Kategoriler

TİB davası başladı

Devlet kademelerinde resmi görevli kişilerin telefon görüşmelerinin dinlemesi iddialarına yönelik görülen davada TİB ve TÜBİTAK’da görevli sanıklar dinlendi.

 Devlet kademelerinde görevli bazı kişilerin kullandığı kriptolu telefonların dinlendiği iddialarına dayanan dava Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmeye başladı. Duruşmada tutuklu ve tutuksuz sanıkların yanı sıra davacı devlet büyüklerinin avukatları ve müdafii avukatları katıldı.

Davada sanıklar şu isimlerden oluştu:

“Barış Saylan, Ferhat Saraç, Eski TİB Başkanvekili Osman Nihat Şen, Bülent Kocagürbüz, İsmail Bakar, İlhan Elieyioğlu, Halil Çiçek, Hamza Demirefe, İmran Ergürel, Özgür Ören, Ayhan Yeni, Ali Osman Tekin, Yunus Şahin, Eski TÜBİTAK Başkan Yardımcısı Hasan Palaz, Gökhan Vıcıl, Ahmet Boyalı, Hidayet Gencer, İbrahim Kılıç, Barış Yalçın, Hamza Demirezen, Erkay Uzun, İbrahim Barbaros Özcan (Katılmadı), Adil Biçer, Nur Muhammed Arınç, Cüneyt Koç, Harun Dinç, Ahmet Asım Yağız, Mehmet Akgedik, Orhan Üçtepe (Katılmadı), Seyit Ahmet Öztaban.”

Davada şikayetçi isimler arasında şunlar yer alıyor:

“Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, eski Adalet Bakanı Sadullah Ergin ve Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin.”

Mağdur olarların isimleri ise şöyle:
“Eski TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Başbakan Ahmet Davutoğlu, Başbakan Yardımcıları Bülent Arınç ve Ali Babacan, eski Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, eski Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, eski bakanlar Erdoğan Bayraktar, Binali Yıldırım, Recep Akdağ, Zafer Çağlayan, Efkan Ala, Hayati Yazıcı, Beşir Atalay, Nihat Ergün, Ömer Dinçer, Egemen Bağış, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel, MİT Müsteşarı Hakan Fidan, Başbakanlık Danışmanı Sefer Turan, Dışişleri Bakanlığı, Genelkurmay Başkanlığı, MİT Müsteşarlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü.”

Mahkeme heyeti ilk olarak Ayhan Yeni’yi dinledi. Yeni, 2010 yılı ağustos ayının ortasında TÜBİTAK’ta çalışmaya başladığını belirterek, “TÜBİTAK’ta çalışma süresi boyunca herhangi cep telefonu projesinde çalışmadım. İddianamede uygulama geliştirme bölümünde sistem yöneticisi olduğum yer almıştır, bu gerçek dışıdır. Ben bu soruşturmaya dahil edilmeseydim buraya şahit olarak gelecektim. Bazı soruşturmalara şahitlik etmişliğim var” dedi.

Mahkeme başkanının “İddianamede yer alan örgüte üye misiniz?” sorusuna Yeni, “Ben terör örgütü üyesi değilim. Kriptolu telefonların hazırlanmasında kesinlikle görev almadım. Kriptolu telefon projesinde İmran Ergürel ve Orhan Güçtepe yer aldı” cevabını verdi.

Yeni, kriptolu telefonları örgüt üyelerine aktarma yapmadığını ayrıca Hasan Palaz’ın da projede yer almadığını söyledi.

Yeni, mahkeme heyetinin “Şifreleme veya kodları kim biliyor?” sorusu üzerine kodlamayı kimin yaptığını bilmediğini ifade etti.

Mahkeme heyeti ikinci olarak sanıklardan Özgür Ören’in ifadesine başvurdu. Mahkeme başkanının sorduğu “Kripto şifrelerini yazılımı yapandan başka birileri bilir mi?” sorusuna Ören, Yazılımı yazan da bilmez bakan da bilmez. Hep aynı anahtar kullanılmıyor” şeklinde yanıt verdi.

