Kategoriler

İçişleri Bakanı Soylu: Bu dağlarda 700 terörist kaldı

İçişleri Bakanı Soylu, "Bu dağlarda 15 bin terörist vardı. Bugün 700 terörist kaldı. Avucumuzun içindeler, hiç merak etmeyin." dedi.

TRABZON (AA) - İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Ortahisar ilçesine bağlı Yenimahalle'deki salonda gençlerle bir araya geldiği programda, Trabzon'da gerçekleştirdiği siyasi çalışmalara ilişkin bilgi verdi.

"Her şey gelip geçer, bu işler biter, ömürler geçer, mekanlar değişir, insanlar değişir, yüzler değişir ama asıl olan gönüllerdir." ifadesini kullanan Soylu, şöyle devam etti:

"Rabbim gönüllerimizi birbirinden uzak eylemesin, kalplerimize fitneyi musallat eylemesin. Allah'a binlerce kez şükrolsun, bize bu şehre hizmet etme fırsatını verdi, göğsümüze bir istiklal madalyası gibi Trabzon milletvekilliği rozetini takma şerefini bizlere bahşetti. Bizim buna şükrümüzün sınırı yoktur."

"Haksızlıklara karşı nası bir duruş göstereceğinizi siyaset belirler"

Bakan Soylu, Trabzon denilince içi titreyen, şehre çok eser kazandırmış, çok emek vermiş, daha fazlasını da yapmak için hala büyük bir gayret içinde olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın selamını gençlere iletti.

Siyasetin politik bir duruş gerektirdiğine dikkati çeken Soylu, "Ülkenizin geleceğine, dünyadaki değişen dış politika anlayışına, haksızlıklara, usulsüzlüklere ve sürekli dünyayı bir tarafa itmeye çalışanlara karşı nasıl bir duruş göstereceğinizi siyaset belirler, karakter oluşturur. Aslında bu karakter ülkemizin, yarınlarımızın, dünyanın kendi adına gelişimine de etki koyar." diye konuştu.

Soylu, bu karakterin en büyük yardımcısının Allah olduğunu dile getirerek, "Eğer işleriniz doğru yapılıyorsa duruşunuz, dış politika vizyonunuz, içeride yapacağınız hizmetler, geleceğinize ait hedefler, idealler doğruysa toplumumuzu, milletimizi yanlış yere sevk etmeye ve onları farklı bir anlayışa itmeye çalışanlara karşı mahalle baskısından çekinmeyin. Mahalle baskısından korkmayıp doğru duruşunuzu eğer ortaya koyabiliyorsanız aslında bir karakter oluşturuyorsunuz demektir." değerlendirmesinde bulundu.

Dünyanın iyi tanınması gerektiğine işaret eden Soylu, şunları kaydetti:

"Coğrafyamızın özelliklerini, ülkemizin fırsatlarını, avantajlarını, dezavantajlarını iyi bilmeniz gerekir. Biz alelade bir coğrafyada yaşamıyoruz. Biz Norveç, İsveç, Almanya, Güney Kore ve Japonya değiliz. Biz herkesin gözü olduğu ve siyaset adına, kararlı duruş adına bir fikir ortaya koymamız lazım gelen dünyanın en kıymetli toprağında, en kıymetli vatanında yaşıyoruz. Dünyanın hiçbir ülkesinde kararlı bir politik duruş olmasa da kararlı bir politik duruşun ihtiyaç duyduğu tek bir nokta vardır. O da Anadolu coğrafyasıdır ve Türkiye'dir."

"Bu coğrafya zayıflığı kabul etmez"

"Bu coğrafya etrafındaki etkiler, içerisinde bulunduğu anlayışlar çerçevesinde savrulmaya müsaade etmez." diyen Soylu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu coğrafya kararsızlığa müsaade etmez. Bu coğrafya nesiller arası kopuşa müsaade etmez. Bu coğrafya zayıflığı kabul etmez. Bu coğrafya tembelliği kabul etmez ve bu politik duruşu oluşturan bu etmenlerle birlikte bu coğrafya başarıyı, kararlı duruşu, çok çalışmayı ve bizim belki de en büyük zenginliğimiz olan en büyük mirasımız olan medeniyetimizi bütün dünyaya anlatmayı tembih eder ve öğretir."

