Tecavüz eden kişinin kendisine ‘Sana öyle bir hediye bıraktım ki beni ömür boyu unutamayacaksın’ dediğini söyleyen A.C., hem yaşam savaşı veriyor, hem de hayatını devam ettirebilmek için destek bekliyor.
İzmir’de yaşayan 36 yaşındaki A.C.’nin taşıdığı HIV virüsü nedeniyle hayatı alt üst oldu. 1999 yılında iş nedeniyle Almanya’dan İzmir’e gelen talihsiz kadın, iş dolayısıyla tanıştığı kişi tarafından İstanbul’a kaçırılarak dört ay alıkonuldu. Kaçırıldığı süre zarfında kendisini kaçıran kişi tarafından tecavüze uğrayan A.C., bu kişiden HIV virüsü kaptı ancak AIDS olduğunu tam altı yıl sonra öğrendi. Tecavüz eden kişinin kendisine ‘Sana öyle bir hediye bıraktım ki beni ömür boyu unutamayacaksın’ dediğini belirten A.C., “Altı yıl sonra ne demek istediğini anladım. Ondan sonra zaten hayatım cehenneme döndü benim. Psikolojim çok bozuldu, yediremiyordum kendime. ‘Benim başıma neden böyle bir şey geldi’ diyordum” dedi.
“AIDS OLDUĞUMU BİLMEDEN EVLENDİM”
Tecavüz eden kişinin elinden kaçtıktan sonra AIDS olduğunu bilmeden başka bir kişiyle resmi olmadan evlendiğini anlatan A.C., o kişiyle altı ay birlikte kaldığını söyledi. A.C., sözlerini şöyle sürdürdü: “Rahatsızlığımı bilseydim öyle bir şey yapmazdım. O kişiyle belki altı ay beraber kaldık, sonra ayrıldık ve ben altı yıl sonra AIDS olduğumu öğrendim.” AIDS olduğunu, böbrek yetmezliği hastalığı nedeniyle hastanede yattığı sırada öğrendiğini ifade eden eden A.C., şöyle konuştu: “Hastanede yatıyordum, uyandım. Babamın bakıcıma ‘Sakın duymasın yıkılır’ dediğini duydum. Sonra yine kendimden geçmişim. Bir süre sonra yeniden kendime geldiğimde babama ‘Ben neyi duyarsam yıkılırım?’ diye sordum. Babam ağlayarak dışarı çıktı. Bakıcım bana anlattı. Neye uğradığımı şaşırdım. Sudan çıkmış balık mı derler anlatmasını bile bilmiyorum. Ailemin yüzüne bakamıyordum bir şekilde temizlemek durumundaydım. Babam, kardeşim ve iki amcam hariç ailemden hiçbiri benimle konuşmuyor.”
“ENGELLİ MAAŞIM EYLÜLE KADAR YATMAYACAK”
Yaşadıkları ile yıkılan A.C. böbrek yetmezliği nedeniyle yattığı hastanede kendisini evlenme vaadi ile kandıran bir kişi tarafından da Düzce’de götürüldüğünü söyledi. Verdiği hiçbir vaadin yerine getirilmediğini üstüne şiddet gördüğünü dile getiren A.C., şu ifadeleri kullandı: “Böbreklerime yumruk attı ki o zaman sadece böbrek yetmezliği hastalığım vardı. O olaydan sonra diyalize başladım. O sırada hasta olduğum için engelli maaşım da vardı. Düzce’ye gidince adres değişikliği nedeniyle engelli maaşım durduruldu. Eylül ayına kadar yatmayacak. Tek gelir kaynağım o olduğu için şuanda parasız geziyorum.”
“OTELDE KALIYORUM”
AIDS olduktan sonra tanıdığı insanların onunla konuşmamaya başladığını kaydeden A.C., artık dışlanmak istemediğini söyledi. Hastalığı nedeniyle çalışamadığını ifade eden A.C., “Şuanda otelde kalıyorum. Babam yurt dışında. Bu hastalığı olan birkaç arkadaşım var. Hastalıkları duyulunca iş yerlerinden kovulmuşlar. Sağlık raporunda HIV pozitif oldukları çıktıkları için de hiçbir yere kabul edilememişler. Ben de bunu bildiğim için hiçbir yere başvuramadım. Aynı zamanda diyaliz hastasıyım. Haftanın üç günü diyalize giriyorum” diye konuştu.
“KÖTÜ YOLA DÜŞMEK İSTEMİYORUM”
Her şeye rağmen şükrettiğini belirten A.C. devletten de yarım bekledi. Kötü yola düşmek istemediğini dile getiren A.C. sözlerini şöyle tamamladı: ”Kötü yola düşmeye korkuyorum. Allah göstermesin. Allah o yola düşürecekse zaten önce canımı alsın. Kimseye de zarar vermek istemiyorum. Benim taşıdığım bir virüs var ve asla iyileşmeyecek. Şuan çaresi olmayan bir virüs var. Bu içimde geziyor ama dışımda değil. Neden dışlıyorlar beni. Tek talebim devletin bana sahip çıkması. Bir ev açsınlar bana, evde oturabileyim. Otellerde kalmak istemiyorum. Kadın sığınma evleri bulaşıcı hastalık diye nitelendirdikleri için beni almıyorlar. Benim kimseye zararım olamaz zaten. Çünkü ben yaşadım, kimseye de yaşatmaya hakkım yok. Biliyorum ne kadar kötü bir şey olduğunu ama yine de kabul etmiyorlar. Her yere gittim, gitmediğim yer kalmadı. HIV pozitif için olduğum için dışlanıyorum ama ben de insanım. İnsan gibi yaşamak istiyorum. Bir evim olsun istiyorum. Bayramı evimde geçirmek istiyorum.”