272 sayfalık eserde Üstad Necip Fazıl Kısakürek’in Merhum Başbakan Adnan Menderes’e ithafen yazdığı şiirlerden Yassıada Savunması ve mahkemede yaşanan garipliklere kadar pek çok ayrıntıya yer verildi. Eserin son bölümünde ‘İnsanlığın Çiğnendiği Yassıda’ başlığı altındaki yazılarda yer alan Adnan Menderes’in idam edilmeden önce kendisine idam emri verenlere hitaben yazdığı; “Sizlere dargın değilim. Sizin ve diğer zevatın iplerinin hangi efendiler tarafından idare edildiğini biliyorum. Onlara da dargın değilim. Kellemi onlara götürdüğünüzde deyiniz ki; Adnan Menderes hürriyet uğruna koyduğu başını 17 sene evvel almadığınız için sizlere müteşekkirdir. İdam edilmek için ortada hiçbir sebep yok. Ölüme kadar metanetle gittiğimi, silahların gölgesinde yaşayan kahraman efendilerinize acaba söyleyebilecek misiniz? Şunu da söyleyeyim ki, milletçe kazanılacak hürriyet mücadelesinde sizi ve efendinizi yine de 1950’de olduğu gibi kurtarabilirdim. Dirimden korkmayacaktınız. Ama şimdi millet el ele vererek Adnan Menderes’in ölüsü ebediyete kadar sizi takip edecek ve bir gün sizi silip süpürecektir. Buna rağmen duam sizlerle beraberdir” ifadelerinin yer aldığı son mektup okuyanları duygulandırdı.
Adnan Menderes Demokrasi Platformu Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Şerif Bayındır, “Adnan Menderes Demokrasi Platformu; Menderes-Özal-Erdoğan üzerinden demokrasinin, milli iradenin, milletin, tarihimizin, siyaset mesajlarını görsel, işitsel, ve yazılı olarak ve tarihi mekanlara inşa edilecek eserlerle hafızalarda canlı tutacak, mevcut ve gelecek nesillerin düne bugüne yönelik doğru mesajlarını almasını sağlayacaktır” dedi.
“GEZİ OLAYLARININ AKTÖRLERİ 27 MAYIS 1960 TARİHİNDE DE İŞ BAŞINDAYDI”
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ın da “Gezi Parkı olayları ışığında Adnan Menderes’i Anlamak” başlıklı makalesinin yer aldığı yayında Başkan Topbaş, Gezi olaylarındaki aktörlerin 27 Mayıs 1960 tarihinde de iş başında olduğunu belirterek “Bundan 60 yıl önce rahmetli Menderes’i ’12 Uçak dolusu altınla ülkeden kaçmakla’ muhaliflerini hayvan yemi yapmakla, kıyma makinesine attırmakla’ suçlayan zihniyet, bu sefer de Gezi Parkı’na ‘alışveriş merkezi yapılmaya başlandı’ iddiasıyla haftlaraca ülkeyi bir yangın yerine çevirdi” ifadelerine yer verdi. Celal Bayar’ın torunu Prof. Dr. Emine Gürsoy Naskali ise “Darbeci zihniyeti itibarsızlaştırmak için darbecilere verilen unvan ve imtiyazlar da geri alınmalı” görüşünü savundu.