Katıldığı bir program çıkışında basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Arınç, Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç’ın hükümeti hedef alan sözlerini eleştirdi. Arınç, Anayasa Mahkemesi’nin Kuruluşunun 52. Yılı nedeniyle düzenlenen toplantıya davet edilmediğini belirterek, “Son 10 yıldan bu yana Anayasa Mahkemesi’nin etkinliklerine her zaman davet edildim. Dünkü toplantıya davet edilmedim. Oturduğum yerden izleme imkanım oldu. Sayın Başbakanımızla birlikte bazı bakanların da olduğunu gördüğüm için soruşturdum. Bize davetiye geldi mi diye, şahsıma, bakanlığıma bu törenle ilgili bir davetiye gönderilmemiştir. Sebebi nedir kendilerini çok daha iyi bilir. Buna üzüldüğümü ifade etmek istiyorum. Son zamanlarda Anayasa Mahkemesi’nin twitter kararını eleştirmiştim. Bundan dolayı olabilir mi, bunu sormak gerekir” dedi.
Haşim Kılıç’ın hükümeti hedef alan açıklamalarını “beklenmedik” diye nitelendiren Bülent Arınç, “Sayın başkanın, bir Anayasa Mahkemesi başkanı sıfatıyla doğrudan siyaseti hedef alan, onun da ötesinde sayın Başbakanımızı ve hükümetimizi hedef alan bir konuşma yapacağını beklemiyordum ve ummuyordum. Sayın cumhurbaşkanımızı ayrı tutarsak, başbakanımızı ve bakanları hedef alan bir konuşma yapmasını, ağır eleştirilerde bulunmasını, hatta saygısızlık içerecek cümleler kullanmasını, bildiğim Haşim Kılıç’a yakıştıramadım. Orası bir yüksek yargı kurumudur. Siyasetle karşı karşıya gelmemesi, siyasetçilerin yapacağı eleştiriler olursa bunları da mahkeme olarak yargı kapsamı içinde değerlendirmesi gerekirdi. Kullanılan bazı cümleler var ki, o cümleler doğrudan sayın başbakan ve hükümeti hedef alan cümlelerdir. Biz bunlara müstehak değiliz” diye konuştu.
Bülent Arınç, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu konuşmanın, 17 üyenin görüşü alınarak yapıldığına inanmıyorum. Çünkü üyelerin içinde böyle bir metne karşı çıkacak gerçek hukukçuların olduğuna inanıyorum. Sayın Haşim Kılıç, her zaman demokratikleşmenin, özgürlüklerin yanında olmuştur, siyasi parti kapatma davalarında da pek çok önemli kararlarda hep özgürlüklerden yana olmuştur. Biz onu bu kimliğiyle tanıyorduk ama dün yaptığı konuşma bütün bunların üzerini örten, kendisine siyasi bir kimlik kazandıran bir konuşma olmuştur. Keşke olmasaydı, keşke yapılmasaydı. Bence dünkü konuşmasıyla sayın Anayasa Mahkemesi Başkanı yargının ayrı bir erk olarak bulunması gerektiği konumu ve buna yöneltilen itirazları karşılamış değildir, o bir yargı sıfatıyla değil, egosu incinmiş ve siyaset tarafından örselendiği için buna tepki göstermek isteyen bir kişi olarak konuşmasını yapmıştır. Ben bu gidişattan dönmesini tavsiye ederim. Hukukçular, siyasileri hedef almadan siyasetçilerle didişmeden konuşmak zorundalar.
Başbakanımızın, Cumhurbaşkanımızın hükümetimizin Haşim kılıç eliyle dövülmesine, örselenmesine tahammül edemeyiz. Bu yanlışlığı yaptığı için kendisini bende kınıyorum. Umarım tekrarı olmaz.