Rıza Hoca'yı Sivasspor'u çalıştırırken Sivaslı değerli abilerimizden çok dinlemiştim. Gerçekten tevazusu, samimiyeti ve işine aşkıyla takdir edilecek bir teknik adam...
Mersin'de sıcaktan nefes almak bile zor, ama o bizi kırmadı ve spor hayatından, ailesine, Mersin İdman Yurdu'ndan, Beşiktaş'a birçok konuda sorularımızı cevapladı.
> Çocukken futbol hayallerinizde var mıydı?
Eskiden beri var. Sivas'ta doğdum, çocukluğum da Sivas'ta geçti. İlkokulda (daha sonra da okumadım zaten) her saniyem futbolla geçti. Bütün amacım çok iyi bir futbolcu olmaktı. İlkokulda defterin kenarını süslerken bile Sivasspor yazardım. Sonra zaten İstanbul'a göç ettik. Hemen orada da Beşiktaş altyapısına girdim. Birdenbire olmadı yani küçüklükten hayalimdi.
> Bir gün Beşiktaş'a tekrar teknik direktör olarak dönmek ister misiniz?
Tabii ki. Benim için iki tane konu var; Birisi Sivas çünkü doğduğum, büyüdüğüm yer. Orada 3 sene antrenörlük yaptım. Diğeri; Beşiktaş... Beşiktaş'ta da antrenörlük yaptım ama bana göre yarım kaldı. O yüzden tabii ki isterim.
> Uzun süreli çalıştırdığınız takımlar olsa da kısa sürenler de var, Türkiye'de teknik adamlar çok sık değişiyor. Neden sizce?
Hiçbir teknik direktör gittiği yerden bir an önce ayrılıp gitmek istemez. Bunu kimse bilmez ama ben mesela Sivas'ta 3 sene kaldım ama hepsine bir sezonluk imza attım. 3-4 yıllık sözleşmeye inanmıyorum. 4-5 maç kötü gittiği zaman zaten mecburen gitmen gerekiyor veya yönetim dayanamıyor. Sivas'ta şike sürecindeki bütün zorluklara rağmen oradan ayrılmadım. Bana çok büyük bir teklif geldi oradayken yine de Sivas'ı bırakıp gitmedim. Fakat bir yerden ayrılıyorsak mutlaka sebebi vardır. Beşiktaş'ta mesela; Takımı Avrupa Kupaları'nda gruplara soktuktan sonra ayrıldım. Neden? Çünkü bakıyorsun bazen istediğin şeyler olmuyor.
> Taraftar baskısının etkisi oldu mu hiç ayrılıklarda?
Hayır. Benim her zaman iyiydi taraftarla aram. Oynarken de, antrenörken de… Sadece benim istediğim transferler olmadı.
> Yönetim Türkiye'de çok mu müdahale ediyor teknik adamlara?
Bana kimse müdahale etmez, ben ettirmem kendime. İşte bir sebep de o zaten ettirmezsin, ayrılırsın o zaman. Hiçbir takıma 2. defa gitmedim ama mesela Rize'ye 3. defa gittim. Çok seviyorum çünkü Rize'yi. Bu sefer gittiğimde çok iyi bir takım yaptım ama yönetimle fikir ayrılığımız vardı. Şimdi baktım mesela tam benim söylediklerimi yapıyorlar. Onlar, “Bazı oyuncuları gönderelim, bazı oyuncuları kiralık verelim” dediklerimi şimdi yapıyorlar.
> Kırgın ayrılıklarınız oldu mu?
Ben hiçbir yerle kötü ayrılmadım. Ayrıca eğer 10 milyonluk transfer yaptıysam, giderken 15 milyonluk geri dönmüştür kulübe.
> Mersin İdmanyurdu yeni bir başlangıç ve 'asansör takım olmayacağız' demişsiniz. Mersin'le ilgili hedefleriniz neler?
Mersin çok zor bir yer. Yılların kulübü daha bir tane tesisi yok. Sahalarımız istediğimiz gibi değil. Bu açıdan diğer kulüplere göre çok zor bir yer. Başka açıdan baktığımızda ise çok iyi bir takımımız var. Bu kadronun uyum safhasını aşması gerekiyor o yüzden de ligin ilk 3-4 maçları bizim için çok kritik. Bunları çok iyi şekilde atlatırsak ilk 10 en büyük hedefimiz.
> Sahanın şartlarının kötü olduğunu duyduk, düzelmesi ne kadar zaman alır sizce?
Buradaki yönetime, belediyeye bağlı. Saha şartları sağlıksız... Her şeyimiz var ama, saha açısından, tesis açısından problem yaşıyoruz.
> İlk maçı kendi sahamızda oynamayabiliriz dediniz, yanlış anlaşıldı biraz galiba bu?
Ben şunu kastettim. Beşiktaş maçını oynayıp sahayı tamamen kaybedeceksek, hiç oynamayalım, başka yerde oynayalım dedim. Saha bizim için önemli, bizim sadece Beşiktaş maçımız yok. Aslında mükemmel bir stadımız var, sadece zeminine bakmamışlar.
> İlk maçın Beşiktaş olmasına ne diyorsunuz?
