"Bu süreç içerisinde ölen vatandaşlarımızı rahmetle anıyorum. Öncelikle bir şeyi tespit etmekte fayda görüyorum. 13 yıllık bir iktidar süreci içerisinde öncelikle demokratik açılım süreciyle başlayan bir adım var. Daha sonra bunu milli birlik ve kardeşlik projesiyle birleştirip çözüm süreciyle taçlandırmak istedik. Görününe o ki çözüm süreci istismar edilmek istemiyle bölücü terör örgütü bu adımlara olumlu yaklaşım vermediği gibi bunun istismarını yaparak olumlu yaklaşımlarımızı istismarla karşıladı.
Yol kesmelerle, 6 7 Ekim olaylarıyla olumsuz gelişmeler yaşandı. Özellikle Doğu ve Güneydoğu bölgesinde vatandaşlarımız kendi demokratik haklarını bile kullanamayarak tehditlerle karşı karşıya kaldı. Artık bu iş çığrından çıktı. Güney'deki gelişmeleri de değerlendirdiğimiz zaman, Türkiye'nin çok farklı bir adım atmasını gerekli kılıyordu. Bölücü örgütün yanında DEAŞ terör örgütüne karşı olma kararlılığını teyit ettik. Bu gece kararlı bir şekilde atıldı. Eş zamanlı olarak 16 ilde, 300e yakın noktada yapılan operasyonlarla bir süreç başladı. Bu süreçle birlikte çok sayıda zanlı gözaltına alındı.
Operasyonlar devam edecektir bu sadece bu geceye yönelik bir operayson değildir, devam edecektir. Burada hedefler bellidir. Devletimiz gerekli adımı atacaktır. Milli güvenliğimizi tehdit eden bu yapılara karşı devletimiz her türlü adımı atacaktır. Sadece bu akşam atılsın sonra dursun diye bir şey yok. Atılması gereken adımlar neyse atılacaktır. Bu gece çok önemli bir başlangıç olmuştur.