Kategoriler

Ekrana bakarken mutlaka göz kırpın, yoksa!

Günlük yaşantımızın vazgeçilmez bir parçası haline gelen bilgisayar, tablet, akıllı telefonlar ve hatta sosyal medya nedeniyle uzun süre ekrana bakmak göz sağlığımızın bozulmasına neden olabiliyor. Acıbadem Bakırköy Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Dr. Evren Baca “Ofis ortamı, akıllı binalar, klimalı ortamlar yani yüksek teknoloji hayatımızı kolaylaştırırken göz sağlığımıza ise önemli zararlar verebiliyor. Gün sonunda kızaran gözler ve yorgun bakışlar, bilgisayar başında geçirilen zamanın uzamasıyla ve ekrana bakarken farkında olmadan yapılan yanlışlar nedeniyle daha sık karşımıza çıkıyor. Hastalarımızdan gözlerde yanma, batma, acıma, kızarıklık, bulanık görme ve göz kuruluğu şikayetlerini sıkça duyar olduk. Oysa körlüğe kadar gidebilecek ciddi sorunların önüne geçmek için hatalı davranışları düzeltmek, tüm önlemlere rağmen şikayetler sürüyorsa hemen bir uzmana görünmek gerekir” diyor. Göz Hastalıkları Uzmanı Dr. Evren Baca ekrana bakarken kaçınmamız gereken 6 hatayı anlattı, önemli uyarılar ve önerilerde bulundu.

 Göz kırpmayı unutmak

Ekrana bakarken göz kırpma sayımızın yüzde 75 oranında azaldığını biliyor muydunuz? Gözlerimizi bilgisayar ekranına kilitlediğimizde kısa vadede göz kuruluğu, gözlerde yanma, batma, kızarıklık ve bulanık görme olarak karşımıza çıkan sorunlar, önlem alınmadığı ve bu hatadan dönülmediği taktirde uzun vadede çok daha ciddi göz sorunlarına neden olabiliyor. Gözün açık kalma süresi uzadıkça zarar da artıyor. Bu nedenle ekran başında çalışırken veya ekrana bakarken gözlerinizin dinlenmesi için göz kırpma sayınızı mutlaka artırın ve 20 dakikada bir 20 saniye gözünüzü ekrandan uzaklaştırın.

Ekran ışığını doğru ayarlamamak

Gerek gündüz gerekse gece bilgisayar, cep telefonu ve tabletlerde ekran ışığını doğru ayarlamaya dikkat edin. Çünkü pek çok kişi için önemsiz gibi görünen bu ayrıntı, göz sağlığınızı olumsuz etkiliyor. Ekran ışığının çok parlak olmaması veya okumayı güçleştirecek kadar kısık olmaması gerekiyor. Ekran çözünürlüğü düştükçe de göz yorgunluğu artıyor.

Seviyeye dikkat etmemek

Ofiste saatlerce bilgisayar başında çalışan pek çok kişi, bilgisayarının doğru bir seviyede olup olmadığını bilmiyor. Hatta böyle bir yükseklik ayarı yapılması gerektiği bile bilinmediğinden, göz şikayetleri ister istemez artıyor. Oysa bilgisayar kullanımında, bilgisayar ekranının göz hizasının altında olmasına, ayrıca ekranın 50 cm mesafede bulunmasına dikkat etmek gerekiyor. Yukarı seviyede duran ekran, göz kapak aralığının daha geniş olmasına ve buharlaşma yüzeyinin artmasına neden olurken, bu da kişinin yaşam kalitesini önemli ölçüde olumsuz etkileyen göz kuruluğu başta olmak üzere birçok soruna yol açabiliyor.

Kışın su içmeyi ihmal etmek

Vücudumuzun yaklaşık yüzde 60’ı sudan oluşuyor. Su oranı azaldıkça gözyaşı üretiminde de azalma meydana geliyor. Ancak hele de kış aylarında susama ihtiyacının azalmasıyla, pek çoğumuz yeterince su içmiyoruz. Günde iki litre su içmek böbreklerimizden kalbimize dek sağlık açısından büyük önem taşıdığı gibi, gözlerimizi de doğrudan etkiliyor. Az su tüketilmesinin yanı sıra sıvı ihtiyacının çay ve kahve ile giderilmesi de göz kuruluğuna yol açıyor. Su içmek için susamayı beklemeyin, aşırı çay ve kahve tüketiminden kaçının.

Isı ve neme dikkat etmemek

Çalışma ortamındaki nem oranı göz sağlığı için çok önemli. Klima ve kalorifer ortamın havasının nem oranını düşürdüğü için başta göz kuruluğu olmak üzere sorunları artırıyor. Rezidans tipi binalarda bu problem daha fazla yaşanıyor. Bu durumda klima sisteminin nem düzenleyici tipte olmasına veya ortamın ayrıca nemini artırmaya dikkat edin. İdeal ofis ortamında nem oranının yüzde 55 civarında olması gerekiyor.

Gözlerimize iyi bakmamak!

Göz Hastalıkları Uzmanı Dr. Evren Baca “Göz muayenesinin düzenli yaptırılması çok önemli. Oysa göz ile ilgili şikayetler çoğunlukla günlük hayatın yoğunluğuna bağlanıyor, hekime görünmek ihmal edilebiliyor. Gözünüzle ilgili şikayetiniz olmasa bile yılda bir kez mutlaka göz kontrolü yaptırmayı ihmal etmeyin. Göz kuruluğunuz olduğunda suni gözyaşı ile gözün nemi takviye edilebilir. Ancak göz kuruluğu tipine göre ihtiyaç duyulan gözyaşı damlasının içeriği değişkenlik gösterdiğinden, öncelikle göz hekiminize danışarak suni gözyaşı damlası temin etmekte fayda var. İçinde koruyucu madde olmayan formları tercih etmek gerekiyor” diyor.

Yorumlar

Daha Fazla Haber
GENEL
Kişi başı 26 bin 402 TL kazandık! En yüksek kazanç finans ve sigortada
GENEL
Bilecik’te ‘Nitelikli İşgücü Yetiştirme Programı’ başlıyor
GENEL
İzmir Bornova’da İkinci Kent Lokantası Kızılay’da açılışa hazır!
GENEL
İçişleri’nden çift ‘Çengel’
BURSA
İlköğretim öğrencilerine vektörle mücadele eğitimi
ANKARA
ANKARA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANI MANSUR YAVAŞ’IN 27 ARALIK ATATÜRK’ÜN ANKARA’YA GELİŞİNİN 105. YILI MESAJI
BURSA
CHP BURSA MİLLETVEKİLİ ORHAN SARIBAL; “2024: TARIMIN ÇÖKÜŞ YILI”
ANKARA
ANKARA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİNDEN “ATATÜRK VE ANKARA” KONULU KONFERANS
BURSA
Direnişin sembolü 'Türkan bebek' mezarı başında anıldı
GÜNCEL
MENOPOZ SÜRECİNİN ZORLUKLARI MENOPOZ OKULU’NDA ELE ALINDI