Kategoriler

Kısaltmalar yeni kuşakların dil becerisini zayıflatıyor

Dilin sürekli değişime açık ve yaşayan bir varlık olduğunu ifade eden uzmanlar, sosyo-kültürel, coğrafi, mali ve teknolojik faktörlerin dildeki değişimlerin temel nedenlerini oluşturduğunu söyledi.

Üsküdar Üniversitesi Türkçe Öğretimi Uygulama ve Araştırma Merkezi (ÜSTÖMER) Müdürü Öğr. Gör. Selçuk Duman, yeni neslin dil kullanımı ve dilin deformasyonu konusunu değerlendirdi.

Dilin değişimi konusunda “Dil sürekli değişime açık ve yaşayan bir varlık olduğuna dikkati çeken Duman, sosyo-kültürel, coğrafi, mali ve teknolojik faktörler dildeki değişimlerin temel nedenlerini oluşturduğunu belirterek,  özellikle 2000’li yılların başından itibaren sosyal medya ve dijital iletişim kanallarının gelişmesiyle birlikte dünya toplumlarının temaslarının yoğunlaştığını ve bu durumun kültürümüzde ve bunun en önemli taşıyıcısı olan dilimizde de birtakım değişimlerin ortaya çıkmasını beraberinde getirdiğini anlattı.

Özellikle genç nüfusun resmi olmayan yazışmalarında ünlü harflerin terkiyle ‘’tmm’’, ‘’nbr’’, ‘’tşk’’ gibi çok sayıda kullanımının yaygınlaşması, yabancı kökenli kelimelere sıkça yer vermesi ve emoji figürlerine başvurmalarının artarak devam ettiğini de dile getiren Duman, “Sanal ortam Türkçemizin yozlaşmasına müsait bir alan açmıştır.” dedi.

KISALTMA, ARGO VE JARGON YENİ KUŞAKLARIN OKUMA VE YAZMA BECERİLERİNİ ZAYIFLATIYOR… 

Argo, jargon ve özellikle kısaltma kullanımının iletişimde amaca giden en kısa yolu kullanmak ve meramı etkileyici bir biçimde ifade etmek için hız çağı olan zamanımızın gençleri tarafından başvurulan bir yöntem olarak görüldüğü dile getiren Öğr. Gör. Selçuk Duman, “Bunu elbette kültürel etkileşimlerin sonucu olarak tezahür eden bir ifade şekli olarak görebiliriz. Kısaltmalar ve internet argosu çevrimiçi iletişimi bizler için daha uygun hale getirebilir. Fakat bu gibi ifade şekillerinin dildeki yansımaları özellikle uzun vadede olumsuz etkiler bırakabilir. Araştırmalara göre yazı dilinde kullanılan kısaltmalar, argo ve jargon özellikle yeni kuşakların okuma ve yazma becerilerinin zayıflamasına kapı açabiliyor. Ne var ki gençlerimizin yazılı ve sözlü anlatımlarında hatalı yazım ve anlatım bozukluğu gibi dil deformasyonlarını biz eğitimciler olarak gözlemliyoruz.” diye konuştu.

Akademik ve günlük dil kullanımının farklı niteliklere sahip dil kullanım şekilleri olduğunu kaydeden ÜSTÖMER Müdürü Öğr. Gör. Selçuk Duman,  “Akademik dil, bilimsel, teknik, hukuki ve edebi metinlerde kullanılır. Bu dilde günlük yaşamda yaygın olarak kullanılmayan bilimsel ve teknik terimler kullanılır. Daha nesnel ve objektiftir. Bu dildeki cümle yapıları daha karmaşık ve daha uzundur. Üslup resmidir. Günlük dil ise günlük hayatımızda kullandığımız konuşma dilidir. Günlük dilin cümle yapıları daha kısadır. Daha öznel ve kişisel bir dildir. Kullanımı yaygın olup bu dilde basit kelimeler kullanılır. Üslup daha samimi ve sıcaktır. Eğitim dili sürekli ve hızlı bir gelişim içindedir. Eğitim ve bilim geliştikçe dilimizde yeni kavramlara karşılık gelen kelimelere yenileri eklenir. Günlük iletişim dilinin gelişimi daha sınırlıdır ve bu gelişim toplumun kapasitesiyle orantılı olarak seyreder.” diye konuştu.

Yorumlar

Daha Fazla Haber
BURSA
Kadınlar, toplumsal eşitsizliğe ve şiddete karşı sesini yükseltiyor
BURSA
Tarihi Kentler Birliği’nden Osmangazi Belediyesi’ne ödül
BURSA
İnegöl belediyesi 8. Kitap fuarı başladı
BURSA
Bursa’da müzeleri bir günlüğüne çocuklar yönetti
BURSA
GÜMRÜK KAPILARINDAKİ “SİSTEM ZULMÜ” TBMM GÜNDEMİNDE!
BURSA
Gemlik'te sağanak taşkınına Başkan müdahalesi
BURSA
Büyükşehir, karla mücadele çalışmalarını sürdürüyor
BURSA
Kar Yağışı Sonrası Ekipler Sahaya İndi
BURSA
Bursa Kastamonu Dernekler Federasyonu’nda yeni başkan Erol Bodur seçildi
BURSA
YILDIRIM’DA 42 YILLIK ÖĞRETMEN ALKIŞLARLA EMEKLİLİĞE UĞURLANDI