Askeri okullarda namaz, içkiye yönelik baskı olup olmadığıyla ilgili soru üzerine Koşaner, “Herkes rahatça namazını kılar gelir. Herkes askerlik yapmıştır lütfen söyleyin oruca iftara karışan oldu mu imkanlar sağlanmadı mı? Bizim konuya yaklaşımımız böyledir, bizim kimsenin diniyle ibadetiyle, suçlayıcı tavrımız olamaz. Münferit olaylar olabilir ama bilgimiz dahilinde olmaz. Bir şey duyduk çok üzüldük mesela. Şehit ailesi başı örtülü diye cenazeye alınmadı dediler. Ne yani, asker silah çekip insanları almadı mı” ifadelerini kullandı.
Bunun üzerine AK Parti ve CHP milletvekilleri arasında tartışma yaşandı. Askeri okullarda ve orduda dine karşı bir baskı oluşmasına ilişkin milletvekili sorusuna, CHP İzmir milletvekili Aytun Çıray, dört yerde savaşan ordunun moralinin bozulduğunu iddia etti. Bunun üzerine AK Parti Revza Kan, “Başörtülüler köpekler giremez levhası asıldı. Paşayı yargılamıyoruz, FETÖ’yü yargılıyoruz” şeklinde konuştu.
CHP İzmir Milletvekili Aykut Erdoğdu ise, “Başörtülüler köpekler giremez yazan şerefsizdir. Bunun imasını TSK konulması kadar tehlikeli bir şey olamaz bu bizim ordumuz” diye konuştu.
Koşaner, nerede hata yapıldığına ilişkin soruya, “Bırakın asker kendi kendini korusun, ona yardımcı olun yeter, müdahale etmeyin, hukuken yardımcı olmak lazım, onun kararlarına saygı göstermek lazım. Görevimiz gereği pek çok yabancı Genelkurmay Başkanı ile temaslarımız oldu. Herkes bizim şura sistemimize hayrandı, bu sistemimizi yozlaştırmamamız, iyileştirmemiz lazım. Müdahale etmeden ordu kendi kendine sahip çıkarsa bunlar aşılır. Geçmişte oldu diyebilirsiniz hiçbirimiz darbe taraftarı değiliz geçmişte olanları bize söylemeyin” karşılığını verdi.
FETÖ planına ilişkin soru üzerine Koşaner, “Gazeteden göründüğü kadarıyla bir askeri planla alakası yok, hatalı, zayıf, düşünülmemiş bir kurmay emeği yok denecek kadar üstünkörü. Amaca yönelme yok. En azından gördüğümüz kadarıyla. İyi bir plan olduğunu kimse söyleyemez ben de söyleyemem” şeklinde konuştu.
Koşaner, istifa etmesine ilişkin olarak, “Büyük bir general, subay, astsubay kütlesi hapisteydi, mahkeme görevini yapmıyordu. Savcıların, hakimlerin tutuklamaları hukuka aykırı idi. Rastgele toplu tutuklamalar tamamen Silahlı Kuvvetlere mesaj veriliyordu. Kamuoyu nezdinde aşağılamak ve müteakiben kadroları boşaltmak için. Biz asker olarak emir verdiğimiz zaman personelimiz ölüyor ölüme gidiyor ben de onların hakkını korumak zorundaydım, ben de bunu yaptım. Yüksek Askeri Şura kararlarında bunların hepsini bana attıracaklardı gazeteler yazdı. Mümkün değil buna ortak olmazdık” dedi.
Koşaner, yeni ordu yapısının yanlış olduğunu savunarak, “Darbe girişimi başarısız oldu. 40 yıllık kurumun içinde olunca pek çok kişiyi tanıyoruz şu anda ihraç edilmiş. Ordudan atılmış olanlardan önemli bir bölümünün aklanacağını zannediyorum. Yeni yapı kanaatimizle tamamen yanlıştır. Askerlikte emir komuta birliği denilen çok önemli bir şey vardır. Bu ortadan kalkarsa vahim sonuçları olur. Yeni sistem emir komuta sistemini birliğini sağlar mı bilemiyorum. Öğrenciler erler var tutuklu. Emrin sonu nereye varacak bilmeyenler. Askeri savcılar olmadığı için bazı şeylerin yorumlanması sivil savcılar tarafından çok çok yanlış yorumlanıyor. Bir örnek; Birlik komutanı evinde kıyafetini giyerek birliğe gidiyor. Savcı soruyor. Niye giyindin? Asker birliğe giyinerek gidilir, bunu sivil savcı bilmez” dedi.