Adana'da kurulan ve Türkiye'nin farklı illerinden gelen tespihçilerin buluştuğu pazar, meraklılarına birbirinden ilginç tasarımlar sunuyor.
Seyhan ilçesi Kocavezir Mahallesi'nde yer alan, hafta içi kıraathane içerisinde hafta sonları ise yoğunluktan dolayı caddede tezgah açan tespihçiler, oltu taşından kehribara, Osmanlı dönemine ait tespihlerden farklı çeşitlere kadar çok sayıda ürünü sergiliyor.
Sabahın erken saatlerinden itibaren yer kapmak için gelen satıcıların kimisinin valizinde, kimisinin çantasında kimisinin ise elindeki poşette getirdiği tespihler, büyük bir özenle tezgahlara yerleştiriliyor.
Erzurum, Mardin, Diyarbakır, Nevşehir gibi illerden getirdikleri el yapımı tespihleri görücüye çıkaran satıcılar, müşterilerin yoğun ilgisiyle karşılaşıyor.
Bazıları emeklilik sonrası bazıları ise kendini bildi bileli tespihçilik yaparken geçimlerini bu işten sağlayanlar hayatlarından memnun.
Tespih satıcısı 60 yaşındaki Şehmus Gezmen, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bu pazarın çok uzun yıllardan bu yana kurulduğunu söyledi.
Pazara ilginin çok iyi olduğunu dile getiren Gezmen, buranın tespih meraklılarının ve koleksiyonerlerin uğrak yeri olduğunu kaydetti.
Erzurum'dan satış için pazara gelen 65 yaşındaki Dursun Cemç ise 35 yıldan bu yana tespih işiyle uğraştığını söyledi.
Satış için ortalama 45 kent gezdiğini anlatan Cemç, şöyle devam etti:
"Karadeniz, Doğu ve Güneydoğu Anadolu, İç Anadolu buraları geziyorum. Bizim yaptığımız ürünler el emeği göz nurudur. Burası pazar olarak diğer yerlerden daha hesaplı o yüzden tercih çok. Buraya Adana ve çevresinde olmayan ürünleri getiriyoruz, istekli olanlara hitap ediyoruz."
"Tespih çekmek bir sanattır." ifadesini kullanan Cemç, tespih merakının ayrı bir tutku olduğunu dile getirdi.
"Araba alım satımından daha karlı"
Hacı Biçer de 20 yıldan bu yana pazarda tezgah açtığını söyledi.
Geçmişte farklı işlerde çalıştığını ancak tespih merakı hiç bitmediği için şimdi sadece bununla ilgilendiğini belirten Biçer, pazarda her fiyattan ürün bulunabildiğini aktardı.
Biçer, koleksiyonerler tarafından getirilen Osmanlı tespihlerinin 2 bin 500 liradan kimi zaman 100 bin liraya kadar çıkabildiğini anlatarak, kendi tezgahlarında ise en pahalı ürünün 5 bin lira olduğunu belirtti.
Yusuf Akar da çok büyük bir tespih merakı olduğunu dile getirerek bu nedenle iş değişikliği yaptığını ifade etti.
Daha önce araba alım satımı yaptığını anlatan Akar, "Üç yıldır bu işi yapıyorum. Tespih merakımdan buraya geldim gittim, kar ettim zarar ettim ama bir baktım tespihçi olmuşum. Önceden araba alıp satıyordum onu bıraktım bu işe başladım. Tespihçilikte daha iyi kar var, daha memnunum." diye konuştu.
Suudi Arabistan'da çalışıp emekli olduktan sonra yurda döndüğünü aktaran Hacı Sultan Satılmış da evde oturmaktansa hem vakit geçirmek hem de aile bütçesine katkı sağlamak adına tespih satışı yapmaya başladığını kaydetti.
Burada alım satımın yanı sıra takas da yaptıklarını belirten Satılmış, tespih satışı için Antalya, İstanbul, İzmir, Ankara, Mardin, Batman, Konya gibi birçok şehre gittiğini söyledi.
Yasin Keygi de yıllardan bu yana pazara geldiğini ve meraklısı olduğu tespihleri buradan aldığını söyledi.
Pazarda her bütçeye göre ürün olduğunu aktaran Keygi, buradan bazen ürün aldığını, kimi zaman da elinde olanları sattığını anlattı.