Kategoriler

'Kanal İstanbul Projesi'nde 10 köprü yapılması planlanıyor'

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Turhan, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin, "Proje kapsamında 10 köprü yapılması planlanıyor." dedi.

ANKARA (AA)- Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Cahit Turhan, Anadolu Ajansı (AA) Editör Masası'nda, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu, soruları yanıtladı.

İstanbul Havalimanı'nın büyük bir proje olduğunu belirten Turhan, bu havalimanının birinci fazının A kısmını faaliyete geçirdiklerini, B kısmını da gelecek yıl hizmete alacaklarını söyledi.

Turhan, 29 Ekim'de 90 milyon yolcu kapasiteli kısmın hizmete açıldığına işaret ederek, ilk etapta havalimanında 5 iniş, 5 kalkış seferlerinden vatandaşların faydalandığını, bunlardan 3'ünün yurt içi, 2'sinin de yurt dışı uçuşlar olduğunu bildirdi.

Böylesine büyük bir tesisin açılmadan önce kobay yolcularla iniş kalkış testlerinin yapıldığını vurgulayan Turhan, bu tür büyük havalimanlarında birden bire tüm sistemin yüklenmesinin doğru olmadığını, bu sebeple gerçek yolcularla şimdilik bu havalimanında 10 sefer düzenlendiğini dile getirdi. Turhan, "31 Aralık itibarıyla Atatürk Havalimanı'ndaki bütün iniş kalkışları yeni havalimanına taşımayı planlıyoruz." dedi.

"Yeni havalimanının ulaşım sorunu bulunmuyor"
Bakan Turhan, yeni havalimanının şu anda önemli bir ulaşım sorununun bulunmadığını belirterek, tamamı açıldığında buraya günde 250 bin insanın ulaşım sağlayacağını aktardı.

İstanbul Havalimanı ile ilgili daha önce planladıkları kara yolu ulaşım sistemlerinin tamamının devreye girdiğini vurgulayan Turhan, şöyle devam etti:

"Yeni havalimanımıza ulaşım sağlayan Hasdal, Kemerburgaz, Yassıören, Subaşı, Çatalca yolu şu anda hizmete açıldı. Kuzey Marmara Otoyolu'nun üçüncü kısmı denilen Kurtköy-Odayeri-Mahmutbey arası da bu havalimanına hizmet veriyor. İstanbul'un ana ulaşım aksları olan TEM Otoyolu, Hasdal, Kemerburgaz, Yassıören üzerinden Esenler Kavşağı, Avrupa Otoyolu Metris Kavşağı, TEM Otoyolu Arnavutköy, Habipler üzerinden havaalanına bağlanıyor. Kuzey Marmara Otoyolu'nun Odayeri-Yassıören hattı havalimanı ile birlikte hizmete açıldı. Havaalanı bölgesinde Işıklar Kavşağı ile Tayakadın Kavşağı arasında bir kavşaktan giriş-çıkış yapılıyor, havalimanı tam olarak hizmete girdiğinde 3 kavşaktan giriş-çıkış yapılacak, tek kavşak yetmez. İleride buraya giriş-çıkış yapacak yolcu sayısı günlük 350 bini bulacak. Dördüncü kavşağı da Tayakadın Kavşağı olarak düşünüyoruz. Kargo istasyonu için de ayrı bir kavşak olacak."

Buraya toplu taşıma araçlarının hizmet vereceğini ifade eden Turhan, havalimanında 660 adet D segmentli lüks taksiler olacağını bildirdi.

"Havacılık üssü olarak tasarlandı"
İstanbul Havalimanı'nın bir havacılık üssü olarak tasarlandığının altını çizen Turhan, "Kıskananlar, bunu engellemeye, sabote etmeye çalıştılar. Çünkü burada çok büyük bir rant var." değerlendirmesinde bulundu.

Havacılıkta teknik hizmetlerin de çok önemli bir gelir kaynağı oluşturduğunu anlatan Turhan, ayrıca havaalanının konum itibarıyla Afrika, Avrupa, Asya, Güney Asya ve Amerika'nın aktarma noktası olarak en avantajlı yerde bulunduğunu söyledi.

"Pendik'ten 61 dakikada ulaşılıyor"
İstanbul Havalimanı'nın şehre olan mesafesine de değinen Turhan, gelişmiş ülkelerdeki havalimanlarının yanı sıra yurt içindeki havalimanları da dikkate alındığında daha makul bir mesafede olduğunu söyledi.

İstanbul'da yerleşimin 1999'daki Marmara Depremi'nden sonra kuzeye doğru kaydığını belirten Turhan, "Toplu taşımla en uzak mesafe Pendik. Pendik'teki bir vatandaş lüks otobüslerle havalimanına 61 dakikada ulaşıyor." dedi.

"Atatürk Havalimanı limitleri zorluyor"
İstanbul Havalimanı'na gerek olup olmadığı yönündeki tartışmaların hatırlatılması üzerine Turhan, Atatürk Havalimanı'nın şu anda limitleri zorlayarak hizmet verdiğini vurguladı.

