Erdoğan'ın konuşmasından satır başları;
Hassas bir dönemde bir kez daha sizlerle birlikte istişare etme imkanı bulduk. İçinde bulunduğumuz kadim coğrafya gerçekten de sancılı bir dönemden geçiyor. Bu dönemin parolası da böl, parçala, yönet hatta yut. Bu taktik bir kez daha bölgemizde tedavüle sokulmuştur. Suriye'nin kuzeyinde itirazlarımıza rağmen oluşturulmaya çalışılan terör kantonları bu karanlık projenin planıdır.
"SENARYO DEĞİŞMİYOR"
Bundan bir asır önce dönemin sömürgecileri ulusçuluk kartını açmışlardır. Şu anda etnik ve mezhepsel yönden dizayn etmeye çalışıyorlar. Babalarının yerini oğullar, zalimlerin yerini başka zalimler almakla birlikte senaryo değişmiyor. Sözler hiçbir zaman tutulmamış, hayaller gerçekleşmemiştir.
Aradan geçen onca süreye rağmen komşular arasındaki sorunlar bölgenin yakasını bırakmamıştır. Yaraların esas sebebi budur. Tarih bir ibret vesikası olduğu kadar istikbalin de pusulasıdır.
Güçlü Türkiye bölgesel huzur ve istikrarın güvencesi demektir. Kurulan tezgahı sahiplerinin başına geçiren ülke demektir. Ülkemiz içerden ve dışardan kuşatılmaya çalışılıyor. Biz ülkemize çizilen sınırlara 'eyvallah' demediğim, üzerimize giydirilmeye çalışılan deli gömleğini yırtıp attığımız için hedef alınıyoruz.
SUİKAST TİMİ DAVASI KARARI
15 Temmuz darbe girişiminin bir kısım failleri ile ilgili mahkeme kararını dün açıkladı. Bu dünya etme bulma dünyasıdır. Samimi olmazsan, dürüst olmazsan bunun cezasını ama bu dünyada ama ebedi alemde muhakkak çekeceksin. Bunlar samimi değil. Bu ülkeyi parçalamak için bu adımları attılar. Mücadelemizi de sonuna kadar devam ettireceğiz. Her türlü adımı atacağız.
KUZEY IRAK REFERANDUMU
Birileri çocukluk düşlerini gerçekleştirecek diye bölgemizin ve ülkemizin tehlikeye atılmasına biz müsaade edemeyiz. Kuru hayaldi ve referandum denilen olay bir sebeptir ama netice değildir. Netice bundan sonrasıdır. Burada iş bitmemiştir. Sadece başlamıştır. Bir tarafında İran, kuzeyinde Türkiye, güneyinde Irak yönetimi, batısında Suriye. Ne yapacaksın? Nereye gideceksin? Nasıl çıkacaksın? Bütün hava sahaları da kapatılacak. Yakında sınırlar da kapatılacak. Nasıl girişini çıkışını yapacaksın? Bir devleti yöneten bu şeyleri böyle çocukça yönetir mi?