Yazılı açıklama yapan Sarıgül, olağanüstü bir dönem yaşayan Türkiye’de gerçek demokrasi için, ötekisi olmayan bir İstanbul’un mümkün olduğunu göstermek için, birlikte sevgiyle yaşanabileceğini göstermek için, İstanbul’un yüzde 50’sinin değil yüzde 100’ünün kucaklanabileceğini göstermek için partisinin ve İstanbulluların kendisine verdiği tarihi sorumluluğun bilincinde yerel seçimlere katıldığını belirtti. “Bu seçimlerin her anlamda kolay geçmeyeceğini çok iyi biliyordum” diyen Sarıgül, şöyle devam etti:
“Bu karanlık dönemi aydınlatmaya çalışırken, seçim sürecinin ve gecesinin karanlık oyunlarla dolu olacağını siyasi tecrübem bana gösteriyordu. Gerçek demokrasiyi yerleştirmenin, değişmez kılmanın kolay bir yolculuk olmadığını biliyorum. Bunu bir kez daha gördük. Ben bu yolculukta, halkımın bana verdiği sorumluluğun tüm gereklerini yerine getirdiğime kalpten inanıyorum. İstanbul’da yapılabilecek her türlü çalışmayı yaptık. Ben ve arkadaşlarım bu seçim sürecinde siyasi nezaketimizi koruduk. Yapılan bütün provokasyonlara karşın, yurttaşlarımıza projelerimizi anlatmak için gece gündüz çalıştık. Ama seçim öncesi yaşananlar seçimleri yerel seçim olmaktan çıkardı. Türkiye genelinde alınan sonuçlar şunu gösterdi: hak ve özgürlükler için, demokrasi için, inançlara saygılı laiklik için önümüzde çileli bir yolculuk var. Çocuklarımızın çağdaş bir Türkiye’de yaşaması için bu yolculuğu sürdürmek boynumuzun borcudur. İsterdim ki şaibesiz, şüphesiz, tertemiz bir seçim olsun ve bu seçim demokrasi yolunda önemli bir kilometre taşı olsun. Ama seçim döneminde yaşadığımız zorluklar, seçimlere sayılı günler kala kapatılan Twitter ve YouTube. Seçim bürolarımıza ve otobüslerimize yapılan saldırılar. Seçime iki gün kala sahte SMS mesajlarıyla adaylıktan çekildiğim yolunda yalan haberler yayılması. Kadıköy mitinginin iptal edildiğine dair sahte haberler yapılması. Seçim gecesi olacakların da ipucunu veriyordu.”
Oy sayımı sırasında yaşanan elektrik kesintileri, ortalarda dolaşan oy torbaları ve benzeri olayların bu seçimlerin siyaset tarihine temiz geçmesine engel olduğunu savunan Sarıgül, “Her şeye karşın Cumhuriyet Halk Partisi olarak İstanbul’da bugüne kadarki en yüksek oyumuzu aldık. İstanbul’da bu oy oranına ulaşmamız elbette bizim için teselli olamaz. Mazeretlere sığınmak siyasi karakterime aykırıdır. Yapmamız gereken daha çok kenetlenerek, hiç zaman kaybetmeden yarından itibaren dünden daha hırslı çalışmaya başlamaktır” ifadelerini kullandı.
Sarıgül, bu güzel ülkenin demokrasi yolculuğunu sabırla ve inançla kesintisiz sürdürmesi gerektiğinin altını çizerek, “Bıkkınlık, çaresizlik, umutsuzluk bize yakışmaz” dedi. Görmeyen gözlere, duymayan kulaklara gerçekleri göstermek ve duyurmak için sabırla yola devam edeceklerini kaydeden Mustafa Sarıgül, “İstanbul’da ve Türkiye’de görevimiz ve sorumluluklarımız devam ediyor. Bu kampanya sürecinde İstanbullulardan büyük ilgi ve destek gördük. İstanbul’a şükran borçluyuz. Bu süreçte Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’ndan büyük ilgi ve destek gördük. Kendilerine şükran borçluyuz. Bu süreçte başta İstanbul İl Başkanımız Oğuz Kağan Salıcı olmak üzere Cumhuriyet Halk Partisi örgütünden büyük ilgi ve destek gördük. Örgütümüze şükran borçluyuz. Bu süreçte değişim gençliğinden, değişim kadınlarından unutulmaz destek gördük. Onlara şükran borçluyuz. Böylesine büyük destek bizim sorumluluklarımızı arttırıyor. Sonuçların her koşulda İstanbul’a ve ülkemize hayırlı olmasını diliyorum” dedi.