu bize. 10 yıl önce kolesterolü çok yüksek saptanan bu hastaya ilaç başlanmış ve hasta ilacı birkaç ay kullanıp kesmişti. Bize göğüs ağrısı ile başvuran hastaya anjiyo yaptığımızda 3 damarında ciddi tıkanıklar olduğunu görüp By-Pass ameliyatı önerdik. İlacı neden bıraktığını sorduğumuzda “TV’den işittiğim söylemler nedeniyle” demişti. Aynı hastada bizi daha çok üzen ise şuydu. Hastanın 10 yaşındaki çocuğuna başlanan tedavi de aynı nedenle kesilmişti. Hastamızda ve çocuğunda ‘ailesel kolesterol yüksekliği’ dediğimiz hastalık vardı ve bu hastalarda damarlar çok erken yaşlarda tıkanmaktaydı. Yani çocukcağızın damarları 10 yıldır çok yüksek kolesterole maruz kalmış ve kim bilir ne denli etkilenmişti.

Diğer hastamız 35 yaşında ağır bir kalp krizi geçirmiş ve kalbin ön damarına stent takılmıştı. Kalbin ön yüzü hasarlanan bu hastada takipte kalp yetmezliği gelişmiş ve şok uygulayabilen kalp pili takılmıştı. Bu hastanın ilacı bırakma nedeni de benzerdi. 25 yaşındayken başlanan kolesterol düşürücü tedaviyi benzer duyumlar nedeniyle bırakmıştı. İşte bu ve benzeri yürek burkan hasta hikâyeleri benim kalemi elime alıp bu kitabı yazma nedenlerim olmuştu. 

Kitap yazmak zorlu bir iş. Nasıl geçti bu süreç, çok yoruldunuz mu? Şu anda nasıl gidiyor, ne tür tepkiler alıyorsunuz?

Kitap yazmak gerçekten zorlu bir süreç. Dönem dönem kendimi çok yorgun hissettiğim oldu. Ancak kitabım basıldığında ve okuyucularımdan çok güzel geri bildirimler aldığımda tüm yorgunluğum geçti diyebilirim. Kitap Ekim 2020’de basıldı ve şu an 10. baskıya ulaştı. Okuyucularıma, hastalarıma müteşekkir olduğumu belirtmek isterim.

Aldığınız geri bildirimlerden, yorumlardan bizimle paylaşmak istedikleriniz olur mu?

Memnuniyetle. Çok güzel geri bildirimler aldım. Kitabımı alıp imza için hastaneye gelenler, internet sitelerinde ve sosyal medyada yapılan yorumlar beni ziyadesiyle mutlu etti. Bunlardan birkaçını paylaşacak olursam:

Kalp ve damar hastalıklarının kökeninde yer alan faktörleri, önleme yöntemlerini ve tedavi alternatiflerini geride sorulmamış soru bırakmayacak şekilde detaylı ve bir taraftan kanıta dayalı tıbbın kaynaklarıyla destekleyerek diğer taraftan da hastaların anlayacağı arı, akıcı bir dille anlatmış. Kitabı bir gecede, büyük bir zevkle okuyup bitirdim”. Prof. Dr. Mehmet Numan Alp.

“Bu işin kitabını yazarım dedi ve yazdı”. Erhan Bozbaş.

“Ne iş yaparsanız yapın, halkın dilini kullanıyorsanız, onların hayatlarına, kalplerine, duygularına dokunabiliyorsanız başarıyı da yakalıyorsunuz. Ülkemizin en önemli Kalp Damar Hastalıkları Uzmanlarından Prof. Dr. Hüseyin Bozbaş hocamın "Kolesterol Gerçeği" kitabı tam da bu tarife uyuyor. Kitaptaki tıbbi gerçekler, yaşanmış hikayeler herkesin, hepimizin kafalarındaki soru işaretlerine, cevap bekleyen sorulara, acabalara yanıt veriyor. “Kolesterol Gerçeği" adlı bu şahane kitabı bugün de Osman Müftüoğlu hoca Hürriyet Gazetesi'ndeki köşesine taşımış. O yüzden de kitapçıların raflarından, TV ekranlarından, gazete sütunlarından inmiyor. Tebrikler hocam. Hem neşter hem kalem tutan elinize, beyninize, kalbinize sağlık”. Yeşim Kader Kızılçelik

“Eserinizi henüz bitirdim. Son derece aydınlatıcı. Teşekkürlerimle kutluyor, selâm ve saygılarımı iletiyorum”. M.A.İrtemçelik. “Prof.Dr. Hüseyin Bozbaş hocamız güzel bir kitap yazmış. Hepimizin adını bildiği ama içeriğini bilmediği kolesterol gerçeğini tanıyıp öğrenmek için bu kitabı edinelim derim. Emeğinize sağlık Hocam”. Ebru Amiklioğlu.

