Ah şu milletin vekili olarak tayin edilen vekil sıfatlı insanlar.
Egolar tavan yapmış, kraldan çok kralcı kesilen, her şeyi bilen ama hiç bir şey bilmeyen, bildikleri imajı verip gelen bir talep karşısında “ben bilmem” hazır cevabı yapıştıran, veya kendisine uzatılan notu alıp bir daha geri dönmeyen, sorumlu ancak sorumsuzlukta örnek olan, iş takibinde üzerlerine olmayan, yeri geldiğinde vekillik sıfatını kullanıp insanları aşağılayan azarlayan, “seni burdan sürerim” tehtitleri savuran, polise tokat atan, kendini devlet sanan yerine göre devletten üstün gören, her şeyi bilen yapan ama sadece halka hizmette hiç bir şey bilemeyen yapamayan bazı vekiller…
Yukarıdaki özellikleri taşıyan çok vekil haberlere konu oldu, çok vekil gördü bu millet.
Vekaletini aldığı vatandaşa verdiği sözlerinin sadece o güne mahsus kalan, her seferinde halkı oyalayan, hizmette zerre fonksiyonu olmayan, Mecliste kaldır parmak indir parmak görevini görenler..
Egoları yüksek insanlar.
Hele eski değil de yeni seçildiyse güç sarhoşu denilir ya öyle bir havaya girebiliyorlar.
Ya danışmanlar!
Onların da ego yüksekliğinde vekilinden aşağı kalır tarafı yok!
Dolasıyıla arada iki ego çarpışması olabilir.
Tek bir cümlenin insanı siyaseten ipe götürebileceğini ipten de alabileceğini bilmeleri gerekir.
Ancak egosu olmayan danışmanlar vekili çok doğru yönlendirebilir.
Şov yapalım, bütün gazeteler sizden bahsedecek denilirse vekile faydadan çok zarar getirir.
Nihayetinde son günlerde egoları temsil ettiği şehrin sınırlarını aşıp ülke gündemine mal olan tipler gibi.
Bazı hadsiz karakterler var ki, devletten aldığı güçle devletin polisine tokat atma gücünü kendinde görebilecek kadar hain ve ihanet içinde yüzenleri gördü bu millet.
Devletine kurşun sıkan teröristlerle göbek temasında çalıştılar..
Her alanda devletine baş kaldıran bir yapının içinde oldular, ihanetlerini hainliklerini dünya gördü.
Tabi terörle içli dışlı olan partilerin temsilcileri, terörün mecliste siyasi sözcülüğünü yapanlar geçmişten bugüne kadar hep vardı.
Ama devlet yine de demokrasi kapsamında onlara seçilme özgürlüğünü verdi.
Halbuki, milletvekilliğinde belli kriterler dışına çıkıldığı zaman dokonulmazlığının otomatikmen kalkması gibi bazı caydırıcı maddelerin kanunlarımızda olmaması özgürlük sınırlarını sınırsızlaştırılarak devletin ve başkalarının özgürlüğünün gasp edilmesi anlamına geliyor.
İşte o sınır artık konulmalıdır.
Vekil de olsa devletin verdiği güce dayanarak kendini üstün göremez, karşısındaki kişiyi hele bir devlet memuru ise aşağılayamaz, azarlayamaz, hakaret edemez, küçük düşüremez, tehtid edemez.
Bu tür davranışlarda bulunanlar milletin vekili değildir olamazlar.
Olmuşsalar yani vekilliğinde bu gibi tutumlar sergilemişse otomatikmen o kişinin vekilliğinin düşürülmesi asıl olan milletin huzurunda gerçekleşmelidir.
Çünkü millet asıldır tayin edilen vekildir.
Millet vekaletini nasıl vermişse o dakikada alma yetkisi olmalıdır.
Yani dar alanda kendi seçim bölgesinde (yerel) tek sandık kurulup o kişinin vekilliğinin devam etme ya da düşürülme takdiri vatandaşa bırakılmalıdır.
