150 binin üzerinde Suriyeli çocuğun Türkiye doğduğunu ifade eden Bakan Yılmaz, 800 bine yakın okul çağında çocuktan 300 bine yakını okula gittiğini kaydetti. Türk bir doktorun Suriyeli okula giden çocuk ile olan hikayesini de anlatan Bakan Yılmaz, “Bir doktorun ‘Ne alacaksın’ diye sorduğu, okula giden Suriyeli çocuğun verdiği ‘Türk olacağım cevabı dahi gösteriyor ki bu aziz milletin yaptığının hiç birisi boşuna gitmedi. Bunlar nesilden nesile aktarılacak hikayedir. Mazlumların mağdurların, kimsesizlerin kimsesi olduk” şeklinde konuştu.
ROKETLERE MİSLİYLE KARŞILIK
Suriye’nin DAEŞ kontrolündeki bölgelerden Türkiye’ye atılan roketlere de anında karşılık verildiğini vurgulayan Yılmaz, “Fırtına obusü, top ve tank atışları başta olmak üzere tespit edilen hedefler görerek ve görmeyerek ateş edilen silahlarla ateş altına alınmaktadır. Hedef tespit sistemleri, kara gözetleme radarları, sensörler vasıtasıyla Suriye tarafından atış yapılan silahlar ve mevziler tespit edilmekte. Yani hangi hedeften Türkiye’ye atış yapıldığı belli. Süratle ateş altına alınarak tan misliyle karşılık verilmektedir. Yerel unsurlardan alınan desteklerle ve insansız hava araçları ile hedef tespit yapılmakta ve gereği yerine getirilmektedir” dedi.
VERİLEN ZAİYAT
Bakan Yılmaz 9 Ocak tarihinden düne kadar yapılan atışlar ve etkisiz hale getirilen hedeflerin istatistiki bilgilerini de paylaştı. Yılmaz, “146 hedefe 1117 atış yapıldı. 3 bin 998 fırtına, 48 top, 115 tank, 187 zırhlı muharebe aracı, 17 havan 36 makineli tüfek ve 130 uçak savarla atış yapıldı. Sağlıklı bilgilere göre, karşı tarafta 362 zayiat verildi. 123 yaralı olduğunu düşünüyoruz. 36 doçka katsuşa mevzi, 15 keskin nişancı, 40 karargah binası,19 havan mevzi 7 cephanelik, bir top, bir tank, 17 el yapımı patlayıcı ve 10 bomba yüklü araç imha edildi” ifadelerini kullandı.
ÖNLEMLER ARTTIRILDI
Bakan Yılmaz, sınırda fiziki güvenlik önlemler de almaya başladıklarını hatırlatarak, önlemlerin arttırılmaya devam ettiğini kaydetti. Bakan Yılmaz, “Önlemlerin artırılmasına devam ediyoruz. Sivil toplum kuruluşları ile mutabakata vardığımızda, sınırdan geçişler azaldı, kaçakçılar da azaldı. Dolayısıyla tehdit ve riskler de azaldı. Yakalanıp, adli işlem yapılan kişi sayısı 701 kişi tutuklanan 260 kişi, Adli kontrol şartıyla serbest bırakılan 97 kişi. Diğerleri serbest bırakıldı. Kilisli vatandaşlarımız yalnız değildir. Devlet, hükümet olarak, her zaman yanlarındayız” ifadelerine yer verdi.
BÖLGEDEKİ YATIRIMLAR
Bölgedeki yatırımlar hakkında bilgi veren Yılmaz, “Yatırım programına 300 yataklı hastane yapımı yatırım programına alındı. Olağanüstü durumlarda, sağlık hizmeti aksamayacak. Zırhlı ambulans en kısa sürede geliyor. Kilisli sağlık konusunda kafasında sıkıntı olmasın. Hastaneye fazla yaralı geldiğinde zırhlı ambulans da geliyor. Avrupa birliğinden 3 milyon Euro para alınacak. Bu para Kilis’in alt yapısına yönelik ihtiyaçlar için öncelikle kullanılacak” diye konuştu.
Yılmaz, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar ile MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın bölgedeki sınır ziyaretini de değerlendirdi. Bakan Yılmaz, sınır hattındaki ek tedbirlerin belirleneceğini anlatarak, “Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar ve MİT Başkanı Hakan Fidan sınırda. Her ikisi de birlikte, sınırda inceleme yapıyor. Güvenlik tedbirlerini nasıl alarak, bu coğrafyaya, bu yangının etkisini azaltalım istiyoruz” dedi.
SINIR HATTINDAKİ SON ÇALIŞMALAR
Yılmaz sınır hattındaki duvar, radar, kule ve acil müdahale timi gibi ek tedbirlerin arttırılması çalışmaların sürdüğünü kaydetti. Bakan Yılmaz, “Sınırımız daha güvenli hale getiriyoruz. Modüler duvarımız yapılıyor. Büyük kısmı yapılıyor. Bunların dışında kulelerin yapılması, kulelerin üzerine radar konulması. Radarların yanına kameraların konulması. Kameraların yanı sıra acil müdahale timlerinin oluşturulması, Acil timlerin karakollarla desteklenmesi devam ediyor” diye konuştu.
