“ABLASINI İSTEDİLER VERMEDİM, KÜÇÜK KIZIMI KAÇIRDILAR”
Anne Kırıcı, kızı Melike’yi kaçıranların tekin insanlar olmadığını, cinayetten sabıkalı olduklarını belirterek, “Büyük kızımı 2006 yılında M.A.'ya istediler, cezaevinden yeni çıkmıştı. Ben ailesini tersledim, ‘Benim kızım okuyor. Bu iş olmaz, benim çocuğum okuyacak’ dedim. Annesini tersledim. ‘Onlar da büyüğü alamadım küçüğünü alacağım’ dedi. Kin olmuş içerisinde, benim yavrumu aldı götürdü. Bunu intikam uğruna yaptı. Ben sağlığımdan oldum. Kalp, tansiyon, şeker hastasıyım. Bacaklarım tutmuyor. Ciğerlerim bitmiş yavrumun acısından. Her gün benim evimde cenaze, her gün kaçırıldığı gün gibi aynı” dedi.
“MELİKEMİ İSTİYORUM AMA DÖRT YILDIR BULAMIYORLAR”
Başından geçen olayları da anlatan anne Kırıcı, dört senedir kayıp kızını aradığını ve gitmediği yer kalmadığını belirterek, “Benim bu aileye karşı daha önce de şüphelerim vardı. Şüphelendim hareketlerinden, konuşma stillerinden. Ondan sonra görüşmemeye başladım. Her şeyi planlayarak yapmışlar, evi planlayarak tutmuşlar. Benim yavrum sadece ekmek almaya gitmişti. Dört senedir mahkemelerde sürünüyorum. Yavrumsuz mahkeme kuruluyor, ben adalet dedim güvendim. Artık bir sonuç istiyorum, bulsunlar Melikemi, bunca delil içerisinde nasıl çözülemiyor, bulunamıyor benim yavrum. Artık bende çözüm istiyorum. Benim yavrum 14 yaşındaydı daha. Yaşıyor olsaydı 18 yaşında olacaktı. Ama yaşadığından umudum yok. Dört senedir bir çocuk bana ulaşmadıysa yaşadığından umudum yok. Kayıplık kararı da kesinleşti ama sonuçlanamıyor, Melikemin dosyası sürünüyor” şeklinde konuştu.
Kızının ölü ya da diri bulunmasını isteyen anne Kırıcı, “Ölüyse mezarını bilirim başında beklerim. Bu karanlıkta, dipsiz kuyuda yaşıyorsa, kimin elinde ne zorluklarda bilmiyorum. Ama sağ olduğundan umudum yok. Benim yavrum öldürüldü, delilleri saklandı” ifadelerini kullandı.