Açıklamalarının ardından gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtlayan Erdoğan, Malili bir gazetecinin "Terör bütün dünyayı etkileyen bir tehdit oldu. Sayın Cumhurbaşkanı teröre karşı sizce muhtelif bir işbirliği için nasıl bir eksen kurabiliriz?" sorusu üzerine, "Terör lokal bir olay değildir. Terörün dini, ırkı, milleti, ülkesi böyle bir şeyi yok. Uluslararası bir yapı, uluslararası bir tesir alanı olan ve insanlığı gerçekten tehdit eden bir unsur. Buna karşı bütün insanlık, bütün ulusların ortak mücadelenin içinde olması şart. Sorun sadece sahra altının sorunu değil malum bizim hemen yanı başımızda Suriye'de şu anda bir devlet terörü var. Aynı şekilde bakıyorsunuz Irak'ta bunu yaşadık, yaşıyoruz. Buralarda yüz binlerce insan öldürüldü, öldürülmeye devam ediyor" ifadelerini kullandı.
DEAŞ terörünün son yılların en yoğun isminden söz ettiren bir terör olayı olduğunu belirten Erdoğan, şunları kaydetti:
"Bunların bağlantılarıyla Mali de maalesef karşı karşıya kaldı, El Kaide ile karşı karşıya kaldı. Orada farklı isimler altında kendini gösteriyor. Neticesi insanın ölümü olan bu tür hareketler karşısında uluslararası kurumlar ve tüm devlet yapılanmaların müşterek tavır almaları gerekir. Yani 'benim teröristim iyidir, seninkisi kötüdür' mantığıyla bu iş çözülmez. Şu anda biz Suriye'de, Irak'ta bunu yaşıyoruz, Afganistan'da halen yaşamaya devam ediyoruz. Buna karşı Mali'de bizler elimizden gelen tüm imkanlarımızla ilgili birimlerimizin dayanışma olması suretiyle böyle bir dayanışmayı sürdürebiliriz. Kaldı ki biz terörle 30-35 yıldır mücadele veren bir ülkeyiz. Ülkemizde de bir terör örgütü var, bölücü terör örgütü. Şimdi bu terör örgütü Suriye'nin kuzeyinde başka bir terör örgütüyle işbirliği halinde, orada bir yapılanmanın gayreti içindeler. Bu mücadeleleri vermeye devam ediyoruz, vereceğiz. İşbirliğimiz, dayanışmamız şart ki halklarımızın huzuru, refahı için hele hele mesele İslam olduğu zaman durum daha da değişiyor. Bir Müslüman olarak bizim zaten dinimizin gereğidir barış. Dinimizi terörle bir araya getirme gayreti içine girenler dinimize saygısızlık ettikleri gibi bizlere de hakaret etmektedirler. Çünkü biz bir insanın ölümünü tüm insanlığın ölümü olarak gören bir inancın, medeniyetin mensuplarıyız. Paris'te olan olay, bunun çok açık bir ifadesidir. Oradaki karikatürleri çizmek suretiyle sevgili Peygamberimize hakaret edenler bunu bir özgürlük alanı içinde değerlendiremezler, bu bir fikir özgürlüğü değildir.
Biz bir Müslüman olarak Hazreti İsa Aleyhisselama aynen Peygamber Efendimize gösterdiğimiz sevgiyi gösteririz, Hazreti Musa Aleyhisselama aynen Peygamber Efendimize gösterdiğimiz sevgiyi gösteririz. Onlar, hepsi bizim peygamberlerimizdir ve tümünün varlığına bizim imanımız vardır. O da bizim imanımızın esasıdır. Ama acaba Hristiyan dünyası bunu yapabiliyor mu, acaba Museviler bunu yapabiliyor mu? Bu konuda önce kendilerini check etmeleri lazım ki bu yanlışlardan bir an önce kurtulalım ve teröre karşı çok daha netice alacak mücadeleyi verelim."