“DEVLETİMİZ GÜÇLÜDÜR”
Birlik ve beraberlik çağrısında da bulunan Bakan Yılmaz, Türk devletinin bölgedeki en güçlü devlet olduğunu ifade etti. Yılmaz, “Gün birlik zamanıdır. Her türlü engeli yeneriz, Devletimiz güçlüdür. Bazı olaylara yaklaşımımız, devletimizin hukuk ve insan haklarına olan saygısındandır. Başkalarının yaptığı gibi hukuk ve insan hakları dikkate alınmasaydı, herhalde bu konuştuğumuz birçok şeyi konuşmuyor olurduk. Birlik ve beraberliğimiz en büyük gücümüz. Bu ülke en zor dönemleri geçirdi. Bu ülke en yokluk zamanlarını da yaşadı. Toplu iğne bile yapamayan, dışarıya bağımlı ülkeden şimdi bu bölgenin en güçlü ülkesi. Ordusuyla güçlü, milletiyle, devletiyle güçlü. Bu bölgenin yükselen yıldızı. Mazlum devletlerin umudu da olmaya devam ediyor” şeklinde konuştu.
ROKET SALDIRISINDA YARALANANLAR
En son ki roket saldırısında yaralananları da ziyaret ettiklerini belirten Bakan Yılmaz, yaralıların son durumu hakkında da bilgi verdi. Bakan Yılmaz, “Hastalarımızı ziyaret ettik.2’si yoğun bakımda, 5 tanesinin durumu iyi. 10-15 gün içerisinde taburcu olacak” dedi.
Saldırılarda maddi zarar gören insanlar ise oluşturulan bir komisyon tarafından zarar tespiti yapıldığını hatırlatan Yılmaz, zararın da devlet tarafından karşılanacağını kaydetti.
NOBEL BARIŞ ÖDÜLÜ
Kilis’in Nobel Barış Ödülü’ne adaylığını da değerlendiren Yılmaz, insanların gönlünde Kilis halkının Nobel Barış Ödülü’nden de önemli görülen ensar ödülünü aldığını ifade etti. Yılmaz, “Kilis Nobel barış ödülüne adaydır. Ama bizim gönlümüzde, Nobel Barış ödülünden daha büyük ödül olan esnar ödülünü almıştır” diye konuştu.
GÜVENLİ BÖLGE
Bakan Yılmaz, Türkiye’de 2 milyon 700 bin Suriyeli sığınmacı olduğunu ve bunların dışında kampta kalan sığınmacıların da olduğunu hatırlattı. Güvenli bölge oluşturulması konusundaki çalışmayı da değerlendiren Bakan Yılmaz, Azez’in doğusundan Fırat Nehri’ne kadar olan bölgede oluşturulması planlanan güvenli bölge çalışmasının sürdürüldüğünü kaydetti. Yılmaz, “Sığınmacıların Türkiye içerisinde değil de kendi vatanlarının içerisinde güven içerisinde, saldırı korkusu olmadan tutabilmemiz lazım. Azez’in doğusunda Fırat nehrine kadar olan bölgede, bu insanların kalabileceği, başka ülkeyle gitme ihtiyacı duymayacağı güvenli bölgenin oluşturulması konusunda ABD’yle de mutabakatına varılmış bir çalışma vardı. Bu çalışmalar devam ediyor. Almanya’da böyle bir bölgenin oluşturulmasını destekliyor. Bu uluslararası sorundur. Kendi vatandaşlarında tutacak. Geleceğinde kaygı duymayacağı bölge oluşursa bu Avrupa’nın da Türkiye’nin de, Suriyelilerin de menfaatinedir. Türkiye kendi hakkını hukukunu gerekeni yapıyor. Türkiye hakkını hukukunu korur. Bunu yapmak için ne gerekiyorsa, yapmaktan tereddüt etmez” şeklinde konuştu.
“FÜZELER 35-40 KİLOMETRE UZAKTAN ATILIYOR”
Bakan Yılmaz, soru üzerine Kilis’e atılan füzelerin bazılarının ise 35-40 kilometre uzaktan atıldığını ifade etti. Yılmaz, “Radarlardan, füzelerin hangi noktadan atıldığı belli. Atıldığı zaman oraya karşılık veriliyor ki, herhalde bu 362 zayiat 123 yaralı, bundan dolayı kaynaklanıyor. Hepsi DAEŞ kontrolünde olan yerler.Zaten bu füzelerin mevzileri 35-40 kilometre arasındadır..Dolayısıyla mevziler daha uzakta değil, daha yakında da değil. Atılan mevziye gerekli saldırılar yapılıyor” diye konuştu.
Milli Savunma Bakanı Yılmaz, Türkiye’ye yönelik saldırı tehdidinin de DAEŞ militanlarının bölgeden uzaklaştırılmadığı süreceğini ifade etti. Yılmaz, “Şuanda yapılan saldırılar DAEŞ mevzilerinden. Onlar o bölgeden uzaklaştırılmadan oradaki tehdit devam ediyor” dedi.
“TÜRK'E KEFEN BİÇENİN ÖLÜMÜ KORKUNÇ OLUR”
DAEŞ tehdidi için gereken her türlü çalışmanın yürütüldüğünü ifade eden Yılmaz, “DAEŞ tehdidi kaldırmak için Türkiye olarak her türlü çalışmayı yapıyoruz. Ama şunu söyleyebilirim, ‘Türk’e kefen biçenin ölümü korkunç olur’ diye bir söz var. Bize zarar verirlerse, bunların kat kat daha fazlasını görürler. Dolayısıyla bu coğrafyada, Türk’le düşman olmak değil, Türk’le herkes dost olmak için çalışmalıdır. Kim Türk’le dost olursa, kim Türkiye ile dost olursa, kendi menfaatinedir” şeklinde konuştu.