Türk Hava Yolları'nın Osaka-İstanbul uçağında rahatsızlanarak düşen ve yüzünden yaralanan yolcuya ilk müdahaleyi uçakta THY kabin görevlisi yaptı. THY kabin memurları uçak İstanbul’a indikten sonra da yolcuyu yalnız bırakmadı. Yaralanan yolcu Japoncadan başka bir dil bilmediği için, THY kabin memuru Burcu Kırmacı yaralanan yolcuyu bir an olsun yanından ayrılmadı. Yaralı yolcunun tüm tedavi ve bilet işlemleriyle ilgilenen Burcu Kırmacı uzun bir uçuşun ardından dinlenmek yerine yaralı yolcunun tedavisiyle ilgilendi.
Olay anında Türk Hava Yolları uçağında bulunan ve yaralanan yolcuyla ilgilenenler kabin ekibi o anları İHA’ya anlattı.
Türk Hava Yolları Kabin Amiri Buket Çelik, “Osaka uçuşunda ekibin yarısı gece uçuşundaydı, diğer yarısı ise dinlenmedeydi. Arka tarafta kabin amirim Engin Bey vardı. Doktor anonsuyla başladı her şey. Bir doktor anonsu duydum. Arka bölümü aradığımda Engin Bey bir yolcumuzun düştüğünü, bayıldığını ve kafasını çöp troylerin kenarına çarpıp gözlüğünü kırdığını ve gözlüğün hemen gözün altında yanağını yarıp, orada ki deriyi ve dokuyu yardığını söyledi. Bunun üzerine ben ilk bilgileri kokpite bildirdim ve arkaya gittim. Arkaya gittiğimde her şey son derece profesyonel gerçekleşmekteydi. Uçakta doktor çıkmadı. Engin Bey, yanında bir arkadaşımla beraber yarayı temizlemiş ve pansumanını yapmaktaydı. Yolcumuz bu arada hiç tepki vermiyordu. Bilinci yerindeydi ama tepki vermiyordu. Acı belirtisi yoktu fakat kesiği oldukça kötüydü. Belki birkaç santim daha yukarıya gelse, gözüne zarar verebilecek bir durum vardı. Yolcuya inene kadar buz uygulaması yapıldı. Çünkü yüzü şişebilirdi. Bize gösterilen her şeyi yaptık” şeklinde konuştu.
YOLCUYU HASTANEYE KABİN GÖREVLİSİ GÖTÜRDÜ
Evine gidip dinlenmek yerine yaralanan Japon yolcuyla ilgilenen Burcu Kırmacı, “Buket Hanım'ın dediği gibi yolcumuz İngilizce bilmiyordu. Sadece Japonca konuşabiliyordu. Ben de Japonca bildiğim için yardımcı olmak için kliniğe eşlik ettim. Klinikte estetik dikiş gerekli dediler. Estetik dikişi de ‘Biz yapamayız, riskli olur, iz kalır’ dediler. Hastaneye gitmesi gerektiğini söylediler. Benim uçuşum bitmişti. İndiğimizde sabah 5 gibiydi. 2 kişilerdi zaten. Yanındaki yolcu da İngilizce bilmiyordu. Hangi hastaneye gidilecek denildiğinde yapabileceğimiz bir şey yoktu. Ben de Halkalı'da oturuyorum. Halkalı tarafında özel bir hastaneye gittik. Orada dikişini yaptılar. Yolcunun da izniyle uygun bir dikiş yaptılar. Daha sonra uçuşun devamı olduğu için uçuş raporu gerekiyordu. Düşmüştü çünkü uçakta. Uçağa alınmama ihtimali vardı. Uçuş raporunu aldım. Tekrar havalimanına döndük. İlaçları vardı. İlaçlarını havalimanından aldım. Daha sonra kontuara bilgi verdim. Kapı numaralarını öğrendim. Onlara anlattım. Daha sonra vedalaşıp evime 10-10.30 gibi döndüm” dedi
“JAPON YOLCU ÇOK MUTLU OLDU”
Japon yolcuların kendilerine karşı çok mahcup olduğunu belirten Burcu Kırmacı, “O an hiç yorgunluk düşünmedim. Benim üzerime verilmiş bir sorumluluk vardı. Japonca bilen bir tek bendim orada. Ben yardımcı olabilirdim. Mecbur değildim ama insanlık bu. Empati yaptım sadece. Ben Yurtdışında olsam sadece benim dilimi bilen bir kişi olsa karşımda ve yabancı bir yerdesiniz. 13 saatini sizinle birlikte geçirmiş üniformalı bir kişi var karşınızda. Tabi ki oma güvenirsiniz diye düşündüm. O yüzden yardımcı oldum. Kabul ettiler. Çok memnun oldular. Japonlar çok mahcup oldular. Ekstra iş çıkardık diye. Çok teşekkür ettiler. Hem bize hem de şirketimize teşekkür ettiler. Yolcu çok memnun oldu. Havalimanında vedalaşırken tekrar tekrar memnuniyetlerini belirttiler. Hediye vermek istediler. ‘Tekrar uçtuğunuzda karşılaşırız’ diye vedalaştık” diye konuştu.
UÇAKTA İLK MÜDAHALEYİ O YAPTI
Türk Hava Yolları Osaka- İstanbul seferinde yaralanan Japon yolcuya ilk müdahaleyi yapan THY Kabin amire Engin Özlü, “Olay benin gözümün önünde oldu. Kalkışımızdan yaklaşık 3 saat sonra oldu. Bütün servisimizi bitirmiştik. Arka galiyi toparlıyorduk artık. Arkadaşlarım dinlenmeye gitmişlerdi. Yolcumuz arka tarafa geldi ve bir anda yere düştü ve gözünü çöp troleyinin kenarını çarpmasıyla beraber gözlük camı kırıldı. Bende o an şok geçirdim gibi duraksadım. O esnada başka Japonca bilen arkadaşımız vardı uçakta. Kendiside İngilizce bilmediği için iletişimi o arkadaşımla kurdum. İyi olup olmadığını acısı olup olmadığını öğrendim. Kanamasını durdurduk. Kanamasını durduktan sonra burada öğrenmiş olduğumuz eğitimlerde uyguladığımız ilk yardım uygulamasını uyguladım. O şekilde ara arada buz kompleks yaptım uçuş sonuna kadar. Acil bir durum olabilir diye bilincini kontrol ettik sürekli. Ne olur ne olmaz diye. Çünkü acil inebilirdik. Doktor yoktu uçakta. Böyle durumlarda her şeyi düşünmek gerekiyor” ifadesini kullandı.