Yaptırımların kaldırılmasının Minsk anlaşmasının uygulanabilmesine bağlı olduğunu ve buna hazır olduklarını belirten Merkel, “Durumun gerektirmesi halinde, istememize rağmen yaptırımların sertleştirilmesi gerekebilir. Ancak, Minsk’in siyasi sürecinin ilerlemesi için her şeyi yapacağımıza inanıyoruz” ifadelerini kullandı. G7 ülkelerinin ekonomisini iyileştirme konusunda Ukrayna’yı desteklediğini kaydeden Merkel, Kiev’deki G7 elçilerinin ekonomik reformlar ve yolsuzlukla mücadele konusunda Ukrayna’ya yardım edebileceğini bildirdi.
Açıklamaları sırasında Yunanistan’ın borcuna da değinen Merkel, Yunanistan’ın Euro bölgesinde kalmasını istediğini kaydederek, “Bu, büyük gelişme üç kurumun ortak konumudur. Aslında görüşmeler devam ediyor. Geride çok fazla zamanının kalmadığını söylemek zorundayız. Bu bir problem ve bu yüzden herkes yoğun bir şekilde çalışmalı. Bir sonraki gün, Yunan Bakanla, Brüksel’de Avrupa Birliği- Latin Amerika Zirvesi sırasında bu konuyu tartışma fırsatımız olacak. Karşılıklı serbest ticaret anlaşması konusunda yoğun müzakereler yaptık” açıklamasını kullandı.
Merkel iklim değişikliği konusunda da G7’nin iklim anlaşması konusunda bağlayıcı bir kuralın olması gerektiğine vurgu yaparak, dünyanın bu noktada herhangi bir bağlayıcı kurala sahip olmadığını, bu nedenle bu konusun Paris’te amaç haline gelmesini kaydetti. Merkel açıklamaları sırasında, “Küresel sıcaklık ortalamasının iki santigrat dereceden daha fazla yükselmemesinin sağlanması için tüm ülkelerin izin vermesini istiyoruz” dedi. İklim değişikliği ile mücadele için maddi kaynak sağlanmasının farkına vardıklarını belirten Almanya Başbakanı Merkel, bunu tek başlarına başaramayacaklarını ancak kişisel ya da kamusal sermayeden 2020 yılından itibaren yılda 100 milyar dolarlık hedefe ulaşabileceklerini kaydetti. Merkel bu durumun son derece önemli olduğunu kaydederek, Paris’te gerçekleştirilecek iklim konferansından önce bu hedefin belirleneceğini bildirdi.
“RUSYA’NIN EKONOMİSİ CİDDİ BİR ŞEKİLDE ZAYIFLADI”
Almanya Başbakanı Angela Merkel’in basın toplantısının ardından ABD Başkanı Barack Obama basın mensuplarının karşısına geçti. Obama, açıklamaları sırasında güvenlik konusuna saygı duyduklarını ifade ederek, G7 ülkelerinin Ukrayna’yı güçlü bir şekilde desteklediklerini bildirdi. Ukrayna’ya ekonomik destek ve teknik vermeye devam edeceklerini belirten Obama, Ukrayna’nın kritik ekonomik reformlar ve demokrasi yönünde adımlara ihtiyaç duyduğunu bildirdi. Rusya askeri güçlerinin Ukrayna’nın doğusunda operasyonlarına devam ederek Ukrayna’nın egemenliğini toprak bütünlüğünü ihlal ettiğini kaydeden Obama, “Rusya katılmadan diğer bir deyişle Rusya’nın ihraç edilmesinin ardından gerçekleştirilen ikinci G7 Zirvesi. G7 ülkeleri Rusya’nın Ukrayna’ya karşı saldırgan tavırları nedeniyle uygulanan yaptırımların devam etmesi konusunda hemfikir. Ancak şu an önemli olan Rusya’nın ekonomisinin ciddi bir şekilde zayıfladığının farkına varılması” dedi.
Rus parası olan rublenin ve dış yatırımın düşüşe geçtiğini ifade ederek, enflasyonun yükseldiğini söyleyen Obama, “Rusya Merkez Bankası rezervlerindeki 150 milyar dolardan daha fazla kayıp verdi. Rus bankaları ve şirketleri fiilen uluslararası pazarın dışında kaldı. Rus enerji şirketleri, hizmet ve teknolojilerin ithal konusunda mücadele ediyor” ifadelerini kullandı. G7 olarak siyasi çözümün aranmaya devam edilmesi konusunda aynı fikirde olduklarını bildiren ABD Başkanı Obama, Minsk anlaşmasına bağlı Ukrayna’ya karşı saldırgan tavırlarına devam etmesi halinde Rusya’ya uygulanan yaptırımların devam edeceğini bildirdi. Obama, Avrupa Birliği’nin mevcut sektörel yaptırımlarının Temmuz ayına kadar uzanacağını ve gerekmesi halinde G7 ülkelerinin liderleri olarak Rusya’ya karşı ek yaptırımların dayatılması konusunda hazır olduklarını sözlerin ekledi.