ANKARA (AA) - MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 17 Ağustos Marmara Depremi'nin 20. yılı dolayısıyla yaptığı yazılı açıklamada, milletlerin hayatında felaketlerin dönüm noktaları olduğunu vurgulayarak, her felaketin fikri dirençle, faziletli dayanışmayla, maddi ve manevi direnişle aşılacağına dikkati çekti.
Büyük milletlerin felaketlere teslim olmayacağını belirten Bahçeli, Türk milletinin de her felaketten vakarını ve varlığını koruyarak çıkmasını bildiğini kaydetti.
Bahçeli, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Hiç şüphesiz 17 Ağustos 1999 Marmara Depremi büyük bir doğal felaketti. Merkez üssü Kocaeli'nin Gölcük ilçesi olan deprem, üzerinden 20 yıl geçmesine rağmen hala unutulmamış, elbette unutulmayacaktır. 17 Ağustos depreminde 17 bin 480 insanımız hayatını kaybetti. 48 bin 901 insanımız da yaralandı. Felaketin boyutu öylesine yüksekti ki 96 bin 808 ev yıkıldı, 231 bin 364 konut hasar gördü. 45 saniye süren ve 7,4 şiddetinde olan deprem pek çok umudu enkaz altında bıraktı. Deprem hayatın bir gerçeğidir. Bundan kaçış ve kurtuluş yoktur. Öncelikle bunun kabulü, depremle yaşanılmasını öğrenmek lazımdır.
Aslında insan canına kasteden deprem değil, ihmaldir, tedbirsizliktir. Bahse konu insan hayatıdır ve her şeyden mühimdir."
Kentsel Dönüşüm Eylem PlanıDepreme dayanıklı konutların yapılması, depreme karşı bilinçlenmenin sağlanmasının kaçınılmaz ihtiyaç olduğunu vurgulayan MHP Genel Başkanı Bahçeli, bu kapsamda 2012'de başlatılan kentsel dönüşüm çalışmalarının depreme karşı önleyici ve ön alıcı mücadelenin önemli yollarından birisi olduğunu bildirdi.
"Önümüzdeki eylül ayı içinde açıklanması beklenen Kentsel Dönüşüm Eylem Planı'nın deprem riskine karşı müessir bir hazırlık olması başlıca ümit ve beklentimdir. Bugün tedbir almazsak yarın bedel öderiz. Bugün şuurla hareket etmezsek gelecekte enkaz altında kalırız." görüşünü paylaşan Bahçeli, şunları kaydetti:
"Özellikle muhtemel İstanbul depremi hususunda sorumluluk mevkisinde bulunan herkesi uyarıyor, geniş kapsamlı ve teferruatlı zincirleme tedbirlerin şimdiden hayata geçirilmesini tavsiye ediyorum. Acılara gömülmeyelim, yarım kalmış hayatların sızısına, bina ve toprak altında çırpınan hayallere şahit olmayalım. 1999 depremi yaşandığında 57. Cumhuriyet Hükümeti görevdeydi. Milliyetçi Hareket Partisi olarak o hükümette siyasi sorumluluk taşıyorduk. Depremin ağır sonuçlarıyla mücadele eden bakanlıklar partimizin yönetimi altındaydı. Nasıl bir yıkımın olduğunu yaşayarak biliyoruz.
Buna rağmen etkili bir koordinasyon ve yönetim becerisiyle yaraların kısa süre içinde sarılmasını, yaklaşık altı ilimizi etkileyen geniş çaplı hasarların onarılması konusunda gayret sarf ettik. Deprem hayatımızı söndürmesin, yuvalarımızı devirmesin, nefesimizi kesmesin.
Bu itibarla bugünden harekete geçmek ve gereğini yapmak mecburiyetindeyiz. Bu vesileyle 17 Ağustos depreminde hayatlarını kaybeden kardeşlerimizi rahmetle anıyorum. Allah’tan milletimizi ve ülkemizi görünür-görünmez her türlü afet ve felaketten esirgemesini niyaz ediyorum."