ESKİ MERKEZ BANKASI BAŞKANI YILMAZ'A ENFLASYON CEVABI
Bir gazetecinin Ocak ayı enflasyonu rakamlarını hatırlatarak, "Beklentilerin bir miktar üstünde. Merkez Bankası olağanüstü toplantı kararını erteledi. Eski Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz'ın eleştirileri var. Bu eleştiriler için ne dersiniz. Merkez Bankası Başkanı Sayın Erdem Başçı'yı Saray'a çağırarak görüşeceğinizi söylemiştiniz, görüştünüz mü, görüşmediyseniz ileride böyle bir plan var mı?" sorusuna Erdoğan, "İleride bu tür bir görüşme olabilir de önce Durmuş Bey kendi işine baksın. Ben onu muhatap alıp da burada herhangi bir şey söyleyecek halim yok. Kendisinin başarı grafiğini gayet iyi bilen birisiyim. Onların dönemi bir defa bizim faizle mücadelemizde çok farklı bir mücadeleyi sürdürdüğümüz dönem olmuştur, kendi maharetleri değildir, bizim özel gayretlerimizdir. Kaldı ki bir şeyi daha iyi bilmesi lazım, düşük faiz, büyüme orada da tespitleri çok çok yanlış. Gerek Amerika'yı bu şekilde değerlendirmesi ayrı bir yanlış, Batı'yı bu şekilde değerlendirmesi ayrı bir yanlış. Şu anda Amerika'yı 'büyümeyen veya az büyüyen bir ülke' olarak nitelemek adeta bir insanın bakar kör olması gerekir" karşılığını verdi.
"Olayı yatırımlar nezdinde altyapı, üst yapı bütün bu yatırımlar nezdinde iyi değerlendirmek gerekiyor" diyen Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:
"Şunu sormak lazım, şu anda Amerika'da faiz oranı nedir, büyüme rakamı nedir buna bir baksın, bunu bir öğrensin. Aynı şekilde Japonya'da, Batı ülkelerinde faiz oranı, enflasyon nedir, büyüme oranlarına baktığımız zaman acaba bu oranlar bize göre nedir. Buna bakmak lazım. Biz zaman zaman bazı iyi neticeler aldığımızda 4,6'ya faizin düştüğü anda enflasyon neredeydi, buna bir bakalım. Bir de çekim alanı olarak eğer biz ülkemize yatırımları çekebiliyorsak, çektiğimiz anda biz büyümeye başladık ve büyüme oranını gayet iyi olduğu dönem yani bizim yüzde 9'u yakaladığımız döneme şöyle bir bakarsak faiz oranlarının nerede olduğunu görürsünüz, 'nasıl oldu da biz 9'u yakaladık' orada onu tespit edersiniz. Bu konuda çok konuşmaya gerek yok. Bunu biz 12 yıllık süreçte yaşadık, hala yaşıyoruz."
MİT MÜSTEŞARI FİDAN'IN MİLLETVEKİLİ ADAYI OLACAĞI İDDİASI
"Genel seçimler yaklaşıyor, aday listeleri de şekilleniyor. Cumhurbaşkanı olarak bir isim konusunda ne düşündüğünüz kamuoyunca çok merak ediliyor. Çünkü devletin kritik görevinde bulunan bir isim. MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ın aday olabileceği konuşuluyor hatta Fidan'ın size bu konuda danıştığı, sizin de 'MİT'in başında kalması yönünde telkinde bulunduğunuz' söyleniyor, bu doğru mu? Cumhurbaşkanı olarak MİT Müsteşarı'nın adaylığı konusunda ne düşünürsünüz?" şeklindeki soruyu da cevaplandıran Erdoğan, "İsterseniz bu dedikodularla fazla meşgul olmayalım. Bu konuda birinci derecede karar merci Sayın Başbakan'dır. Ama Sayın Başbakan bu konuyla ilgili kanaatimi bana sorduğunda zaten verdiğim cevap kendisinde gizlidir, o da onda kalacaktır. Ama bu konuyla ilgili şu anda aramızdaki görüştüğümüzü burada benim deşifre etmem kendime de saygısızlık olur, Sayın Başbakan'a da saygısızlık olur" ifadelerini kullandı.
Öte yandan Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda düzenlenen ortak basın toplantısına Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz ve Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci de katıldı.