Daha önceden aktif spor hayatı ve egzersiz geçmişi yoksa gebeliğin yaklaşık olarak 15. haftasında egzersizlere başlanabileceğini anlatan Yıldırım, "1. ve 3. trimester, yeni bir egzersiz programına başlamak için uygun değildir. Fakat daha önceden aktif olarak egzersiz yapıyorsa 1. ve 3. trimesterde egzersize devam edebilir. Egzersiz, dolaşım ve sindirim işlevlerini düzenler, annenin kilo kontrolünü sağlar, dayanıklılık ve kuvvetin artırılmasına yardımcı olur, doğum için gereken kas aktivitesini destekler. Ayrıca, sosyal ve psikolojik açıdan iyilik hissinin artırılmasına katkıda bulunur, doğum sırasında olası sorunların azaltılmasını sağlar, doğumun daha kolay gerçekleşmesini sağlar ve doğum sonrası iyileşmeyi hızlandırır” diye konuştu.
"Egzersizler sırasında nefes tutulmamalı"
Gebelikte egzersiz sırasında dikkat edilmesi gerekenler konusunda anne adaylarına uyarılarda bulunan Yıldırım, şunları kaydetti:
“Düşük şiddetli egzersizler tercih edilmeli. Egzersiz sırasında vücut ısısı 38 dereceyi aşmamalıdır. Egzersiz süresi ortalama 20-30 dakika olmalıdır. Günlük sıvı alımı 10-15 bardak olmalı. Düşme riski olan egzersizler tercih edilmemelidir. Fazla çömelme olmamalıdır. Egzersizler sırasında nefes tutulmamalıdır. Ani tansiyon düşmesinden kaçınmak için yatış pozisyonundan yavaşça kalkılmadır. Egzersiz öncesi mesanenin boşaltılması sağlanarak pelvik tabana ilave stres binmesi engellenmeli. Yüzme, yürüme, su içi egzersizler, gebeliğe uyarlanmış pilates ve yoga da gebelikte güvenilir egzersizler."
Yıldırım, vajinal kanama, aktivite öncesi veya sırasında nefes darlığı, baş ağrısı ve dönmesi, göğüs ağrısı, Bacakta aşırı ağrı ya da şişlik, erken doğum eylemi ve amniyon sıvısının gelmesi gibi durumlarda ise egzersizlerin durdurulması gerektiğine dikkat çekti.