Türkçe’de beta virüsü olarak bilinen ve tıp dilindeki adı Streptococcus pyogenes olan bakteri, 5-15 yaş arası çocuklarda görülen farenjitin de başlıca sebeplerinden biri.
Yakın temas ve solunum yoluyla bulaşıyor
Beta virüsünün belirtileri hakkında bilgilendirmelerde bulunan Yrd. Doç. Dr. Kristel Paolaramirez Valdez, "Streptokok farenjiti genellikle ani gelişen ve özellikle yutkunurken hissedilen boğaz ağrısı ve ateşle kendini gösterir. Baş ve karın ağrısı, bulantı ve kusma (özellikle çocuklarda) bu semptomlara eşlik edebilir. Bazı hastalarda kızarıklık ve kaşıntı da görülebilir. Genellikle göğsün üst kısmında meydana gelen bu belirtiler kol ve bacaklara da yayılabilir. Kızarıklık, döküntü ve kaşıntının eşlik ettiği farenjitler ‘Kızıl Hastalığı’ olarak bilinir. Çocuklarda beta mikrobu farenjite sebep olabilir. Bu gruptaki hastalarda daha çok ateş, aşırı hassasiyet be iştah kaybının eşlik ettiği mukopürülan rinit görülür. Söz konusu hastalığa her ne kadar 5-15 yaş arası çocuklarda rastlanıyor olsa da, yetişkinler de beta mikrobu riskine açıktır. Eğer kendinizde veya çocuğunuzda bu semptomlardan herhangi biri varsa, hiç vakit kaybetmeden doktorunuzu ziyaret etmenizi öneririm" diye konuştu.
Beta mikrobunun genellikle yakın temas ve solunum yoluyla insandan insana bulaştığını belirten Kristel Paolaramirez, özellikle kış aylarında, sınıf, anaokulu, kreş gibi kalabalık ortamlarda çoğalmaya yatkın olduğunu söyledi.
"Hasta farenjit vakalarında antibiyotik tedavisine ihtiyaç duyar"
Beta virüsünün diğer virüslerden farkına değinen Paolaramirez, "Soğuk algınlığı virüslerin sebep olduğu bulaşıcı bir hastalıktır. Beta mikrobu ise aslında bir bakteridir. Hastalara uygulanacak tedavi anlamında soğuk algınlığı ile beta mikrobu arasındaki fark çok önemlidir. Soğuk algınlığında, vücudu dinlendirmek ve bol bol sıvı tüketmek çoğu kez yeterli gelirken, beta mikrobunun neden olduğu farenjit vakalarında hasta antibiyotik tedavisine ihtiyaç duyar" ifadelerini kullandı.
Son olarak beta virüsünden korunmanın yolları hakkında önerilerde bulunan Paolaramirez, "Beta mikrobu ve diğer tip mikropların yayılması özellikle öksürdükten, aksırdıktan sonra ve gıdalara temas etmeden önce el hijyeni kurallarına uyarak azaltılabilir. Ayrıca, söz konusu belirtileri gösteriyorsak veya Beta virüsü tanısı konularak uygun bir antibiyotik tedavisine başlanmış ise, tedavi başlangıcından itibaren en az 24 saat boyunca dışarı çıkmamamız (veya beta virüsü teşhisi konan çocuğumuzu okula göndermememiz) bu mikrobun yayılmasını önlemekte katkı sağlayacaktır" diyerek sözlerini tamamladı.