Kültürel Mirası Koruma Derneği Başkanı Mimar Uğur Beyazgül ve Prof. Dr. Kasım Şulul, konuyu Kültür Bakanlığına bildirdiklerini ve Şanlıurfa Müzesinin konuyla ilgili çalışmalar başlattığını ifade etti.
Konunun bilim adamları tarafından daha detaylı incelenerek ulusal ve uluslararası bir nitelik kazanması bekleniyor. Mezar taşı ve kitabenin bulunduğu yerde Peygamber Efendimizin (S.A.V.) vahiy katiplerinden Hanzala El-Katib’in de burada defnedildiği tahmin ediliyor.
Konuyla ilgili bir açıklama yapan Prof. Dr. Kasım Şulul, “Korunmuş Ruha şehrinde hicri 190 yılının Cemaziyelahir ayında Allah ona (Kur’an) okuyan ve rahmet duasında bulunana rahmet etsin” yazdığını ifade ederek, “Kitabeye konu olan zatın erkek olduğu ve hicretin 190. yılının Cemaziyelahir ayında vefat ettiği bildirilmektedir ki miladi karşılığı Nisan 806’dır. Danıştığımız hattalar Mustafa Kaçar, Mehmet Memiş, Ömer Sabuncu ve diğerleri kitabenin özelliklerini inceledikten sonra şu sonucu tarafımıza iletmişlerdir. Kitabenin konusu olan zatın vefat tarihi ile kitabenin yazılış tarihi farklıdır. Kitabesi yazılan kişi Cemaziyelahir 190 yani Nisan 806’da vefat etmiş, kabri 11. veya 12. yüzyılda restore edilirken bu kitabe yazılmıştır. Kitabe celi sülüs, yazı Rumi tezyin.
Bu tarz yazılar da miladi 11. ve 12. yüzyıla tarihleniyor. Şöyle ki Kur’an-ı Kerim’e ilk hareke konulması Ebü’l-Esved Ed-Düeli tarafından, harflerin noktalanması işi Ed-Düeli’nin talebesi Nasr B. Asım ya da Yahya B. Ya‘mer tarafından, hemze ve teşdid gibi diğer noktalamalar Halil B. Ahmed tarafından yapılmıştır. Sülüs yazının en erken örnekleri İbn Bevvab tarafından yazılmıştı. Abbasilerin ilk dönemlerinde sülüs yazı çeşidi gelişmiş değildi ve noktalama böyle değildi. En erken Mushaf sayfalarında Kufi yazı çeşidine rastlamaktayız. Kitabedeki celi sülüs harf karakterleri ve Rumi tezyin Selçuklu dönemini çağrıştırmaktadır. Rumi motif Selçuklu dönemi ile Osmanlı’nın ilk döneminde var. Yazının 11 ya da 12. yüzyıl Selçuklu dönemine ait olması kuvvetle muhtemeldir” ifadelerini kullandı.