Olayın görgü tanıklarından Bayram Yılmaz, evden hava almak için çıktığında, 8-10 kişilik bir grubun cep telefonu dükkanı önünde beklediğini gördüğünü ifade etti. İlk başta, bekleyen kişileri mahalle sakini sandığını belirten Yılmaz, “Dükkandan arbede sesleri geldi. Sonra şahısların kaçmaya başladığını gördüm. 3 adet cep telefonu almışlar. Bunun önceden tasarlanmış bir olay olduğunu tahmin ediyorum. İçeri girdiğimde yerlerde kan vardı. Artık mahallede yürümeye bile korkar olduk. Akşam saatlerinde sokağa çıkamıyoruz” dedi.
Saldırının gerçekleştiği cep telefonu dükkanının sahibi Atıf Eroğlu ise, “MHP’den Altındağ Belediye Meclis üyesi ve Belediye Encümen adayıyım. Seçim çalışmalarında bulunduğum sırada, oğlum beni telefonla arayıp ‘baba hemen dükkana gel’ dedi. Hızlı bir şekilde gittim. Geldiğimde her yerin kan olduğunu, oğlumun boğazından darp edildiğini, çekmeceden telefonların ve kasadan bir miktar paranın alındığını gördüm. Daha sonra halk galeyana geldi. Biz Suriyeliler’i mahallede istemiyoruz. Kendi memleketimizde yabancı gibi yaşıyoruz. Burada ‘Vakıf’ diye bir yer kurdular, ne olduğu belli değil. Adamlar esrar mı satıyor, eroin mi satıyor bilinmiyor. Eşlerimiz, kızlarımız yollarda yürüyemiyor. Gündüz vakti gelip gezdiğinizde buraya ‘Küçük Suriye’ dersiniz” diye konuştu.