CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, parlamentoda görüşülen MİT Yasası’yla yeni bir gestapo modelinin kurulmak istendiğini iddia ederek, "İstihbarat partiye veriliyor, devlete değil" dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, İpsala Kaymakamlığı’nın internet sitesinden indirdiği ’hukuk devleti’ tanımını okuyarak, hiçbir gücün anayasanın üstünde olmadığını ifade etti. Kılıçdaroğlu, Anayasa’nın 2. maddesinin değiştirilmesi dahi teklif edilemeyen maddelerden biri olduğunu belirterek, anayasada hukuk devletinin içselleştirildiğini dile getirdi. Hiç kimsenin hukukun üstünde olmadığını ve herkesin hukuka tabi olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, "Hukuk devletinde güçlüler haklı değildir, haklılar güçlüdür. Hukuk devletinin bir diğer özelliği ise her yurttaşın, devlet kurumunun yeri geldiği zaman hesap vermesidir. Hesap vermek hukuk devletinin temel kurallarından birisidir. Aynı zamanda hukuk devleti dayatmacı, hakim devlet değildir. Yurttaşına hizmet eden devlettir. Baskı kuran devlete hukuk devleti denmez. Hukuk devleti hepimizin ihtiyaç duyduğu bir devlet sistemidir. Hukuk devleti böyle, peki siyasal partiler? Siyasal partiler vatandaşa giderler, sandıklar konur ve kazanır. Devleti yönetmek için gelir, devlet olmak için gelmez. Devleti yönetmek için gelip devleti yöneten parti önce hukuk devletini yok eder. Devleti madem yönetecek, nasıl yönetecek? Anayasa devletin nasıl yönetileceğini ortaya koymuş" ifadelerini kullandı.
Kılıçdaroğlu, "Bizim demokrasimiz çağdaş demokrasi olma yolunda önemli aşamalar katediyor mu acaba? Son 10 yıla bakın demokrasinin ayakların altından kaydığını görüyoruz. Gücün her şeye egemen olmak istediğini görüyoruz. Bugün size dokunmayan yarın size dokunacaktır. ’Bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın’ sözünü asla etmeyeceksiniz. Komşunuza, arkadaşına haksızlık yapılıyorsa onunla beraber siz de ona destek vereceksiniz. Aksi halde demokrasinizi güçlendiremezsiniz" diye konuştu.
"TÜRKİYE TOTALİTER DEMOKRASİYİ İNŞA ETMEYE BAŞLADI"
Türkiye’nin süratle totaliter demokrasiyi inşa etmeye başladığını iddia eden Kılıçdaroğlu, "Hak ve özgürlüklerin baskı altında olduğu bir devlet, medya istediğini yazamıyor. Bütün yetkilerin bir elde olduğu doğru mu, totaliter devlet inşası ağır ağır gidiyor. Totaliter devlet, baskıcı devlet önümüzde ağır ağır inşa ediliyor. Totaliter devletlerde hukukun üstünlüğü, kadın-erkek eşitliği olmaz. Totaliter rejimlerde yargı bağımsız değildir. Totaliter yönetimlerde iktidar hesap vermez. TBMM’ye Sayıştay raporları niye gelmiyor? Çünkü, totaliter rejimlerde bir kişinin söylediği olur. Sayıştay raporlarıyla ilgili biz kendi paramızla bilboardlara ilan vermek istedik. Başbakan koltuğunda oturan zatın talimatıyla bizim ilanlarımız yayınlanmadı. Dün beni bir grup meslek ve sivil toplum örgütü ziyarete geldi. Siyasette daha yumuşak bir dil kullanılacakmış. Kendilerine şunu söyledim, TBMM’ye Sayıştay raporları gelmiyor, içinizden çıkıp biriniz konuştu mu? Konuşmadı. Bir sivil toplum kuruluşu, farklı bir açıklama yaptı. Dedi di, hukukun üstünlüğü olmadığı bir ülkeye yabancı sermaye gelmez. Buna karşılık Başbakanlık koltuğunda oturan zat ’Bunlar vatan hainidir’ dedi. Bu tür demokrasilerde hiçbir yurttaşımın korkmasını istemem. Sizin en büyük güvenceniz CHP’dir. İnanmanızı istiyorum" dedi.
Kılıçdaroğlu, "Daha düne kadar Anayasa Mahkemesi’ni göklere çıkarıyorlardı, şimdi Anayasa Mahkemesi iki karar verdi diye bir numaralı düşman. Anayasa Mahkemesi niye var? Anayasaya aykırı durumlar varsa iptal etmek için var. Siz bir yasa çıkarsınız, anayasaya aykırı mı değil mi? Anayasa Mahkemesi bunu denetler. Bireysel başvuru hakkı da geldi, niye getirdiler biliyor musunuz? Çıktı Başbakanlık koltuğunda oturan zat, ’Twitter falan hepsinin kökünü kazıyacağız’ dedi. Türkiye Cumhuriyeti’nin devletinin gücü hukuk devleti olmaktan geçer, baskıcı devlet olmaktan geçmez. Mahkemelere talimat verdi, ’Twitter’ı yasaklayın’. Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru yapıldı. 25 Mart’ta da Youtube için konuştu. Mahkeme kararı olmadan TİB, Youtube’u yasakladı. Avrupa ayağa kalkmış, ’Türkiye’de ne oluyor’ diyor. ’Totaliter bir demokrasi olamaz’ diyor" ifadelerini kullandı.
Anayasa Mahkemesi’nin aldığı kararları değerlendiren Kılıçdaroğlu, "Biz Anayasa Mahkemesi’nin verdiği karara saygı duyarız. Ama Adalet Akademisi ile ilgili karar eksiktir. Bizim başvuruda bulunduğumuz gün yürürlüğünü durdurması lazım" dedi.
Anayasa Mahkemesi’nin aldığı kararların milli kararlar olmadığı yönünde tartışmaların olduğunu hatırlatan Kılıçdaroğlu, adaletin, hukukun, ahlakın evrensel kavramlar olduğunu ve bu kavramların milliyetçiliğinin olmadığını ifade etti. Kılıçdaroğlu, kimsenin mahkemenin verdiği kararları ’milli veya milli değildir’ şeklinde değerlendiremeyeceğini savundu.
"MİT YASASI’YLA YENİ BİR GESTAPO MODELİNİ KURMAK İSTİYORLAR"
Kılıçdaroğlu, parlamentoda görüşülen MİT Yasası’na ilişkin, "Türkiye süratle bir istihbarat devletine dönüşüyor. Bir gazetede CHP milletvekilleriyle ilgili olarak MİT’in tuttuğu fişlemeler yayınlandı. Sorduk, bu milletvekilleri ile ilgili niye fişleme yapılıyor’ diye. Devlet istihbaratla yönetilmez. Ahlak, hukukun üstünlüğüyle yönetilir. Devleti istihbarat devletine dönüştürürseniz, baskıcı bir yönetimi hazırlamış olursunuz. Yeni bir gestapo modelini kurmak istiyorlar. İstihbarat partiye veriliyor, devlete değil. Bütün yurttaşlarımın dikkatli olması lazım" diye konuştu.