Ören, kriptolu telefonun dinlenilemeyeceğini ve kodların kaydedilip daha sonra da çözümlenemeyeceğini söyledi.

Özgür Ören’in müdafii avukatı söz alarak, Söz konusu dinleme işlemlerinin bir çok onay aşamasından geçtiğine dikkat çekti. Ayrıca Ören, kriptolu telefonların internete giremeyeceğini belirterek, kriptolu telefon görüşmelerinin kayıtlarında ses değil veri aktığını söyledi.

“Kriptolu telefonda çıkan anlamsız ses bir anlamlı sese dönüştürülebilir mi?” sorusuna Ören, “Ses kayıtlarını isteseler de çözemezler. Aynı kriptolu telefon yazılımına sahip iki telefon görüşmesinde başka bir cihaz araya girip dinlenemez ve çözülemez” yanıtını verdi.

Ören, iddianamede yer alan “Fethullahçı Terör Örgütü”ne üye olmadığını belirtti.

Ayrıca Ören, müdafii avukatlarından birisinin söylediği telefonlar arasındaki şifrelemenin anlık olarak kullanıldığı ifadesini doğruladı.

İmran Ergürel, projenin donanım kısmında çalıştığını ifade ederek, “Projenin yazılım kısmında kimler çalıştı?” sorusuna yaklaşık 10 kişinin çalıştığı cevabını verdi. Ergürel ayrıca, 6 kişi dışında kriptolu telefonların IMEI numarasının bilinebileceğini kaydetti.

Osman Nihat Şen, 2012 mart ayında TİB Başkanvekilliğine geldiğini hatırlarak, Başkan atandıktan sonra istifa etmeye zorlandığını anlattı ve görevden alındığını ekledi.

Şen, TİB’in yönetim şemasını grafik şeklinde mahkeme heyetine göstererek anlattı.
Osman Nihat Şen, hakkında iddianamede yer alan Halil Çiçek’e ses kayıtlarını silme talimatı vermediği yönündeki iddiayı redderek, “Halil Çiçek’ silme talimatı vermedim” dedi.

Şen, ayrıca, konuşulan teknolojiyi de bilmediğini ifade ederek, “TÜBİTAK’çılarla tanışmıyorum. Hiç bir örgüt üyesi değilim. Niçin burada olduğumu bilmiyorum.” diye konuştu.
Şen, cezaevinde kaldığı süre içerisinde yaşadığı sıkıntılara değinerek, bu şartlar altında nasıl savunma yapabileceğini sordu.

Davaya 13.30’a kadar ara verildi. Davanın öğleden sonraki kısmına müdafii avukatların TİB’in işleyişiyle ilgili animasyon gösterimi yapmasıyla devam edilecek.

Yorumlar

Daha Fazla Haber
BURSA
Bursa’da Feryal Öney ile türkü dolu gece
BURSA
Osmangazi’nin asfalt mesaisi
BURSA
YAŞAM TARZINI DEĞİŞTİRMEK DİYABETİ ÖNLÜYOR
BURSA
Enes Çelik Mudanya Üniversitesinde öğrencilerle buluştu
BURSA
İsmail Hakkı Tonguç Bağış ve Şiir Kütüphanesi açılıyor
BURSA
Diyabete dikkat çekmek için mavi balonlar gökyüzüne bırakıldı
BURSA
Nilüfer'den tıbbi ve aromatik bitkilere değer katacak yatırım
GÜNCEL
Adıyaman’da AVM’den kozmetik hırsızlığı!
GENEL
İklim Kanunu ile yeşil dönüşüm hızlanacak… KGK, COP 29 zirvesini yakından takip etti
GÜNCEL
Başombudsman, Mardin’de STK’larla buluştu