Atatürk Havalimanı'nda günde bin 500 uçağın iniş-kalkış yaptığını belirten Turhan, şöyle devam etti:

"Normalde uçakların arasında olması gereken mesafe 10 kilometreyse bunu, hava trafik kontrolörlerimiz azami dikkat göstererek 7-8 kilometreye düşürerek, bu iniş kalkışları dikkatli bir şekilde yürütüyorlar. Yakıt konusu çok önemli bir israf. Şehrin içinde olması nedeniyle civardakiler gürültüden de etkileniyor. Açılım sağladığımız, Afrika-Asya ülkeleri, slot istiyorlardı, uçuş izni veremiyorduk. Havalimanının pistlerini bakıma almaya kalktığınızda risk ve sıkıntılarla karşılaşıyordunuz. Afrika açılımında ticari ilişkilerimizin geliştiği ülkelere de slot veremiyorduk. Şimdi yeni açılım sağladığımız ülkeler var."

Turhan, artık Çin ve Güney Amerika'dan gelenlerin İstanbul üzerinden uçacağını belirterek, bu durumun yarattığı nemayı İstanbul Havalimanı'nın toplayacağını dile getirdi.

"İptal edilen projemiz yok"
Türkiye'ye yönelik finansal saldırının ulaştırma projelerine etkisine yönelik bir soru üzerine Turhan, bu saldırıların ekonomi yönetiminin basiretli ve hızlı karar verme kabiliyetiyle savuşturulduğunu söyledi.

Turhan, saldırıların Türkiye'deki ticari hareketi yok ekmek amacıyla yapıldığını belirterek, "Saldırının bütün ticari emtia malları üzerine etkisi oldu. İnşaat malzemelerinde olduğu gibi marketlerde satılan ürünlere bile yansıdı. Saldırılarla ülkemizde son yıllarda havaalanı olsun, ulaştırma yapıları olsun, hızlı tren, bölünmüş yollar ve ekonomimize katkı sağlama düşüncesiyle yaptığımız büyük projeleri hedef aldılar. Geçtiğimiz yıllarda özellikle doğu bölgelerindeki büyük ulaşım projelerimizi de terörle sabote etmeye kalktılar." diye konuştu.

Ekonomideki gelişmelerin yatırım projelerine yansımasına ilişkin Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak ile görüştüklerini ifade eden Turhan, yıl sonuna kadar bakanlığa aktarılabilecek kaynak konusunda anlaşmaya vardıklarını bildirdi. Turhan, "Bu kaynaklarla mevcut projeleri aksatmadan devam ettireceğiz. Bakanlığımıza 14 milyar lira ek ödenek sözü verildi, bunu ay ay müteahhitlerimize ödüyoruz. Bunlar ağırlıklı kara yolu ve kalkınma öncelikli bölgelerimizin projeleri. İptal edilen projemiz yok, ihale etmeyi düşündüğümüz bazı projeleri öteledik." ifadesini kullandı.

Yap-işlet-devret projeleri
Turhan, yap-işlet-devret (YİD) yöntemiyle yürütülen projelere ilişkin bir soru üzerine, büyük projelerinin yatırım bütçesiyle veya alternatif finansal yöntemleri kullanarak yapılabileceğini dile getirdi.

Geçmiş yıllarda büyük projelerin dış borçlanma veya yurt dışından alınan kredilerle yapıldığını anımsatan Turhan, şunları kaydetti:

"Bu 2000 yılından önce başvurulan yöntemdi. Ülkemiz ulaştırma sahasındaki yatırım projelerini çoğunlukla rehabilite ederek ayakta tutmaya çalışıyordu. Artan ihtiyaçları karşılamakta zorlanıyorduk. Ulaşım maliyetleri girdisi her imalatta ve üretilen mal ve hizmette yükseliyordu. Bu ülkenin rekabet gücünü düşürüyordu. Bizim iktidarımız zamanında bölünmüş yol hamlesi başlatıldı. Ülkenin o zamanki ekonomik şartları YİD modeliyle özellikle bazı büyük projeleri yapmaya fırsat verdi. Bunlar, havaalanları, terminal binaları gibi gelir anlamında hızlı dönüşümü olan yatırımlardı. Bugün birçok havaalanı bu yöntemle kamu kaynağı kullanmadan yapıldı. Keşke her projemizi YİD modeliyle yaptırabilsek."

Çeşitli projelerin YİD modeliyle yapılması sayesinde devletin de ülkenin birçok yerine farklı hizmetler götürdüğüne dikkati çeken Turhan, "YİD modeliyle yapılan yüksek maliyetli projeler sayesinde bütçedeki yatırım kaynağını harcamayıp, Iğdır'daki Hakkari'deki yolumu, Artvin'deki Karabük'teki tünelimi yapıyorum." değerlendirmesinde bulundu.

Kanal İstanbul Projesi
Kanal İstanbul Projesi'nin Türkiye'nin vizyon projelerinden biri olduğunu vurgulayan Turhan, projenin Türkiye'ye değer sağlayacağını, İstanbul'un marka değerini yükselteceğini ve İstanbul Boğazı'nın deniz trafiğinde giderek artan sorunlara çözüm olacağını söyledi.