Bu tür sıfat taşıyan vekiller hangi partiden olursa olsun kesinlikle gözünün yaşına bakılmaksızın vatandaşa sorulmalıdır.
Milletin vekaletine vekillik sıfatlarına uymayan tutum davranışlarda bulunanları kendi seçmenine, devlete ve ulusal egemenliğimize tehtid, bölücü davranışlarda bulunanlara ise TBMM’ye sorularak dokunulmazlıkları anında kaldırılmalıdır.
*
BURSALI VEKİLLER
AK PARTİ
AHMET KILIÇ, ATİLLA ÖDÜNÇ, EFKAN ALA, EMİNE YAVUZ GÖZGEÇ, HAKAN ÇAVUŞOĞLU, MUHAMMET MÜFİT AYDIN, MUSTAFA ESGİN, OSMAN MESTEN, REFİK ÖZEN, VİLDAN YILMAZ GÜREL, ZAFER IŞIK.
Bursa’yı Ankara’da temsil eden aynı zamanda gücü elinde bulunduran hükumet olan çoğunluk geçtiğimiz dönem gibi Bursa’ya ve Bursalı’ya büyük zaman kaybı yaşattılar.
Hiç birinin seçmen nazarında bir getirisi olamadığı gibi sadece tam bir yıkıma ve zarara neden oldukları sokağın nabzında atıyor.
Yani seçmen Ak parti milletvekillerinden tamamen umudunu kesmiş görünüyor.
*
MHP
İSMET BÜYÜKATAMAN, MUSTAFA HİDAYET VAHAPOĞLU.
Özellikle İsmet Büyükataman’dan bahsetmek istiyorum.
Sayın Ataman tam bir disiplin adamı.
Hatta “devlet adamı ahlakını üzerinde taşıyan kim” diye sorsalar İsmet Büyükataman’ı parmakla gösteririm.
Sayın Büyükataman’ı ilk vekillik döneminden beri takip ediyorum.
Dava arkadaşlarına güven veren bir portresi var.
Yani aynı davada yola çıkacak olanlar Sayın Büyükataman’ı gözünü kırpmadan tercih edebilirler.
İsmet Bey ile bu anlamda benzer yanımız olduğumu söyleyebilirim.
Dolasıyla şaşmaz çizgisi ve dik duruşundan dolayı kendisini tebrik ediyorum.
*
CHP
LALE KARABIYIK, ERKAN AYDIN, NURHAYAT ALTACA KAYIŞOĞLU, ORHAN SARIBAL, YÜKSEL ÖZKAN.
Rutin CHP zihniyetiyle hareket eden bir yapı içindeler.
Ne vatana ne millete ne devlete ne de Bursa’ya kârı olması beklenilmeyen bir ekip.
Ancak şunu itiraf edeyim ki kendi inancını her şartta savunan Nurhayat Altaca Kayışoğlu kadar cesaretli bir Ak partili vekile bu dönem şahit olamadım.
Genel olarak CHP’liler muhalif görevlerinde Ankara’da Ak partili vekillere nazaran daha aktif çalışıyorlar.
*
İYİ PARTİ
İSMAİL TATLIOĞLU, AHMET KAMİL EROZAN.
İyi parti dağ fare doğurdu misali varlığı yokluğu belli olmayan bir ikili.
Öyle de kalsın!
.
Sözün özü; muhalafetin vekilleri muhalefet yapma adına çalışırken, Erdoğan sayesinde ilk onbire giren Ak Parti’nin vekilleri Bursa’ya yatırım adına sınıfta kaldılar.
Verilen sözler hava civa olup uçtu.
Önümüzdeki ilk seçimlerde nasıl bir inandırıcı menü hazırlanarak milletin önüne konulacak açıkçası merak ediyorum.
Allah REİS’in ve ülkemizin yardımcısı olsun inşallah.