Türkiye'nin, millet, ülke, inanç, gelenek olarak dünyadaki ülkelerden, düşüncelerden çok farklı bir misyonla yüklü olduğunu vurgulayan Soylu, "Bizim misyonumuz apayrıdır. Bizim medeniyetimiz kısaca tarif edilirken iyilik medeniyeti olarak tarif edilir. Biz iyilik medeniyetinin evlatlarıyız hep birlikte. İyilik medeniyetinin çocuklarıyız. Merhametin, vicdanın, ortak aklın, istişarenin, komşuluğun, birlikte yaşamanın, aynı zamanda adanmışlığın, birileri için fedakarlığın yüzyıllardır örneğini bütün dünyaya göstermiş bir coğrafyayız." ifadesini kullandı.

İstanbul'da geçen hafta göç meselesiyle ilgili olarak 57 ülkenin yöneticilerini, 22'si bakan, 12'si bakan yardımcısı olmak üzere uluslararası kuruluşların üst düzey temsilcilerini kabul ettiklerini anımsatan Soylu, şöyle devam etti:

"Türkiye bir karakter ortaya koydu. Bir politik duruşu ifade ettiği için. Yılların kendisine biriktirdiği ve nesillerin arasında bir kopmayı sağlamadığı için o iki günlük uluslararası alanda önemli olan Budapeşte sürecinde ve Türkiye'nin başkanlığında yürütülen Budapeşte sürecinde benim aklımda kalan bir tek şey var. Gelenlerin her birinin Türkiye'ye saygınlığını ifade etmesi zorunluğu. Bu aslında bu yüzyıla hep beraber iyi başladığımızın en temel delillerinden bir tanesidir. Politik duruş kadar, kararlı duruş kadar belki de hepimizi etkilemesi gereken sadece söz, sadece duruş değil, o sözle duruşla beraber eylemleri ve fiilleri harekete geçirebilmektir."

"Bu güzel ülkeyi daha ileriye götürme konusunda adım atıyoruz"

Geçmiş dönemden de örnekler veren Soylu, "Bugün ortaya konulan, hedeflenen süreç çok farklı noktadadır. Belki bizim yaşadığımız yıllarda şehir hastanelerimiz, belki bizim yaşadığımız yıllarda Türkiye'nin 14-15 havalimanından, 20 havalimanından bugünkü gibi 56 havalimanına ulaşmış olsaydık, belki dünyaya haykırır bir şekilde 'Biz dünyanın en büyük havalimanını yapma kabiliyetine eriştik.' diyebilseydik, bilmenizi istiyorum bugün Türkiye bambaşka bir tablo içerisinde olurdu." dedi.

Kendi çocukluk ve gençlik dönemlerine de değinen Soylu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Onun için siz bizim göz bebeğimizsiniz. Onun için siz bizim için başka bir evredesiniz. Belki isteklerimizi, hayallerimizi, arzularımızı, keşkelerimizi bugün bir daha yaşamamak için hep birlikte çok çalışıyoruz. Hep birlikte bu güzel ülkeyi, bu cennet vatanın her tarafını, başka bir güzellik olan bu güzel ülkeyi daha ileriye götürme konusunda adım atıyoruz. Bir taraftan bütün bunları gerçekleştirir ve yaparken elbette ki politik duruşumuzun kararlı, karakterli ama aynı zamanda eserinizin ve eserlerinizin de aynı anlayışta olmasını hep birlikte sağlamamız gerekir."

"Ülkemize namerdin eli değmesin diye bir mücadelenin içerisine girdiler"

Yozgat'ta dün gerçekleştirdiği programlarda vatandaşlarla, gençlerle yaşadığı güzel, içten anları paylaşan Soylu, "Millet olmayı, samimiyetimizi Allah'a şükür hiç kaybetmemişiz. Eğer dokunabilirsek birbirimize, geleceğe sağlam adım atabiliriz." ifadesini kullandı.

Bakan Soylu, yapılan her işte iyi niyet ve samimiyetin önemine işaret ederek, bu duygularla hareket edildiği müddetçe her işte en büyük yardımcılarının Allah olacağını vurguladı.

