72 yaşındaki İbrahim Göcen, Almanya’dan emekli olup geldiğini 2000 yılında Çamlıca Mahallesine yatırım yaptığını belirterek, “Bu Mahalleye bir tesis yapayım dedim. Tesisin içerisinde petrol, fırın, düğün salonu, market, çay ocağı gibi işletmeler yaptım. İnsanlarda burada yaşam var diye gelip bu mahalleye ev yaptırdı. Ama son zamanlarda su olmayınca bütün işletmelerimi kapatmak zorunda kaldım. Tuvalete giderken bile elimizde bidonlarla gidiyoruz” dedi.
Yıllar önce İlçe Özel İdaresinin mahalleye bir yer altı su kuyusu açtığını belirten Mehmet Uçal ise, “Mahallede bütün evlerde su saati bulunmaktadır. Ancak biz şebeke suyu içemiyoruz. Var olan suyu içemiyoruz. Köy heyeti bize farklı bir kuyudan 3 ton suyu bazen 50 bazen 70 liraya tankerle satıyor. Kaçıncı yüz yılda yaşıyoruz. Bu susuzluğa kim çare olacaksa bir el atsın. Burada susuzluktan perişan duruma geldik. Bu suya ulaşmak için ise, kimi vatandaşlar yaya olarak ve kimileri ise tankerlerle evlerine su taşıyor. Maddi imkanı olan kimi Mahalle halkı da, Silifke şehir merkezinden satın aldıkları su ile yaşamını idame ediyorlar” diye konuştu. Su olmadığı zaman kendileri için hayatın durduğunu söyleyen Adem Usca da, tepkisini şu ifadelerle dile getirdi:
“Su olmadığı zaman hayat duruyor. Ne kendimiz ne de çocuklarımız banyo yapamıyoruz. Doğru dürüst yıkanamıyoruz. Yani perişan bir haldeyiz. Yetkililere sesleniyorum; su yüzünden köyümüzde hayat denen bir şey kalmadı. Susuzlukla mücadele ediyoruz. Bunun için çalmadık kapı bırakmadık ama hiçbir netice alamadık. Sadece su istiyoruz.”
Silifke şehir merkezinde 3 ton suya 5 TL, ancak mahallelerinde 3 ton suya 70 TL ödediklerini kaydeden Hayriye Usca ise, “Tankerlerle evlerimize su götürüyoruz. Tankeri olmayan perişan oluyor. Evimde çamaşır ve bulaşık makinem var su olmadığı için çalıştıramıyorum. Türkiye’de hangi mahallede böyle bir durum var. Bizler bunu hak etmiyoruz. Türkiye’nin en ücra köşesindeki mahalle dahi musluğunu açtığı zaman su geliyor. Ama bizler şehrin 20 kilometre ilerisinde olmamıza rağmen sudan faydalanamıyoruz. Yetkililerin sesimizi duymasını istiyoruz”