“Yılların bilgisi ve tecrübesi. Herkesin okuması gereken bir kitap. İnsanlığa şifa, sağlık camiasına yol ışığı olsun”. Dr. Hatice İnce Bilgili.

“Hüseyin Bozbaş hocamızın kitabı kalbe derman kolesterole ferman niteliğindedir şiddetle tavsiye ediyorum”. Tolga Karaseki.

Kitabınızla ilgili son durum nedir?

Kitap okuyucularımın büyük teveccühü sayesinde 10. baskıya ulaştı. Bu arada İngilizceye çevrildi ve yakın zamanda yurtdışında satışa çıkacak.

Kitapta çok ilginç sorular var. Örneğin: Stres kalp damar hastalığı yapar mı? Kolesterol nedir? Kolesterol baş ağrısı yapar mı? Stres kolesterolü yükseltir mi? Çay ve kahve kalbe zarar verir mi? Elektronik sigara kalp sağlığı açısından ne anlama gelir?

Ne dersiniz stres kalp hastalığı yapar mı, nasıl yapar?

Bu sorular 20 yıllık hekimlik hayatımda hastalarımın bana sorduğu sorulardı. Yıllar içinde not ettiğim sorulardan oluştu kitabım. Stres kalp sağlığımız için oldukça zararlıdır. Bunun nasıl olduğu ve diğer soruların cevapları kitabımda.

Kitabın sonunda bir formül veriyorsunuz kalp hastalığı riskini azaltmak için. Bu formülü bizimle paylaşır mısınız?

“3S, 3D, 3K” formülünü öneririm. Bunu akronim olarak da şöyle ifade ediyorum.

“SSSaDDDıKKK”: kalbimize, yüreğimize 3*3*3 sadık kalalım.

3S: Spor yap, stres yapma, sigara yakma.

3D: Diyet yap, Dinlen, Doğalı tercih et. Diyet: Sağlıklı beslen, rahat ol, katı bir diyetimiz yok. Dinlen: Yeterince dinlen ve uyu, Doğalı tercih et: Her şeyin doğalını tercih et, sebze meyveyi mevsiminde tüket.

3K: Kanımız ile ilgili 3 şeyi düzeltelim: Kan şekerin yüksekse düşür, Kan basıncın (Tansiyon) yüksekse düşür, Kan kolesterolün yüksekse düşür.

Kitabın gelirini Mehmetçik Vakfı’na bağışlıma kararı aldınız. Neden?

İlk etapta açıkçası böyle bir şey düşünmemiştim. Ancak kitap teveccüh görünce bu düşünce aklıma geldi. Yazar olarak telif hakkımı bağışlarsam çok daha mutlu olurum diye düşündüm. İşin ilginci aynı hafta Mehmetçik Vakfında çalışan 2 hasta bana muayeneye geldiler. Konuyu onlara açtım. “Çok iyi olur hocam” dediler. Ve süreç bu şekilde gelişti.

Son sözlerinizi, dileklerinizi alabilir miyiz?

Kalplerimizin saat gibi düzenli çalıştığı, damarlarımızdaki kanın engelsiz aktığı sağlıklı bir yaşam dileğiyle…

Prof. Dr. Hüseyin Bozbaş

TOBB ETÜ Tıp Fakültesi, Ankara

Yorumlar

Daha Fazla Haber
BURSA
Başkan Deviren öğretmenleri unutmadı
BURSA
Osmangazi Belediyesi’nden Hasan Ali Yücel sempozyumu
BURSA
Raf ve kasa arasındaki fiyat farkı zabıtaya takıldı
BURSA
MUDANYA ÜNİVERSİTESİ VE DOSABSİAD’DAN LİSANSÜSTÜ EĞİTİMDE GÜÇ BİRLİĞİ
GENEL
En pahalı muz! Duvara bantlı ama rekor fiyata satıldı!
ANKARA
Denetimler sıkı olacak! 1 Aralık’ta başlıyor…
SAKARYA
Kuvvetli yağışa karşı Sakarya SASKİ teyakkuza geçti
BURSA
İstanbul Bursa’ya indi!
DÜZCE
Düzce’de hastaneye giden hükümlü firar etti
MANİSA
İklim krizi su kaynaklarını vurdu