Ali Yücel, dn saat 12.30-13.00 sıralarında arkadaşının ailesiyle birlikte misafirliğe gittiği annesinin evinde balkonda oturdukları sırada birden kapının açıldığını, sürgülü kapıdan tanımadıkları birinin içeri girdiğini belirterek ' Sakallı biri çekip içeri girdi. Sivil polismiş biz polis olduğunu bilmiyoruz tabi. Merdivenleri elinde silahla koşarak çıkıp üzerime atladı. Ben ‘siz kimsiniz, ne oluyor’ diye sordum. Panik yaptım ne yapacağımı şaşırdım. Beni tutup yere yatırmaya çalıştılar. Beni vuracaklar sandım. Düşmanım mı diyeceğim ama benim düşmanlık bir kişiliğimde yok. Çocuklar ağlamaya, arkadaşlar da panik yapmaya başladı. Ondan sonra ben halen ‘siz kimsiniz’ diye sordum ama cevap veren yok. Elindeki silahı kafama dayadı. Beni resmen ters kelepçe yapmaya çalıştı ama polis olduğunu da söylemiyor. Annem de o esnafa bağrışmalara geldi. Annem ‘oğlum ne oluyor, siz kimsiniz’ dedi. Annemi itekledi, ‘teyze sen bir git, oğlun cinayetten aranıyor, sen bir çekil’ dedi. Bende ne cinayeti dedim. Siz nesiniz dedim. Biz polisiz dedi. Kimliğini göstermeye çalıştı. Sonra arkadan bir tane daha polis geldi. O da aynı şekilde elinde silahıyla geldi. Elinde kapalı bir zarfla geldi. Açtı içinden bir tane fotoğraf çıkardı. Tabi bu esnada annemde müdahale etmeye çalışıyordu, ‘durun evladım’ diye. Çünkü beni ters kelepçe yapıp yatırdılar. O esnada elim yaralandı, pantolonum filan da yırtılmış.' dedi.
Annesinin o esnada rahatsızlanmaya başladığını söyleyen Yücel: " Ben de bırakın ‘annem rahatsızlandı’ dedim. Ben de kimliğimi çıkardım. Cinayet filan diyorsunuz da işte kimliğim. T.C’den sorgulayın. Annem rahatsızlanıyor, kalpten rahatsızlanıyor. Annem de dedi ki, ‘Bak oğlum çarpıntım başladı. Ben kalp ameliyatı oldum. Çocuğumu bırakın nereye götürüyorsunuz’ dedi. Ben anneme müdahale etmeye çalışıyorum. Polisler hala beni götürmeye çalışıyor. Diğer arkadaş gelip zarfı açtı. Fotoğrafa baktı, bana baktı ‘Bu değilmiş’ dedi. O esnada annemin gözleri filan kaymaya başladı. Ben hemen yan yatırdım. Ağzını açıp diline baktım. Nefes almıyor, nabzı yavaş yavaş düşüyordu. Nabız alamadım. Sonra kalp masajı yapmaya başladım. O esnada bir sefer nefesini aldı tekrardan nefes aldı. Ondan sonra da bayıldı annem. Kanepeye yatırdım. Tekrar kalp masajı yapmaya başladım ama olmadı. Annemi kurtaramadım.' dedi.
Polislerden birinin o esnada arkaya koştuğunu ve ambulansı aramaya başladığını söyleyen Ali Yücel: " Ama iş işten geçmeye başladı. Annem orada kalp krizi geçirirken beni bırakmadılar. Hiç müdahale bile ettirmediler. Hala beni sürüklüyorlardı. Kesinlikle yardımcı olmadılar. Sadece ambulans anons ettiler şikayetçi olacağım polislerden. Bu olayın arkasını kesinlikle bırakmayacağım. Polis olabilir ama bu şekilde baskın veya yüzde yüz belli olmayan bir durum için nasıl gelebilirler. Ben o evde misafirim. Ben o evde bile oturmuyorum" dedi.
Olay anında evde bulunan Ali Yücel’in Arkadaşı Fatih Kayıhan ise Ali Yücel'in annesi dün kendilerini kahvaltıya davet ettiğini ve Ali ile beraber geldiklerini söyledi. Kahvaltıyı yaptıktan sonra balkona çay içmeye çıktıklarını, çay içerken bir anda kapının açıldığını söyleyen Fatih Kayıhan: " Bir kişi içeri doğru zik zak çizerek geldi. Silahı çekerek direkt Ali’nin üzerine koşmaya başladı. Biz onda panik yaptık ve Ali babamın arkasına saklandı. Çocuklar da evdeydi, onlar ağlamaya başladı. Polisler hiç bir şey söylemedi. Polis deseler içimiz rahatlayacak ve korkmayacağız. Ali’yi alıp kanepeye yatırdılar. Cinayetten seni tutukluyorum dediler. O arada da Fadime teyze geldi. Benim evladım, öyle bir şey yapmaz bırakın evladımı dedi. Arkadan gelen polis memuru kimliği ve silahını çıkartarak üzerimize geldi. İş işten geçmişti. Ali’yi almaya çalıştılar. Dışarı çıkarken, Fadime teyze bırakmam ben evladımı dedi. Bende kalp var yavrum bırakın evladımı dedi. Sen geç şuraya teyze deyip Fadime teyzeyi itti. Fadime teyzede yavrum bana bir şeyler oluyor kalbim var dedi. O anda da kanepeye yığılıp kaldı. 112’yi aradık ambulans geldi. Ekipler geldi. Kalp masajı yaptılar. Hayata bir döndü ama bütün çabalara rağmen kurtaramadık" dedi.
Komşu Mahmut Uzun, “evde oturuyordum. Bağırma seslerini duydum. Ne oluyor diye dışarı çıktığımda yan taraftan seslere doğru gittim. İki sözde polis silah çektiğini gördüm. Koşarak olay yerine gittim. İki kişi Ali’yi tutuyordu. O esnada ben bağırdım Fadime teyzenin kalbi var bağırmayın dedim. Hala Fadime teyzeyi oturtmaya çalışıyorlardı sen karışma diyorlardı. Fadime teyze fenalaşmaya başladı. Oğlum ben çok kötüyüm. Beni hastaneye götürün dedi. Bunu demesine rağmen hala Ali’yi tutmaya devam ediyorlardı. Fadime teyzeye müdahale etmediler. Ali’de polis misiniz? Polisseniz kimliğinizi gösterin dedi. Ali ondan sonra misafirlerinden birine seslenerek polis çağır dedi. Ben bunların polis olduğuna inanmıyorum dedi. Fadime teyze fenalaştı. Sonra biz konu komşular toplandıktan sonra bağırdık. Ne yapıyorsunuz dediğimizde bu sefer polisler panikledi. Onlarda müdahale etmeye kalktı ama iş çok geçti. Ambulans geldi, müdahale etmeye çalıştı. Hastaneye götürdüler. Polisler de ortalıktan kayboldu." şeklinde konuştu.
Antalya Emniyet müdürlüğü tarafından konuyla ilgili soruşturma başlatıldığı öğrenildi.