Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, resmi temasları kapsamında geldiği Japonya’da cuma namazını kıldığı Tokyo Camisi’nin İmamı Muhammed Raşit Alas, ülkede İslamiyet’e ve Müslümanlığa dair açıklamalarda bulundu. Alas, İHA mikrofonuna yaptığı açıklamalarda, Tokyo Camisi’nde kendisi de dahil olmak üzere 4 imamın görev yaptığını kaydederek, “Japonya'da İslamiyet çok yeni, 1938 yılında Japonya'ya Rusya'da Bolşevik İhtilalinden sonra Kazan Türkleri geliyor.
1938 yılında Japonya'daki ilk camiyi yapıyorlar. 1986 yılına kadar eski camii devam ediyor. 1986 yılında da deprem gibi sebeplerle camii tahribata uğruyor ve yıkılıyor. Daha sonra aynı arsa Türkiye Cumhuriyeti'ne cami yapılmak üzere bağışlanıyor. 1998'de de Diyanet İşleri Başkanlığı'mız Tokyo Camisi'ni yapmak üzere inşaata başlıyor ve 2 sene gibi kısa bir süre içerisinde camii inşaatı tamamlanıyor. 2000 yılından beri de imamlarımız, ben de dahil olmak üzere Diyanet İşleri Başkanlığımız tarafından görevlendiriliyor” ifadelerini kullandı.
Cami imamı Raşit Alas günlük cemaatin çok az olduğunu bildirerek, “Akşam yatsı namazında 10-20 kişi oluyor, hafta sonları yoğun oluyor. Ancak biz burada Japonlara İslamiyet’i tanıtma noktasında hizmet veriyoruz. Günlük 150 Japon camimizi ziyaret ediyor. Ayda da camimizde 7-8 kişi İslamiyet’i kabul ediyor” ifadesini kullandı. Caminin kapasitesinin 600 kişiyi bulduğunu ve caminin Cuma namazlarında dolduğunu kaydeden imam Alas, “Tokyo'da Vaseda Üniversitesi tarafından Japon Müslümanların ne kadar olduğuna yönelik bir araştırma yapılmış. 10 bin dolayında Japon Müslüman olduğu ve diğer milletlerle birlikte 100 bin civarında Müslümanların olduğu ifade ediliyor. Tokyo'da Tokyo Camii dışında kubbeli camii yok ancak çeşitli ülkelerin Pakistan, Afganistan, Endonezya ve Malezya gibi ülkelerin irili ufaklı mescitleri var” dedi.
JAPONYA'DA İSLAMOFOBİ YOK
Tokyo Camisi İmamı Raşit Alas Japonya’da İslami değerlerin nasıl algılandığı sorusuna ise, “Olumlu yansıdığını rahatlıkla ifade edebilirim. Hamdolsun o dönemde, IŞİD'in özellikle iki Japon'u kaçırmasından sonra. Biz Cuma hutbelerimizi bu konulara ayırdık, özel yazılı açıklamalar yaptık. Japonlar kolay gaza gelen bir millet değil, kolay dolduruşa gelen bir millet değil. Dolayısıyla ‘Biz gidip yerinde öğrenelim' diye camimizi ziyaret eden sayısı çok fazla arttı, 2-3 kat arttı. 'Biz ana kaynağından bu işi öğrenelim, dışarıya göre hareket etmeyelim' diye bu manada hani 'şer bildiğinizde hayır, hayır bildiğinizde şer vardır' derler ya hamdolsun bu manada ziyaretçi sayımız arttı. Bakış açısı da çok olumsuz değil. Japonlar Batılılar gibi önyargılı gelmiyorlar” dedi.
Japonya’da İslamofobi’nin olmadığını kaydeden Alas, “Japonya'da İslamofobi yok. Yani bu olay olduğu halde bize herhangi bir tepki gelmedi. Kesinlikle İslamofobi yok. Bunu hortlatmaya çalışıyorlar ama Japonlar oyuna gelmiyor. Caminin girişinde de mutlaka görürsünüz, biz bu olaylardan sonra hutbelerimizi, yazılı açıklamalarımızı bu konuya ayırdıktan sonra Japonlardan özel olarak mektuplar, çiçekler geldi. 'O dönemde bizim yanımızda olduğunuz için teşekkür ederiz' diye. Bu Japonların inceliğini gösteren çok önemli bir husus. Japon hükümetinin de olumsuz bir tutumu yok. IŞİD'den sonra bir takım olumsuz şeyler olacaktır ama burada İslam'ın belki tek temsilcisi olarak görülebiliyoruz, farklı cemaatlere gitmiyorlar İslam'la alakalı bir soru olduğu zaman. Ancak bu zaman kadar gerek devletten gerekse halktan herhangi bir olumsuz tepki görmedik” açıklamasını yaptı.