“EŞİMİ SEVİYORDUM, ÜZGÜNÜM”
Duruşmada söz alan Celal Eripek’in “Ben eşimi çok seviyordum, çok üzgünüm” demesi dikkat çekti “Taksirle adam öldürmek” suçundan yargılanan Celal Eripek’e 4 yıl ceza verilirken, sanığın sosyal ilişkileri ve cezanın fail üzerindeki olası etkisini göz önünde bulunduran mahkeme heyeti, cezayı 3 yıl 4 aya düşürdü. Mahkeme heyeti, sanık Celal Eripek’in cezaevinde kaldığı süreyi de göz önüne alarak tahliyesine karar verdi.
“KADIN TERÖRÜ ARTIK DURSUN”
Mahkemeye gelerek duruşmayı takip eden ve karara tepki gösteren Remziye Eripek’in teyzesi Gülten Oktan, “Bir insanı öldürmek bu kadar ucuz mu? Bir adam karısını öldürüyor bir sene cezaevinde yatıyor ve daha sonra serbest bırakılıyor bu nasıl adalet ben ceza çekmesini istiyorum. Benim kızımın nasıl mezarda kemikleri sızlıyor onunda kemikleri cezaevinde çürüsün diyorum. Yeter artık bu kadın terörüne dur diyelim. Ben sadece kızım için değil bütün kadınlar için buradayım.
Nasıl olurda o adam içeriden elini kolunu sallayarak çıkıp gidebilir. İçeride birde ‘karımı seviyorum’ diyor, böyle bir adam nasıl karısını sevebilir. Eşini öldürdüğü gün bütün akrabalarına haber vermiş bana niye haber vermiyorlar. Bu adam ambulans varken neden kamyonete bindirip de hastaneye götürüyor? Bana nedenini söylesinler. Bu olaydan sonra Eripek ailesi bize söz verdi, biz ona sahip çıkmayız. Ama her gün buraya mahkemeye geliyorlar sanki oğulları şerefli bir iş yapmış. Onun eşinin suçu neydi hırsızlık mı yaptı bizim zorumuza gidin bu yeter artık” diye konuştu.
“YARGI KADINLAR ÖLÜMLERİNDE CEZA VERME KONUSUNDA GERİ DURUYOR”
Remziye Eripek’in avukatları adına açıklama yapan Züleyha Gülüm ise, “Kadın cinayetlerinin durdurulamamasının bir parçası da yargı sistemidir. Maalesef kadınlar öldürüldüğü zaman yargı sistemimiz ceza verme konusunda çok geri duruyor. Yargı sistemi çok kısa süreli cezalarla gerekli yaptırımlar uygulanmadan ceza evlerinden bırakılıyor. Bu davada aynısı oldu ve sanık Taksirler ölümü sebebiyet vermekten cezalandırıldı.
Dolayısıyla 3 yıl 4 ay gibi çok düşük bir ceza aldı. Bu da yetmedi kişinin geleceği üzerindeki olası etkisi denildi ve iyi hal indirimi de yapıldı. Öldürülen müvekkil şuan hayatta bile değil, onun bir geleceği bile kalmadı. Sanığın ise sanki bir kadını öldürmemiş gibi, 2 çocuğu annesinden hiç ayırmamış gibi bir hayat önünde bekliyor” şeklinde konuştu.
“MÜEBBET OLMASI GEREKİYORDU TAHLİYE VERDİ”
“Eşini öldürürken kalp hastası olduğunu çok iyi biliyor ve uyguladığı şiddetin kadının ölümüne yol açacağını da çok iyi biliyor” diyerek konuşmasına devam eden Gülüm,
”Biliyorsunuz bir kalp hastasına sopayla, tekmeyle ya da herhangi bir şekilde vurulduğu zaman kalp hastalığının tetikleneceğini herkes bilir. Bunları bilmesine rağmen bunu gerçekleştirmemize dair iddiamızı mahkeme kabul etmedi. Taksirle, yani istemeden yaptığını öngörerek çok düşük bir ceza aldı. Eşten dolayı olduğu için aslında cezası müebbetle cezalandırılması gerekiyordu. Ama bizim talep ettiğimiz maddeden ceza verilmediği için 3 yıl 4 ay gibi çok komik bir ceza verildi. Onun indirimiyle de azalan bir ceza sonrası mahkeme heyeti tahliye verdi” diye konuştu.