Ontex Global'in tecrübesiyle büyüyen Canbebe’nin 'Anneler ile Geleceğe' isimli sosyal sorumluluk projesi kapsamında, uzmanlar; anne ve anne adayları ile 5'inci şehir olarak Eskişehir'de buluştu. Taşbaşı Kültür Merkezi'nde düzenlenen etkinlikte, 0-36 ay dönemindeki bebeklere ait pek çok konuya değinildi.
Moderatörlüğünü Seren Fosforoğlu'nun yaptığı seminerde Çocuk Gelişim Uzmanı Özge Selçuk Bozkurt, Beslenme Uzmanı Yeşim Özden Gün ve Yenidoğan Hemşiresi Esra Ertuğrul çocuk yetiştirmeye dair pek çok bilimsel konuyu katılımcılarla paylaştı. Etkinliğe katılan anne-anne adayları da konuşmacıları dikkatle dinledi.
“Çocukların besinleri deneyerek yemeleri önemli”
Sosyal sorumluluk projesi kapsamında Türkiye’yi dolaştıklarını ifade eden Beslenme Uzmanı Gün, anneleri ve anne adaylarını bebekleri için bilgilendirdiklerini belirtti. Gün, “Çocuğun 6’ncı aydan sonra besinleri daha iyi tanımaları için ek gıdalara geçişler önemli bizim için. Çocuklar her zaman anne sütü ile beslenmeyecekler. 6’ncı aydan itibaren anne sütüne ek olarak tamamlayıcı besinlere geçiş yapıyoruz. Bunda da çocuğun motor becerileri önemli. Emme refleksinde dil her zaman bir besini dışarıya doğru iter. Ama 6’ncı ayda çocuklar artık yutma ve çene becerisini geliştirdikleri için verdiğimiz besinleri kabul edip onları yutmayı başarırlar. Bu yüzden çocuklara ek besinlere başlarken çok aceleci ve heyecanlı başlamak yerine sakin bir şekilde besin seçimlerini yapıp ‘bebeğim bunu yemiyor’ gibi değil tek tek deneyerek beslenmelerini sağlamak önemli. İlk olarak alerjen etkisi düşük, çocuğun sindirimini çok fazla etkilemeyecek besinlerle başlanmalı. Sindirimi de kolay olan elma, armut gibi meyvelerle başlayabiliriz. Sonrası için şeftali, kayısı, kış mevsimi ile birlikte Trabzon hurması gibi turuncu meyveler çocuk için doğru besinler olacaktır. Anneler evlerinde kendi mayaladıkları yoğurdu çocuklarını az ölçülerde deneyerek verebilirler. Çocuğa 1 yaşına kadarki süreçte tabii ki çilek, muz, kivi gibi alerji yapabilecek, kızarıklığa, kaşıntıya neden olabilecek besinleri vermemeye çalışıyoruz. Yumurtanın beyazı, mantar ve patlıcan gibi besinleri de çok fazla tercih etmemek önemli” ifadelerini kullandı.
“Tuz ve şekeri çocuklarımızdan uzak tutmalıyız”
Çocukların şeker ve tuzun tadını bilmeden dünyaya geldiklerini aktaran Beslenme Uzmanı Yeşim Özden Gün, bilinçsiz beslemenin bir takım sağlık problemlerine yol açacağına değinerek şunları dile getirdi:
“Evde çok salçalı ve çok tuzlu yemekler yapılıyorsa bu henüz 1 yaşına gelmemiş çocuk için sağlıklı olmaz; tuz çocukta su kayıplarına, aşırı susamalara ve damar yapısının da zarar görmesine neden olur. Aynı şekilde çok baharatlı yiyecekler de çocuğun mide ve bağırsak sistemine zarar verecektir. Bir de annelerimiz genelde yemeklerin sularını yedirmeyi tercih ediyorlar. Oysa ki yemeğin suyunda sadece yemeğin vitamini ve minareli olur. Besleyici özellikteki besin öğelerinin çoğunluğu bulunmaz. O yüzden çorbanın suyu yerine çocuğa taneli kısımlarını da yedirmek hem çiğneme becerisi hem de besinleri daha çok sevmesi açısından önemli olacaktır. Anneler aynı şekilde muhallebi ve yoğurtlara şeker ekledikleri zaman bu sefer de çocuk şekere karşı bir istek ve bağımlılık oluşturuyor ileri dönemler için. Bu da erken yaşta çocuklarda obeziteye, diş çürüklerine neden olabiliyor. “