Gezi amaçlı gittikleri Gürcistan’da yavru ayı sürprizle karşılaştıklarını dile getiren Mikail Önder, “Bir an yaklaşmadan önce elbette ki tedirginleştik. Daha sonra hayvanın bize doğru yaklaştığını gördük. Sevdikçe o bize daha da yaklaştı, bizde onu sevmeye başladık. Doğanın içinde yaşadığınızda elbette ki bazen böyle sürprizlerle karşılaşabiliyorsun. Çok güzeldi ve hayvan sevgisi biraz daha farklı yer almaya başladı. Bizim içinde çok güzel bir anı oldu. İnşallah bir daha gitmek nasip olur. Sadece orada beslenen hayvanlar değil, normal de de hayvanları sevgiyle karşılamamızı, hayvanları daha çok sevmemizi ve hayvanların insan sevgisine, insanların da hayvan sevgisine ihtiyacı olduğunu bundan da ikisinin de pozitif elektrik aldığını gördüm. Komşu ülkeye, gezi amacıyla gittik. Gezi amacıyla gittiğimizde böyle bir sürprizle karşılaştık. Hayvanları vurarak silahla onları kovalamak bence doğru bir şey değildir. Tabii ki kendi bahçemize, tarlamıza, fındıklarımıza mutlaka ayı zarar veriyordur. Bunu silahla vurarak veya ürküterek, korkutarak onları göndermek bence yanlış bir durum, hayvan sevgisi, doğa sevgimiz varsa bunun yanında orman içerisinde yiyecek koymak ve orman içerisinde hayvan besinleri bırakmamız lazım” dedi.
Kenan Kahya ise “Arkadaşlarla birlikte bir Gürcistan gezisinde önümüze çıkan bir ayı yavrusuna yakınlık hissettik ve bu yakınlıkla onunla oynama isteği uyandırdı. Tabii oynarken de ayı bayağı bir samimi oldu ve uzun uzun bizimle oynadı. Bu çok mutluluk verici bir şeydi. Bir ayı yavrusuyla oynayabilmek önce cesaret istedi. Daha sonra baktık ki bize zararı dokunmayan bir canlı aslında daha sonra hiçbir canlının bize zararı dokunmadığını hissettik. Arkadaşlarımız önce tedirginlikle karşıladı fakat oynadıkça da herkesin cesareti geldi” diye konuştu.