Soylu, konuşmasına şöyle devam etti:

"Herkes şöyle söyledi; 'Gelecek nesillerimize bir şey öğretemiyoruz. Vatan, millet, ezan, bayrak, anne, baba, kültür, örf, töre, adet... Sanki bunları unutuyorlar.' diye sızlanıp şikayet ediyorlardı ama 15 Temmuz gecesi gördük hep birlikte. Bunlardan sızlanıldığı düşünülen gençler bayrağı aldılar ve ülkemize namerdin eli değmesin diye bir mücadelenin içerisine girdiler. Aslında 'Biz biliyoruz' diye çok övünen, öykünen bize de iyi bir ders verdiler. Kimisi şehit, kimisi gazi oldu. Kimisi şehit, gazi olmadı ama büyük bir kahramanlığın altına imza attılar. Bazen bazı şeyleri unutuyoruz. Bu ülkede beş vakit ezan okunuyor, bu ezan sadece bizi namaza çağırmak, namazı hatırlatmak için değil, aynı zamanda bize öğretilenleri, anlayışlarımızı, inancımızı, komşuluğumuzu, vicdanımızı, sadakatimizi, birbirimize olan bağlılığımızı ve bu topraklardan aldığımız o anlayışı bize hatırlatmak içindir."

Türkiye'nin bugün güçlü bir liderle yolculuk yaptığını kaydeden Soylu, "16-17 yıldır bütün dünyayı neredeyse avucunun içi gibi bilen bir liderle yolculuk yapıyoruz. Türkiye'yi hangi tehlikeli, riskli sulara sokup sokmayacağını bilen, Türkiye'nin attığı her adımdan nasıl bir menfaat temin edeceğini, nasıl güçleneceğini bilen, hem geleceği hem geçmişi nasıl buluşturacağını bilen, dünyadaki liderleri tanıyan, ülkelerin özelliklerini tanıyan, Türkiye'nin avantajlarını ve dezavantajlarını çok iyi bilen, ne yapacağını ne yapmayacağını iyi hesap eden bir lider. Böyle bir politik duruş, yapılanlarla birlikte böyle bir liderlik de önemlidir. Böyle bir liderin bize kazandırdıkları da çok önemlidir." dedi.

İçişleri Bakanı Soylu, genç yaşlarda siyasetin içerisine girdiğini belirterek, "Türkiye'nin bu durumu ve bugünkü geldiği noktası bizim için hayalin ötesindeydi, siyaset yaparken hayalin ötesindeydi. Vadettiklerimiz açısından hayalin ötesindeydi ama bilmenizi istiyorum ki Türkiye hayalin ötesinde olan bir anlayışın içerisine girdi." değerlendirmesini yaptı.

"Büyük bir mücadele veriyoruz"

Büyük bir mücadele verildiğini aktaran Soylu, "Ülkemizin birliği için, ülkemizin beraberliği için, ülkemizin bütünlüğü için. Bazen bana çok kızıyorlar, 'Çok sert konuşuyorsun' diye. Çok sert konuşmak mizacımda yok ama iş yapmak, işimizi takip etmek ve memleketimin ve milletimin hasletlerini sadakatle bağlı olmak mizacımız da var." diye konuştu.

Soylu, uyuşturucuyla mücadeleye değinerek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Çocuklarımızı uyuşturucu ile beraber avlamaya çalışanlara, 'Buyurun, avlayın' mı diyeceğiz ve bütün bunları gerçekleştirirken tedbir almayacak mıyız? Elbetteki alacağız. 2015 yılında uyuşturucudan direkt ölenlerin sayısı 560. 2016 yılında 920, 2017 yılında 941. Sayın Cumhurbaşkanımızla konuştuk, tedbir almalıyız. Talimat verdi, 'Her şeyi yapacaksınız' diye. Topyekun bütün hükümetimizle beraber bir mücadele başlattık ve bugün Aralık ayı hariç 2018'de 491. Demek ki tedbir alınınca oluyor. Dünyanın en büyük ve tarihimizin en önemli ve en büyük uyuşturucu yakalamalarını yaptık son 1,5-2 ayda. 7 ton esrar. 1,5 ton eroin. Bin 250 kilo eroin. Geçen yıl toplam bin 100 kilo kokain yakalamıştık, bu yılın ilk başında bin 600 kilo kokain yakalandı."

