Evine kurduğu düzenekle tuvalete su basan İbrahim Dilber, abdest bile alamadıklarını belirterek, “Su 2 saat veriliyor, ondan sonra bunu 3 gün kesiyor. Abdest alamıyoruz, banyo yapamıyoruz. Hiç bir şey yapamıyoruz. Fındık mevsimi geliyoruz fındıktan terlemişiz üzerimiz toz banyo yapacağız su yok yapamıyoruz yıllardır bu böyle devam ediyor” dedi.
İstanbul’da yaşayan ve her yıl fındık mevsiminde köyüne gelen Ertan Çınar, çamaşırlarını derede yıkadıklarını kaydederek, “Her yıl fındık zamanında geliyoruz. Her sene geldiğimizde önceden başlayan bir su sorunu var. Bu haneler kışın bir şekilde halledebiliyorlar ama yazın herkes para ile birlikte su almaya çalışıyor. Biz bu suyun temiz olmasından geçtik. Artık tuvaletlere, çamaşırlara kullanmak istiyoruz. Ailemi aldım Yalıboyu deresine giderek burada çamaşırlarımızı yıkadık” ifadelerini kullandı.
65 yaşında olan ve bugüne kadar köylerinde hiç su görmediklerini ifade eden Behice Dilber, “İstanbul’da oturuyorum buraya ne zaman gelsem su taşıyorum. Su yüzünde mahallemizde birbiriyle konuşmayan insanlar var. Herkes susuz. Denize gidiyor yıkanıyoruz. 65 yaşına geldim su görmedim bir şey görmedim” şeklinde konuştu.
Taşıma su ile değirmen döndürmeye çalıştıklarını ifade eden Cemal Dilber, “Belediye olmuşuz halen daha suyumuz yok. Oyları gelip köyden alıyorlar daha sonra köyümüze daha uğramıyorlar. El yıkamaya suyumuz yok. Taşıma su ile değirmen çalışır mı o misal epey zamandan beri uğraşıyoruz” diye konuştu.