Benim açımdan tabii ki duygusal bir maç. 20 sene aynı formayı taşımak az buz değil. Ama şu anda bir sorumluluğumuz var ve yenmemiz gerekiyor. İyi bir şekilde bitirmemiz gerekiyor ligin ilk maçını. Antrenörlük hayatımda 2 takımı yenemiyorum ben. Biri Sivasspor, biri de Beşiktaş… Beşiktaş'ı Sivas'tayken 2 defa yendim ama Sivas'ı kaç senedir yenemedim. Tabii ki kazanmaktan başka bir düşüncemiz yok.
> Daha önce böyle iklime bağlı problemler yaşadınız mı?
İlk defa yaşıyorum. Futbolcu zaten günün yorgunluğuyla eve geliyor. Şu anda bir de yeni takım olduğumuz için futbolcularımızın yüzde 90'ı ev arıyor.
> İstediğiniz takımı oluşturabildiniz mi?
İstediğiniz takımı oluşturma şansınız yok Anadolu takımlarında. Dengeleri bozmadan bana verilen bütçeye göre hareket ettim. Çok tecrübeli arkadaşlar da aldık, daha genç oyuncular da…
> Doktorluk size ne ifade ediyor? Sivas'tan abiler doktoru da bir sor dediler.
Doktorluk mesleği benim çok saygı duyduğum bir meslektir. Futbolcu olmasaydım ve okuyabilseydim doktor olmayı çok isterdim. İnsanlara yardım etmek, kötü duruma olan birini kurtarmak çok güzel bir şey. Bazı arkadaşlar şöhret oluyorlar günlerce orada burada konuşuluyorlar ama doktor birisinin hayatını kurtarıyor kimsenin umurunda değil. O işin yapıyor, evine dönüyor, ertesi gün yine birisini kurtarıyor. Aynı şekilde emniyet görevlilerini de takdir ederim.
> Okuyamamak sizin seçiminiz miydi, yoksa futbolun şartları mı öyle gerektirdi?
Benim ailemle ilgili bir durumdu. Yoksa bizim dönemden Metin, Feyyaz, Gökhan gibi birçok arkadaşımız üniversiteyi bitirdi. Ama niye okumadım diye üzgün değilim. Mesela gittim aylarca İngiltere'de kaldım İngilizce öğrendim, okumak şart değil öbür türlü de kendini geliştirebilirsin. Hatta dönüşte Daum'un yardımcısıyken aynı zamanda tercümanlığını da yaptım.
> Müzikle aranız nasıl? Kimleri dinlersiniz?
Sezen Aksu'yu da çok severim, Musa Eroğlu'nu, Mahzuni Şerif'i, Aşık Veysel zaten bizim için çok ayrı. Sivas sebebiyle, Funda Arar, Ziynet Sali gibi birçok farklı ismi de dinlerim.
> Spor olarak takdir ettiğiniz isimler kimler?
Ben engelli arkadaşların spor yapmasını çok takdir ediyorum. Takma ayağıyla uzun atlama yapan bir arkadaşı seyrettim mesela geçen gün... Onların azmini çok takdir ediyorum.
> Kızlarınızın futbolla arası nasıl?
Onlar zaten benimle beraber futbol hayatım devam ederken büyüdüler. İkisi de fanatik Beşiktaş'lı, eşleri birinin Fenerbahçe'li birinin Galatasaray'lı ama önemli değil.
> Beşiktaş maçında kimi tutacaklar?
Bu maç Beşiktaş'ı tutmazlar tabii. Bu maç ortada. (Biraz daha düşünüyor) Mersin'i tutacaklar. Babalarının takımını tutacaklar tabii ki.
Geçirdiği kaza neticesinde futbol hayatı sona eren Mustafa Aydın yararına Mersin İdmanyurdu'nun Adanaspor'la yaptığı maç öncesinde Rıza Çalımbay, Mustafa Aydın'a sarılarak, onu teselli etmişti.
“SEBA ÖRNEK BİR BAŞKANDI”
> Geçtiğimiz günlerde rahmetli olan Süleyman Seba için neler söylemek istersiniz?
Başkanla en çok çalışan oyunculardan bir tanesiyim ben. 12 sene beraber çalıştık ve 5 şampiyonluk yaşadık. Yaşadığı tüm şampiyonluklarda ben vardım. Takım kaptanıydım. Benim yaşadıklarım diğer arkadaşlarım gibi değil. Daha çok içli dışlıydık. Bizim başkanımız futbolun pek içine dahil olmaz, soyunma odasına girmez, tesislere de fazla gelmezdi. Sevmediğinden değil, rahatsız etmemek için dikkat ederdi.
Ama ben kaptan olduğum için sık sık görüşürdüm kendisiyle. Örnek alınması gereken bir insandı. Maddi açıdan çok ahım şahım değildi ama takım için her şeyini veren birisiydi. Futbolun içinden geldiği için her şeyi çok iyi bilirdi. Liderdi, kendine göre çok iyi bir yönetim oluştururdu. Söz verince onu yapardı. Bütün takımlara saygı duyardı. Şampiyon olduğumuzda da aşırı şekilde sevinemezdik, mağlubiyetleri de abartmazdı... Dolu dolu yıllarımız geçti. O başkanlığı bıraktı biz futbolu bıraktık. Beni arardı, takımı topla derdi... En son kampa gitmeden önce yanına gitmiştik. Ben iyileşecek diye ümitliydim. Maalesef kaybettik. Duyar duymaz kamptan döndüm. Gerçekten çok değerli bir insanı kaybettik.