Turhan, İstanbul Boğazı'nın şehir içi ulaşımında, turistik seyahatlerde ve Montrö Anlaşması gereği uluslararası deniz ticareti araçlarının geçişinde sorunlara neden olduğunu ve zaman zaman kazaların yaşadığını dile getirerek, boğazın dünyanın en zor, geçişi en kritik olan deniz yolu olduğuna dikkati çekti.

"Proje sonlanma aşamasına geldi"
Kanal İstanbul Projesi kapsamında 5 ayrı güzergahın çalışıldığını aktaran Turhan, en uygun güzergah olarak Küçükçekmece-Yeniköy hattının belirlendiğini, denizdeki su hareketleriyle ilgili testlerle incelemelerin yapıldığı, projenin sonlanma aşamasına geldiğini ifade etti.

Turhan, projede 1/100.000'lik imar planlarında son noktaya gelindiğini belirterek, şöyle devam etti:

"İstanbul Boğazı, şehircilik ve emlak değeri olarak İstanbul'un en kıymetli yeri. Boğaziçi İmar Kanunu gereği burada artık yapılaşma sınırlı, yok denecek kadar az. Deprem riskine karşı İstanbul'da kentsel dönüşüm projesi de var. Özellikle Marmara sahili kenarındaki yerleşimler risk altında. Buradaki yapıların güvenliği sıkıntılı olanları kentsel dönüşüm projeleriyle bir yerlere taşımak lazım. Taşırken de plansız programsız olmamalı, çok yoğunluklu olan bölgeleri rahatlatmak lazım. Bu konuda Sayın Cumhurbaşkanımızın da şehircilik hassasiyetini özellikle bu projeye yansıtıyoruz."

"Projenin isteklileri sadece Çinliler değil"
Kanal İstanbul Projesinin gerçekleştirileceği bölgede Küçükçekmece, Arnavutköy, Başakşehir ilçeleri sınırlarında rezerv yapı alanlarının tespit edildiğine işaret eden Turhan, bu bölgelerde şehirleşmenin oluşturulacağını, buralardaki yeni turizm ve iskan alanlarının tüm dünyaya pazarlanacağını anlattı.

Turhan, Kanal İstanbul Projesindeki köprü ve tünel sayılarına da değinerek, şunları kaydetti:

"Şu an mevcut 6 köprümüz var, bunların birisi demir yolu hattı. Bunlar yenilenecek ve burada oluşacak ihtiyaçlar için ilave 4 tane daha düşünülüyor. Kanal İstanbul Projesi kapsamında 10 köprü yapılması planlanıyor. Projenin isteklileri sadece Çinliler değil, dünyanın değişik bölgesinden yatırımcılar gelip proje hakkında bilgi alıyor. Bir yatırım projesi olarak buna katılmak istediklerini belirtiyorlar. Projemizi kendileriyle paylaşıyoruz, zaman zaman dönüşler oluyor. Tabii bu ihale edilecek, bu bir kamu projesidir. Bunu yap-işlet-devret yöntemiyle ya da dış kredili olarak yapma konusunda arayış içerisindeyiz."

Kanalın inşaatına mevcut ulaşım, iletişim, enerji, su ve doğal gaz gibi hatların deplasmanı yapıldıktan sonra başlanabileceğini aktaran Turhan, bu konuların yatırımcılar tarafından değerlendirildiğini ve önümüzdeki günlerde mevcut yapıların deplasmanıyla ilgili çalışmalara başlamaya planladıklarını dile getirdi.

Turhan, projenin ihale tarihine ilişkin, "Mevcut yapıların Kanal İstanbul Projesi'ne uygun deplasmanının yapılmasıyla ilgili ihalelere 2019'un başında başlamayı düşünüyoruz. Kanal İstanbul'un inşaatının 2020'ye kalmaması lazım." dedi.
Yorumlar

Daha Fazla Haber
BURSA
TURNUVANIN KAZANANI DOSTLUK OLDU
ANKARA
ANKARA KALESİ’NE HASSAS DOKUNUŞ
BURSA
Bursa’dan Suriye’ye Yardım ve Kardeşlik Eli
BURSA
Bursa’da masal dünyasına renkli yolculuk
GENEL
HAVALİMANLARININ KAHRAMANLARI ARFF EKİPLERİ
BURSA
Sağlık Buluşmaları'nda deri sağlığı konuşuldu
BURSA
BÜYÜK DÜŞÜNÜR YILDIRIM’DA ANILDI
GENEL
FIRST TEAM CHALLENGE'IN İLK TÜRKİYE ŞAMPİYONASI BEYLİKDÜZÜ'NDE YAPILDI
BURSA
Bursa Uluslararası Fotoğraf Festivali, 14’üncü kez kapılarını açtı
BURSA
Nilüfer’de Yeni Yıl Festivali’nde eğlence ve alışveriş bir arada