“Bebeğimi kurtarın” diye feryat eden acılı anne Birsel Keskin (24), daha önce ulusal ve yerel basında yer alan haberler sonrası Kastamonu’da İl Sağlık Müdürlüğüne gittiklerini belirterek, “Burada İl Sağlık Müdürümüzle görüştük. Bize, birkaç doktor önerdi. Ankara’ya bu doktorlara muayene olmaya gittik. Önce Dış Kapı Hastanesine gittik. Burada muayene olduğumuz doktor, bizim yatışımızı hemen yapıyordu fakat umutsuz vaka olarak gördü. Ameliyatın çok riskli olduğunu söyledi. Bunun üzerine biz kabul etmedik, korktuk. Sonra Ankara Tıp Fakültesinde bir profesöre muayene olduk. O da çok fazla umutlu konuşmadı. Başka doktorlara gitmemizi önerdi. Son çare olarak İstanbul’da Acıbadem Hastanesine gittik. Onlarda bize, 21 Ekim’e gün verdiler ve ameliyattan 10 gün öncesi gelmemizi söylediler. İki gün önce MR (emar) ile tomografisi çekilecek. 21 Ekim’de ameliyat olduktan sonra 1 ay daha İstanbul’da kalmamız gerekecek. Ameliyat esnasında ve sonrasında çok fazla risk olduğu için İstanbul’da bir süre daha kalmamız gerekiyor. Şu an orada bulunan komşularımızda kalacağız. Yiğit’in enfeksiyon kapmaması için çok dikkatli olmamız gerekiyor.”
Yapılan haber sonrasında 5-6 bin TL civarında bir yardım parası toplandığını ifade eden Birsel Keskin, “Ama hastane bizden, ameliyat için 20 bin TL istiyor. Bu yüzden daha eksiğimiz var. Çünkü bizim oraya gittiğimizde kalma problemimiz olacak. Kendi aracımız olmadığı için dolmuşlarda, Yiğit çok fazla hırpalanacak. Çok zorluk çekiyoruz. Bu zorluklara alışmaya çalışıyoruz” diye konuştu.
Çocukları Yiğit’in 21 aydır huzursuz olduğunu anlatan Birsel Keskin, sözlerini şöyle sürdürdü: “Ayağa kalkmak istiyor ama başından dolayı hareket edemiyor. Ameliyatı yaptırmazsak gitgide bu dikişler geriliyor ve nefes almasını zorluyor. Yiğit, şu an tek mama yiyor. Başka bir şeyle beslenemiyor. Yemek yerken bize bakması insana acı veriyor. Yemek istiyor ama yiyemiyor. Yiğit’i muayene etme imkanımız varken peşinden gitmeyi çok istiyoruz. Bize çok büyük bir umut oldu. Bizim bir riskimiz var ama bu tedaviyi, bu ameliyatı yaptırmak istiyoruz. Yiğit’in böyle yaşaması da zaten çok fazla olmayacak. Yani çokta bu şekilde yaşayamayacak. Ameliyatın çok büyük riskleri var. Bu şekilde Yiğit’in yaşaması mümkün değil. Kafasının arkasında zar çok ince olduğu için başından enfeksiyon kapıp menenjit olma riski bulunuyor. Menenjit olduğu zaman zaten hiçbir hareket yapamayacak hale gelecek. Hareketleri kaybolacak. Ameliyatın riski var ama biz bunu artık göze almak istiyoruz. Bize bir umut doğdu, bizde bu umudun peşinden gitmeyi çok istiyoruz”
21 Ekim’in kendileri için çok mühim bir gün sayıldığını açıklayan acılı anne Birsel Keskin, “Çünkü o zaman Yiğit, Allah'ın izniyle kendi sağlığına kavuşacak. Şimdiye kadar hiçbir doktor, bize bu kadar ümit vermedi. Şimdiye kadar bize Yiğit’in hep öleceğini söylediler. Bu yüzden ameliyat ettirmek zorundayız. Zaten bu şekilde hayatını da sürdüremeyecek. Fakat ameliyat ettirebilmemiz için durumumuz yok. Eşim, sigortalı çalışan birisi, ayrıca 21 aydır elimizde ne varsa sattık Yiğit’in tedavisi için harcadık. Elimizde şu an bir şey kalmadı. Devlet büyüklerimizden, devletimizden, valimizden yardım bekliyoruz. Artık evladımızın acı çekmemesini, gözümün önünde erimesini görmek istemiyorum. Bize yardım edin, evladımızı kurtarın” ifadelerini kullandı.
Hiçbir şey istemediğini belirten Keskin, şöyle konuştu: “Sadece evladım koşup oynasın, yemek yesin. Yemek yerken bana o şekilde bakmasın. Sağlığına kavuştuğunu görmek istiyorum. Lütfen bize yardımcı olun, evladımı kurtarın.”
Keskin, hayırseverlere de çağrıda bulunarak 0534 211 1437 numaralı telefonu aramalarını veya Yiğit Keskin adına açılan TR95 0001 5001 5800 7302 5206 24 numaralı IBAN’a yardımda bulunmalarını istedi.