Şubat ayında aynı dosyayla ilgili kendisine reddi hakim talebi geldiğini kaydeden Başer, “Kararı nöbetçi mahkeme bana tevzi etti. Öncelikle ben kararı bana gönderen Asliye Ceza’ya gönderdim. ‘Bu konuda sen karar ver’ dedim. O bana geri gönderdi ve bu şekilde görev uyuşmazlığı çıktı. 9. Ağır Ceza bu işi çözdü ve bana dedi ki ‘sen karar vereceksin.’ Ben de Şubat ayında reddi hakim taleplerini soyut bulduğum için, hangi hakim hangi işe bakacak, hangi hakim neden reddedildi belirtilmediği için reddettim. Eğer bugünkü verdiğim karar usul ve yasaya aykırı ise o gün reddetmem de usul ve yasaya aykırıdır. Ben o gün de bunun tersi karar verdim. Ben bugün itibariyle tutuk halinin devamı desem sorun olmayacak. Ama bu defa ben vicdanen sorumlu olurum. Bir yargıç önüne gelen sorunu çözmek zorunda” şeklinde konuştu.
“Bugün itibariyle buraya hakim Mustafa Başer yakalanması için gelmemiştir” diyen Mustafa Başer, “Buraya Türk milleti adına karar veren Türk yargıçlarının yakalanmasıyla ben geldim. Türk yargıçlarına yakalama çıkarılmıştır. Bundan sonra eğer yargıç bağımsız karar veremeyecekse, davalarını açabilecekleri bir mahkeme kalmaz. Çünkü yargı bağımsızlığı benim kişisel bağımsızlığım değildir. Ben toplumda oluşabilecek sorunların adil bir şekilde, objektif bir şekilde karar vermek için bu bağımsızlığı, dokunulmazlığı anayasa bana vermiştir. Ben yine yargıya güveniyorum. Gideceğim sayın meslektaşlarıma ne soruyorlarsa cevap vereceğim. Alnımız açık. Keşke dün gelebilseydim” dedi.
Başer, açıklamalarının ardından polisler eşliğinde adliyeye girdi.