Kentsel dönüşüm projelerini eleştirenlere de yanıt veren Erdoğan, “Yola çıktığımızda bu projeyi rant projesi olmakla itham edenler gelip bir baksınlar. Onların öyle bir derdi yok ki. Onlar sadece itham etsinler. Ah geziciler ah. Eğrelti binaların, çarpık yapıların, sokakların yerlerinde nasıl modern bir yerleşim alanının oluştuğunu gözleri ile görsünler. Ama onların gözleri var görmezler, kulakları var duymazlar, onların dili var hakkı söylemezler. Onlara gerçek dersi siz vereceksiniz. Gerçek demokrasiye inanmış olanlar olarak siz vereceksiniz. Bugüne kadar verdiniz, bundan sonra da vereceksiniz” diye konuştu.
"BİZ ANCAK BÖLÜCÜ TERÖR ÖRGÜTÜ İLE BU MÜCADELEYİ VERİRİZ"
Erdoğan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun başkanlık sistemi ile ilgili sözlerini de hatırlatarak, “Çıkmış ‘kanımızı dökerler’ diyor. Bizim öyle bir derdimiz yok ki. O dert sende var, senin geçmişinde var. Rahmetli Menderes’i, arkadaşlarını ipe gönderen sizdiniz. Parlamentoda sizi ben bile kurtaramam diyenlerin izinden giden sizsiniz. Bizim ne geçmişimizde, ne bugünümüzde yok. Biz ancak bölücü terör örgütü ile bu mücadeleyi veririz. Bizi demokrasi mücadelemizde asla böyle bir şey olamaz, bu konuşulamaz. Afet riski taşıyan alanların dönüştürülmesi projesi için dava üstüne dava açanlar gelsinler şu güzel manzarayı yerinde incelesinler. İnsan olan bu durumu görünce geçmişte yaptıklarından utanacak yüz varsa utanır. Çıkar özür diler. Biliyoruz ki bunlar böyle bir ahlaka, karaktere, cibilliyete de sahip değil. Açıkçası bunlar zaten bizim muhatabımız da değil. Bizim için aslolan milletimizin memnuniyetidir” şeklinde konuştu.
Milletin yanında olmasıyla yapmaya ve inşa etmeye devam edeceklerini söyleyen Erdoğan, “Osmangazi köprüsü bitti. Son kaynakları yaptık. Şimdi de açılışa hazır hale geldi. Bugün yarın, belki ramazanla birlikte yapacağız. Osmangazi köprüsü Orhangazi ile bütünleşiyor. Şimdi diğer yollar yapılıyor. Bak şu anda Yavuz Sultan Selim Köprüsü de bitiyor. 26 Ağustos’ta inşallah açılışını yapacağız. Gelip orayı göreceksiniz değil mi. Geçenlerde Havalimanı’nı sayın Başbakan ile birlikte gezdik. Şu anda inşaatların yüzde 25’i bitti. Dünyanın 1 numaralı havalimanı oluyor. Yılda 150 milyon yolcu kapasiteli bir havalimanı. İlk etabını 2018’de açıyoruz. Kanalistanbul’un da adımlarını atıyoruz. Karadeniz’i Marmara’ya bağlayacağız inşallah. Dünyaya bir mesaj daha vereceğiz. Çanakkale Köprüsü’nün de hazırlıkları yapılıyor. Biz yaparız bunlar yıkar. Aradaki fark bu” dedi.
"TERÖR ÖRGÜTÜNÜN YIKTIĞI İLÇELERİMİZİ DEVLET OLARAK AYAĞA KALDIRACAĞIZ"
Türkiye’nin doğusunda terör örgütünün büyük yıkımlara yol açtığını hatırlatan Erdoğan, “Bu ilçelerimizi de hızla kentsel dönüşüm kapsamına alarak tarihi varlıkları korumak şartıyla mahallelerimizi baştan sona temizleyip yeniden inşa etmeyi planlıyoruz. Çevre ve Şehircilik Bakanlığımız koordinesinde bunun adımını atıp neticeyi alacağız. Terör örgütü yıkarken, biz devlet olarak farkımızı gösterecek ve ilçelerimizi ayağa kaldıracağız” açıklamalarında bulundu.
Erdoğan, geçmişte şartların da zorlamasıyla İstanbul’da dikey yapılaşmanın yaygınlaştığına dikkat çekerek şunları söyledi;
“Türkiye genelinde artık bu anlayışı değiştiriyoruz. Özellikle toplu konut uygulamalarında ‘zemin artı 4’, bilemediniz ‘zemin artı 6’ gibi yapılaşmayı teşvik ediyoruz. Şehir merkezlerinde belki mümkün olmayabilir ama çevreye doğru yatay yapılaşma adımların hep birlikte atmalıyız diye düşünüyorum. Artık yeşil alanları ile, çocuk bahçeleri ile sağlık tesisleri ile otoparkları ile her alanda kendi kendine yeterli yaşanabilir yerleşim yerleri kurmalıyız. Tarihi ve kültürel değerlerimiz bu yeni yerleşim alanlarına damgasını vurmalı. Mimari olarak şekilsiz, ruhsuz binalar yerine Selçuklu ve Osmanlı mimarisinin yorumları ile biçimlendirilen eserler ortaya koymalıyız. Ecdadımızın bize adeta miras bıraktığı bir mimari anlayış var bunu güçlü kılmalıyız. Buna bazı ilaveler yapabiliriz. Betonun değil insanın önde olduğu şehirler kurmanın yollarını aramalıyız. Ulaşımda otomobilden otobüsten ziyade raylı sistemleri, yaya ve bisiklet yollarını ön plana çıkarma gayretinde olmalıyız. Şehirlerimizin tarihi özelliklerine sahip çıkmalıyız. Suriçi başta olmak üzere tarihi değer sahip tüm alanlarını bu anlayışla yeni baştan ele almanın zamanı gelmiştir”