Terörle mücadele ettiklerini de vurgulayan Soylu, "Bu dağlarda 15 bin terörist vardı. Bugün 700 terörist kaldı. Avucumuzun içindeler hiç merak etmeyin. Bu ülkede gençlerimizi, geleceğimizi, ekonomimizi, büyümemizi engellemeye çalışan kim varsa hızlı trenden daha fazla üzerine gideriz." dedi.

Soylu, en kötü şeyin kaseti başa sarmak olduğunu ifade ederek, "Yaşadıklarınızı tekrar yaşamaktır. Biz böyle korkularla büyüdük. Darbelerle, ekonomik saldırılarla, krizlerle, bir annenin iki evladının birbirine pusu kurduğu, sağcı ve solcu diye birbirini öldürmeye çalıştığı günlerde büyüdük." diye konuştu.

Kendi çocukluk döneminden de örnek veren Soylu, "Böyle bir Türkiye tablosunda yaşadık. 'Babamızdan, ailemizden dolayı acaba bize kimse pusu kurar mı? diye. Allah'ımıza şükürler olsun ama bu ülkede bilesiniz ki bu kasetin başa sarılmasına ve gençlerimizin geleceklerinin, hayatının kararmasına müsaade etmeyeceğiz." ifadesini kullandı.

Soylu, bu yönde çaba sarf ettiklerini aktararak, geçmişte yaşanan süreçler hakkında değerlendirmede bulundu.

Kasetin başa sarılmasına müsaade etmeyeceklerini vurgulayan Soylu, "Bunu hep birlikte ortaya koyacağız. Hepimiz evimizin önünü temizleyeceğiz. Hepimiz işimizi en iyi şekilde gerçekleştireceğiz. Bakacaksınız, göreceksiniz ki hayat standartları yükselmiş, bakacaksınız göreceksiniz ki dünyada neler olmuş." dedi.

"Yetimevlerinde Türk bayrağı asılıyor"

Soylu, Sudan'a gittiğini, yetimevlerinde Türk bayrağının asılı olduğunu belirterek, Türk milletinin bundan daha büyük bir onur yaşayamayacağını ifade etti.

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatıyla yaptırdıkları ziyaretlerde yetimevlerinde Türk bayrakları gördüklerini anlatan Soylu, Arakan'dan Somali'ye, Filistin'den dünyada elini Türkiye'ye açmış tüm ülkelere kadar yetimevlerinde Türk bayrakları bulunduğunu kaydetti.

Soylu, bir süre önce komşu ülkelerden birinin liderinin Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı aradığını belirterek, şunları aktardı:

"Dedi ki 'İhtiyacım var. Pahada da yükte de ağır ama şunları ne olursunuz bana gönderin. Burayı da karıştırmak istiyorlar. Sayın Cumhurbaşkanımız, o gün çarşambaydı, bir güvenlik toplantımız vardı. 17'de talimat vermiş, ertesi akşam 18'de iki büyük kargo uçağıyla beraber ve onlara eğitim verecek arkadaşlarımızla o ülkenin başkentinde havalimanındaydı. Biz bambaşka bir tablodayız. Bu ülkenin cumhurbaşkanı, başbakanı, bütün emniyet yetkilileri, herkes şaşkınlık içerisindeydi. Biz elde ettiğimiz bu kabiliyeti kaybetmemeliyiz. Biz elde ettiğimiz bu kabiliyeti tekrar kaseti başa sararak birbirimize düşürmemeliyiz."

Bakan Soylu, AK Parti'nin Trabzon Büyükşehir Belediye Başkan adayı Murat Zorluoğlu'nun daha önceki görevlerinde gösterdiği başarılara değinerek, "Bu bir bayrak yarışıdır. Trabzon sadece Trabzonluların değil, bölge coğrafyamızdaki herkesin yaşamak istediği bir şehir olacaktır." dedi.

Ortahisar Belediye Başkanı ve adayı Ahmet Metin Genç'in de başarılarına işaret eden Soylu, "Bu adımları birlikte atacağız. Bu sınavı iyi vereceğiz. Trabzon'da önümüzdeki 5 yıl sınav iyi verilecek ve Trabzon benim ülkemin ve bölge coğrafyasının en nadide şehirlerinden birisi haline gelecek." diye konuştu.

