12 yıldır Antalya’da yaşadığını ve ilk defa böyle bir uygulama gördüğünü belirten Erol Kantar ise, “12 yıldır Antalya’da yaşıyorum. İlk defa gördüm bu uygulamayı. Bizim memleketimizde tersi yapılacağı için bu seferde halkımız çimlere basmaz. Vatandaş toprağa bassın, stres atsın diye yapılmış bir uygulama diye düşünüyorum. Çocuğumuzu parklara getiriyorum. Önceden basmamasını söylerdik, şimdi basmasını söyleyeceğiz” diye konuştu.
Erol Kantar’ın eşi Figen Kantar da, çocukların daha çok eğleneceği bir uygulama olacağı için iyi düşünülmüş bir çalışma olduğunu söyledi.
"ÇİMLER BASILMAYA KARŞI DAYANIKLI BİTKİLER"
Parka gezmek için geldiğini ve tabelaları görünce şaşırdığını belirten Peyzaj Mimarı Alev Güzey, uygulamayı uzman gözüyle değerlendirdi. Çimlerin basılmaya karşı dayanıklı bitkiler olduğuna dikkat çeken Güzey, belediyeye tavsiyede de bulunarak şöyle konuştu:
“Bence çok doğru ve yerinde bir uygulama. Bu çimler zaten basılmaya dayanıklı çimler. Hayvanlar ve insanlar için yerinde bir uygulama olmuş. Başarılı buluyorum. Bazı çim türlerinin, özellikle Hollanda menşeli çimlerde Antalya’ya uyumda sorunlar olabiliyor. Basılan yerlerde kelleşmeler oluşabiliyor. Zamanla uygun türlerin ekilmesiyle bu sorunda ortadan kalkacaktır.”
Ankara’dan Antalya’ya tatile gelen Peyzaj Mimari Rahime Tunçtan Akbaş ise, çimlerin üzerine basılması gerektiğini vurgulayarak, geç kalınmış bir uygulama olduğunu söyledi. Ankara’da bütün parklarda böyle bir uygulamanın olduğunu belirten Akbaş, “Bu çim tohumları attıkları kollarının toprağa temas edip tekrardan çoğalması gerekir. Basıldığında bu işlem kolaylaşmış oluyor. O yüzden bu uygulama hem insanlara hem de hayvanlara yararlı olacaktır. Geç kalınmış bir uygulama bence. Aynı güzergahta sürekli giderek yol yapılırsa oralarda kelleşme olmaması için küçük taşlar döşenerek önlenebilir” diye konuştu.