Bakan Soylu, gençlere şöyle seslendi:

"Sizin önünüzdeki engelleri kaldırmakla biz yükümlüyüz. Bedeli ne olursa olsun ister canımızla ödeyelim, ister karşıdan hakaretlere maruz kalalım, isterlerse bizi anlamasınlar ama ne yaparlarsa yapsınlar bizim onlara söyleyeceğimiz bir tek şey var; 'Bilselerdi yapmazlardı.' Bu kadar açık ve net. Bilselerdi bugün terör örgütüyle beraber aynı ittifakın içerisinde olmazlardı. Elimde öyle istihbaratlar var, öyle çalışmalar var ki esas kanınız buna donar. Hiçbir ahlak, hiçbir memleket duygusu, hiçbir bayrak sevdası düşünmeden kol kola girenleri görüyor ve iğreniyorum, çok net ve açık şekilde söylüyorum."

Hep birlikte yarınlara daha güçlü şekilde gidilmesi gerektiğine vurgu yapan Soylu, "31 Mart akşamı inşallah geleceğe de güçlü adımlar atacağız. İlk kez yeni Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'yle beraber 4,5 yıl önümüzde koskoca bir saha var. O sahaya güçlü girmeliyiz, zayıf girmemeliyiz." dedi.

"Tarihimizin en büyük sıçramasını yapacağız Allah'ın izniyle"

Türkiye'nin bambaşka bir heyecana doğru gideceğine işaret eden Soylu, belediyelerin çok daha büyük işler, hizmetler ve anlayışlar ortaya koyacağını kaydetti.

Soylu, şöyle devam etti:

"Bu ekonomik saldırılar, döviz operasyonları karşısında her seçimi kendine fırsat bilenler artık bu fırsatları bulamayacaklar. Önümüzde 4,5 yıl var. Sadece bu 4,5 yılda size vadedebileceğimiz tek şey şudur; tarihimizin en büyük sıçramasını yapacağız Allah'ın izniyle. Bundan da milletimiz istifade edecek. Hep birlikte."

Terörle mücadelenin güç ve siyasal istikrar istediğini belirten Bakan Soylu, sözlerini şöyle tamamladı:

"Hani Hakkari'ye gidiyorum ya şöyle dik gidiyorum, hani Şırnak'a gidiyorum ya hani orada yaşayan vatandaşlarımız, kardeşlerimiz şimdi dik yürüyorlar. Terör örgütünün baskısından yoksun bir şekilde çocuklarını, geleceklerini planlıyorlar. Bu bizim karakterimizden değildir, cesaretimizden değildir bilesiniz, milletimizin verdiği oydandır, reydendir. Demokrasidendir, sandıktandır. Hani Cumhurbaşkanımıza diyorlar ya 'Dik dur eğilme, bu millet seninle' diye, o 'Dik dur, eğilme' derken vatandaş şunu söylemek istiyor. 'Sen yolunda git, ben seni destekleyeceğim.' Terörle mücadele kolay bir iş değildir, zor bir iştir. En ufak bir siyasal istikrarsızlık terörle mücadelede büyük bir sekte oluşturur ve birileri yeniden bu ülkenin içini karıştırmak için fırsat bulur. Ona fırsat vermeyelim. Gençler benim bütün milletime söylediğimi size de söylüyorum; boynumuzu Kandil'in önünde eğmeyin, eğik bırakmayın. Bu kadar açık ve net. "

Yorumlar

Daha Fazla Haber
BURSA
Başkan Deviren öğretmenleri unutmadı
BURSA
Osmangazi Belediyesi’nden Hasan Ali Yücel sempozyumu
BURSA
Raf ve kasa arasındaki fiyat farkı zabıtaya takıldı
BURSA
MUDANYA ÜNİVERSİTESİ VE DOSABSİAD’DAN LİSANSÜSTÜ EĞİTİMDE GÜÇ BİRLİĞİ
GENEL
En pahalı muz! Duvara bantlı ama rekor fiyata satıldı!
ANKARA
Denetimler sıkı olacak! 1 Aralık’ta başlıyor…
SAKARYA
Kuvvetli yağışa karşı Sakarya SASKİ teyakkuza geçti
BURSA
İstanbul Bursa’ya indi!
DÜZCE
Düzce’de hastaneye giden hükümlü firar etti
MANİSA
İklim krizi su kaynaklarını vurdu